Seyhan Çağlar EMEN: BİR MÜCADELE ADAMI FETHİ TEVETOĞLU

BİR MÜCADELE ADAMI FETHİ TEVETOĞLU

    5 Ocak Adana , Tarsus ve Mersinin  Fransız işgalinden kurtuluş günü törenlerle kutlanırdı, daha sonraki yıllarda iki ilin kurtuluş tarihlerinin değişik olduğu fark edilmiş ve tarihi hata düzeltilmiştir.Çocukluğumda 5 Ocak günü yediden yetmişe herkes sokağa dökülürdü , belediye tarafından zafer takı kurulur , şehir dev bayraklarla süslenir , Kuva-i  Milliye mensubu gaziler ve şehit çocukları babalarının milli kıyafeti ve silahlarıyla birlikte Eshab- ı Kehf yoluyla silah ve top sesleri arasında şehre girer , halk arasında çete adı verilen gaziler 5 Ocak 1922 gününü yaşayarak hakiki mermilerle savaş havası içerisinde uğultular ve silah sesleri arasında piyade ve süvari birlikleri reislerinin komutasında şehre hücum ederlerdi. İşgal yıllarını yaşayan büyüklerimiz gözyaşlarına hakim olamazlardı, meşhur kadın mücahid Adanalı Fatma onbaşı ( Kara Fatma ) omuzunda top mermisiyle en önde yürürdü ve esnaflar mesleklerini göstererek konvoy oluştururlardı. O günün akşamı Şar sinemasında Milliyetçiler Birliği Derneğine mensup gençler tarafından anma toplantısı düzenlenirdi.

    5 Ocak 1962 günü Tarsus’ un kurtuluş günü törenlerine Ankara’dan davet edilen Samsun Senatörü  Fethi TEVETOĞLU ,  Erzurum Milletvekili Cevat ÖNDER , şairler Arif Nihat ASYA ile Refet KÖRÜKLÜ , Kuva- i Milliye Mersin şube reisi Lütfü OĞUZCAN ( Gençler müfrezesi komutanı ve şair Ümit Yaşar OĞUZCAN’ ın babası ) katıldıklarını hatırlıyorum. Sabah yapılan törenlerin ardından Fethi TEVETOĞLU ile Cevat ÖNDER beyler öğlenden sonra AP ‘ nin  Caminur mahallesinde bulunan ilçe başkanlığını ziyarete gittiler , o zamanlar 14 yaşında bir çocuktum , kalabalığın arkasına takılarak ben de AP ‘ nin ilçe başkanlığına gittim , ilçe başkanlığı pasaj içinde idi ve o zamanlar parti binalarında lüks eşyalar yoktu milletvekilleri tahta masa etrafına oturdular , yaşlı bir köylü vatandaş Fethi TEVETOĞLU ‘ na hitap ederek memleketin huzura ihtiyacı olduğunu ve vatandaşlara sahip çıkmak gerektiğini ifade edince Fethi bey “ Biz bu yola baş koyduk , gereken her şeyi yapacağımıza namusumuz üzerine yemin ettik , endişeniz olmasın baba “ diye cevap verince alkış tufanı koptu. Fethi bey tok sözlü , davudi sesli ve babayiğit bir adamdı. Kendisini ilk ve son defa o gün görmüştüm, milletvekillerin konuşmalarından sonra vatandaşlar dağıldı, ben de oradan ayrılarak şar sinemasına gittim ve akşam yapılacak toplantının hazırlıklarına yardımcı olmak üzere tertip komitesindeki en büyük ağabeyimin yanına gittim.

     Aynı gün akşam Şar sinemasının giriş kısmındaki yüksek ve geniş merdivenlerinde misafirlerimizi beklemeye başladık , içerisi salon , balkon ve localar tıklım tıklım dolmuş salonlar yetmeyince vatandaşlar dışarıda birikmişti. Binanın ön kısmına dev Türk Bayrağı , Ergenekon tablosu ve Bozkurt sancağı asılmıştır. Protokol mensupları gelmeye başladılar , zamanın Mersin valisi , Tarsus kaymakamı , Jandarma komutanı , Tarsus Belediye Başkanı Sait POLAT , Samsun Senatörü Fethi TEVETOĞLU , Erzurum milletvekili Cevat ÖNDER , Şair Refet KÖRÜKLÜ , ilk defa gördüğüm elinde siyah büyük çanta , başında fötr şapka ve açık bej renkli pardesülü ve gözlüklü şair Arif Nihat ASYA , Kuva- i Milliye komutanı ve diğer protokol üyeleri ön sıraya teşrif ettiler. O zamanlar şehirlerde şimdiki gibi büyük kapalı salonlar yoktu. Ben o tarihi günü hayatım boyunca unutamadım , düşünce hayatıma etki eden önemli bir olayı bugünkü gibi hatırlıyorum. İlk önce saygı duruşu , İstiklal marşından sonra açılış konuşmasını Milliyetçiler Birliği Derneği Tarsus şube Başkanı rahmetli Kağanımız Fikret GÜRBÜZER yaptı, sırasıyla Vali , Kuva- i Milliye Reisi Lüftü OĞUZCAN ,Erzurum Milletvekili Cevat ÖNDER ateşli konuşmalar yaptılar salon coştukça coşuyor gençler sloganlar atarken yaşlılar ağlıyordu.O zamanın milliyetçi gençlerinden Sönmez TARGAN , Mehmet Emin YURDAKUL ‘ un yazdığı Vur şiirini haykırarak okuyordu , Daha sonra kürsüye Fethi TEVETOĞLU bey çıktı , tok sesi ile çok güzel konuşma yaptı “ Buraya Vatanseverleri , Milliyetçileri , Türk’ün karasevdalılarını , Valiyi , Kaymakamı , Komutanları ve Kahramanları çağırmayın , davet etmeyin Allahsız ve Ahlaksız komünistleri ve hainleri davet edin gelsinler , ibret ve ders alsınlar , imana gelsinler “ şeklinde konuştu. Fethi beyden sonra kürsüye Refet KÖRÜKLÜ ve Arif Nihat ASYA çıktı , birbirinden güzel şiirlerini okudular , özellikle Arif Nihat ASYA okuduğu şiirlerin hakkını veriyordu, ses ve mimikleri mükemmel idi.

      Bizim nesil , o günkü nesillere çok şey borçludur, Fethi TEVETOĞLU kimdir ?

A-HAYATI

Aslen Rize’nin TEVETOĞLU ailesine mensuptur 1916 yılında doğmuştur, ilk ve orta öğretimini çeşitli illerde yapmış , askeri tıbbiyeye girmiş mezun olunca Gülhane Askeri Tıbbiyeye ataması yapılmıştır. İhtisasını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlamış ve çocuk hastalıkları uzmanı olmuştur. Buradaki görevinden istifa ederek A. B.D. ‘ ne gitmiş Teksas ve Baylor üniversitelerinde baş asistan ve öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ülkesine dönünce Samsun’da serbest doktor olarak çalışmaya başlamış ,  politikaya atılarak 1957 yılında DP  Samsun İl Başkanı olmuş , 27 Mayıs  İhtilalinden  sonra AP Samsun teşkilatını kurmuş , İl Başkanı olmuş ve senatör seçilmiştir, 12 yıl senatör olarak T.B.M.M. ‘ de görev yapmıştır.

B-FİKİR HAYATI VE FAALİYETLERİ

    İstanbul’da Askeri Tıbbiye öğrencisi iken H.Nihal ATSIZ bey ile tanışmış ,  Türkçülük çalışmalarına katılmış , bir arkadaşının adı ile Kopuz dergisini yayınlamaya başlamış , bu konuda yetkililer tarafından soruşturmaya alınmış ve ardından Samsun’ a tayin edilmiştir.Samsun da Kopuz dergisi eşi adına çıkarılmaya devam ettirilmiş , çok değerli ve şöhretli yazarların yazıları ve makaleleri yayınlanmıştır. Komünizm   ile mücadele derneğinin rahmetli İlhan Egemen DARENDELİ ile birlikte kurmuşlar ve yaşatmışlardır. Çeşitli kuruluş ve vakıflarda ,  Türk Ocağı Genel Merkezin’ de , Milliyetçiler Birliği Derneğin’ de yöneticilik yapmıştır.

     Türkçülük ve Türk Milliyetçiliğini savunan dergiler ve gazetelerde yazıları yayımlandı , 3 MAYIS 1944 olaylarında Atsız ve arkadaşları ile birlikte tutuklandı , 73 gün tek başına hücrede kaldı , 11 ay 20 gün hapis yattıktan sonra “ Milli bir gaye için çalıştıkları “ hükmüne varılarak beraat etmiş ve serbest bırakılmıştır.27 KASIM 1989 tarihinde kalp krizinden vefat etmiştir. 19 tane kitap  ve yüzlerce makale yayınlamıştır. Düşünce hayatımızın unutulmaz kalemlerindendir. Mekanı cennet olsun.

                                                                                                Seyhan Çağlar EMEN

                                                                                                  Emekli Öğretmen