RÜYA ÇİFTÇİ : YAĞMUR
Her yağmur yağdığında çimen yeşili gözlerimden iki damla yaş süzülür yanaklarıma sonra dudaklarımda tarifi olmayan bir tebessüm...
YAĞMUR
Penceremi açtım, yağmurun toprakla buluşan o muhteşem kokusunu içime çektim, yağmurun kokusunu, pencereme çarpış sesini oldum olası sevmişimdir.
Yağmuru seyrettiğim zaman aklıma hep babacığım gelir. Rahmetli babacığım koymuş adımı, yağmurlu bir günde doğmuşum ben...
Her yağmur yağdığında çimen yeşili gözlerimden iki damla yaş süzülür yanaklarıma sonra dudaklarımda tarifi olmayan bir tebessüm...
Babacığımın kabrine her yağmur damlası düştüğünde, babacığım bana sarılıyor gibi hissediyorum, belki de bu yüzden her yağmur tanesinin hayatımda yeri çok özel ve farklı...
Teyzemin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım... Teyzem tekerlekli sandalyemi pamuk elleriyle kavrayarak itelemeye başladı, evden çıktığımızda yağmurun altında koşuşturan insanlar gördüm, niye yağmur tanelerinden kaçıyorlardı ki, ben garip bakışlarla etrafı izlerken geldiğimizi fark ettim...
Oradaydılar... Annem ve babam uzandıkları yerden bana gülümsüyorlardı, çimen yeşili gözlerimden sicim gibi akan yaşları umursamıyor ve gülümsüyordum...
Titreyen ellerimin arasından, ürkekçe, papatyaları mis gibi kokan kara toprağın üzerine bıraktım...
28.11.2018 Rüya ÇİFTÇİ
FACEBOOK YORUMLAR