Rusya ve ABD'nin Türkiye ile ilişkileri
Azerbaycan'da yayın yapan yeniçağ.az. gazetesinde yayınlanan haber: "Rusya ve ABD'nin Türkiye ile ilişkileri: "Bu, Ankara'nın elini daha da güçlendirebilir"
22 Kasım 2022 - 17:11
Türkiye'nin gerçekleştirdiği hava operasyonlarının ardından kara operasyonlarına da başlayacağı ihtimal dışı değil" dedi.
Siyaset bilimci Yusif Bağırzade, Yenicag.az'a yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde ve Irak'ta PKK/KCK/YGP'ye yönelik düzenlediği hava operasyonlarından bahsederken bu sözleri söyledi.
Yusif Bağırzade, Türkiye'nin ülke içinde PKK'ya ciddi darbeler vurduğunu ancak söz konusu terör örgütlerinin bugün Irak'ta özellikle Suriye'de dış güçlerin desteğiyle yeniden örgütlendiğini, hatta güçlendiğini söyledi:
"Türkiye yaklaşık 40 yıldır terör örgütleriyle içte ve dışta mücadele ediyor. Son 6-7 yıldır bu mücadele daha da güçlenerek terörle mücadelede savunma konumundan saldırgan bir konuma dönüşmüştür. Tabii ki asıl amaç terörü bitirmek. Şu ana kadar terörle mücadele çerçevesinde PKK yurt içinde ağır darbe aldı. Ancak söz konusu terör örgütleri bugün Irak'ta, özellikle Suriye'de yabancı güçlerin de desteğiyle yeniden örgütleniyor ve hatta güçlendiriliyor. Suriye ve Irak'ta PKK bağlantılı teröristler olduğu sürece Türkiye için her zaman bir tehlike kaynağı olacaktır.
Son operasyona gelince, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin daha önceki Suriye ve Irak askeri operasyonlarında olduğu gibi BM Tüzüğü'nün 51. maddesine dayanarak harekete geçtiğini belirtelim. O maddeye göre, sadece Türkiye değil, herhangi bir ülke kendi topraklarına, sınırlarına ve egemenliğine yönelik tehditleri önlemek için terörle mücadele operasyonu yürütebilir.
Şu anda hava kuvvetlerinin katılımıyla terörle mücadele operasyonları yürütülüyor olsa da, önümüzdeki günlerde kara operasyonlarının da başlaması bekleniyor. Türkiye'nin karada terörle mücadele operasyonları başlatması için yeterli neden var. Bunun üzerine PKK, YPG, PYD'li teröristler, Kilis'in Öncüpınar ve Gaziantep'in Karkamış ilçesindeki sınır kapısına roketatarlı saldırı düzenledi. Ankara buna dayanarak her an kara operasyonlarına başlayabilir ve resmi Ankara bunu dışlamıyor.
Elbette bu tür operasyonlar sadece askeri güç değil, irade ve kararlılık da gerektiriyor. Yani operasyonların yapıldığı bölge hem ABD'nin hem de Rusya'nın çıkarına. Resmi Ankara'nın bu operasyonlarla bir yandan PKK, YPG, YPD kollarının Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'deki stratejik noktalarını ve askeri tesislerini imha edebileceğini, diğer yandan da güney sınırlarında güvenliği sağlayabileceğini ve Suriyelilerin dönüşünü gerçekleştirebilmek için 30 kilometrelik güvenli bölge oluşturabilir.
Türkiye'nin operasyonlar için uygun zamanı seçmesi, adı geçen her iki ülkenin de elini kolunu bağlamıştır. Rusya, Ukrayna ile savaş nedeniyle mevcut koşullar altında Türkiye ile uzlaşmak zorunda kalıyor. Kremlin şu anda Türkiye ile ilişkileri kötüleştirmek istemiyor.
ABD ise ne kadar karşı çıksa da somut adımlar atmaktan kaçınıyor. Zira Türkiye'deki son terör eyleminin ardından resmi Ankara'nın ABD'yi terör örgütlerini desteklemekle suçlaması ve Erdoğan'ın ABD'nin terör örgütlerine lojistik destek, silah ve teknik teçhizat sağladığına dair kamuoyu açıklaması ABD'yi çaresiz bırakmıştır. ABD'nin artık Türkiye'nin yürüttüğü operasyonlara açıkça karşı çıkması, tam tersine Ankara'nın elini daha da güçlendirebilir.
Burada bir diğer nokta da NATO'nun Finlandiya ve İsveç üzerinden genişleme planının Türkiye'ye bağımlı hale gelmesiyle ilgilidir. ABD, devam eden operasyonlarda Türkiye'ye karşı çıkmanın NATO'nun genişlemesini engelleyebileceğini çok iyi biliyor.
Bütün bunlar, Türkiye'nin uzun süredir konuşulan 30 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturmak için tarihi bir fırsata sahip olduğunu gösteriyor.
haaberin yayınlandığı link: https://yenicag.az/rusiya-ve-abs-nin-turkiyeye-munasibetleri-bu-ankaranin-elini-daha-da-guclendire-biler-serh/
Siyaset bilimci Yusif Bağırzade, Yenicag.az'a yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde ve Irak'ta PKK/KCK/YGP'ye yönelik düzenlediği hava operasyonlarından bahsederken bu sözleri söyledi.
Yusif Bağırzade, Türkiye'nin ülke içinde PKK'ya ciddi darbeler vurduğunu ancak söz konusu terör örgütlerinin bugün Irak'ta özellikle Suriye'de dış güçlerin desteğiyle yeniden örgütlendiğini, hatta güçlendiğini söyledi:
"Türkiye yaklaşık 40 yıldır terör örgütleriyle içte ve dışta mücadele ediyor. Son 6-7 yıldır bu mücadele daha da güçlenerek terörle mücadelede savunma konumundan saldırgan bir konuma dönüşmüştür. Tabii ki asıl amaç terörü bitirmek. Şu ana kadar terörle mücadele çerçevesinde PKK yurt içinde ağır darbe aldı. Ancak söz konusu terör örgütleri bugün Irak'ta, özellikle Suriye'de yabancı güçlerin de desteğiyle yeniden örgütleniyor ve hatta güçlendiriliyor. Suriye ve Irak'ta PKK bağlantılı teröristler olduğu sürece Türkiye için her zaman bir tehlike kaynağı olacaktır.
Son operasyona gelince, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin daha önceki Suriye ve Irak askeri operasyonlarında olduğu gibi BM Tüzüğü'nün 51. maddesine dayanarak harekete geçtiğini belirtelim. O maddeye göre, sadece Türkiye değil, herhangi bir ülke kendi topraklarına, sınırlarına ve egemenliğine yönelik tehditleri önlemek için terörle mücadele operasyonu yürütebilir.
Şu anda hava kuvvetlerinin katılımıyla terörle mücadele operasyonları yürütülüyor olsa da, önümüzdeki günlerde kara operasyonlarının da başlaması bekleniyor. Türkiye'nin karada terörle mücadele operasyonları başlatması için yeterli neden var. Bunun üzerine PKK, YPG, PYD'li teröristler, Kilis'in Öncüpınar ve Gaziantep'in Karkamış ilçesindeki sınır kapısına roketatarlı saldırı düzenledi. Ankara buna dayanarak her an kara operasyonlarına başlayabilir ve resmi Ankara bunu dışlamıyor.
Elbette bu tür operasyonlar sadece askeri güç değil, irade ve kararlılık da gerektiriyor. Yani operasyonların yapıldığı bölge hem ABD'nin hem de Rusya'nın çıkarına. Resmi Ankara'nın bu operasyonlarla bir yandan PKK, YPG, YPD kollarının Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'deki stratejik noktalarını ve askeri tesislerini imha edebileceğini, diğer yandan da güney sınırlarında güvenliği sağlayabileceğini ve Suriyelilerin dönüşünü gerçekleştirebilmek için 30 kilometrelik güvenli bölge oluşturabilir.
Türkiye'nin operasyonlar için uygun zamanı seçmesi, adı geçen her iki ülkenin de elini kolunu bağlamıştır. Rusya, Ukrayna ile savaş nedeniyle mevcut koşullar altında Türkiye ile uzlaşmak zorunda kalıyor. Kremlin şu anda Türkiye ile ilişkileri kötüleştirmek istemiyor.
ABD ise ne kadar karşı çıksa da somut adımlar atmaktan kaçınıyor. Zira Türkiye'deki son terör eyleminin ardından resmi Ankara'nın ABD'yi terör örgütlerini desteklemekle suçlaması ve Erdoğan'ın ABD'nin terör örgütlerine lojistik destek, silah ve teknik teçhizat sağladığına dair kamuoyu açıklaması ABD'yi çaresiz bırakmıştır. ABD'nin artık Türkiye'nin yürüttüğü operasyonlara açıkça karşı çıkması, tam tersine Ankara'nın elini daha da güçlendirebilir.
Burada bir diğer nokta da NATO'nun Finlandiya ve İsveç üzerinden genişleme planının Türkiye'ye bağımlı hale gelmesiyle ilgilidir. ABD, devam eden operasyonlarda Türkiye'ye karşı çıkmanın NATO'nun genişlemesini engelleyebileceğini çok iyi biliyor.
Bütün bunlar, Türkiye'nin uzun süredir konuşulan 30 kilometrelik bir güvenli bölge oluşturmak için tarihi bir fırsata sahip olduğunu gösteriyor.
haaberin yayınlandığı link: https://yenicag.az/rusiya-ve-abs-nin-turkiyeye-munasibetleri-bu-ankaranin-elini-daha-da-guclendire-biler-serh/
FACEBOOK YORUMLAR