Prof. Dr. Semih Tezcan vefat etti

Türk Dünyası ve Türkoloji bir çınarını daha kaybetti

Prof. Dr. Semih Tezcan vefat etti
14 Eylül 2017 - 22:38 - Güncelleme: 14 Eylül 2017 - 23:00

~SEMİH TEZCAN'IN HAYATINDAN KISA BİR ÖZET*
Tarsuslu muhasebeci Mustafa Rifat Tezcan ile İstanbullu eşi, ev kadını Nezahat Fevziye Tezcan'ın oğlu Semih Tezcan, kimlik kartına −eski deyimiyle nüfus kâğıdına− göre 3 Ocak 1943 Mersin doğumludur. Ama aslında bu tarihten tam bir ay önce, 3 Aralık 1942'de doğmuş. O zamanlar, yani dünyanın pek çok ülkesinde savaşlarla geçen yirminci yüzyılın ilk yarısında, ailelerin yıl sonunda doğan erkek çocuklarını, askerlik hizmetine bir yıl geç gitsin, ezilmesin diye nüfusa yıl başından sonra kaydettirmeleri âdetmiş.
Doğduğu kentte 1949'da İleri İlkokulunu, Ankara'da 1957'de Bahçelievler Ortaokulunu, tekrar Mersin'e dönüp 1960'ta Mersin Lisesini bitirdikten sonra 1960-64 arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okudu, Haziran 1964'te Türk Dili Kürsüsünden mezun oldu.
Fakültedeki öğrenciliği sırasında ve daha sonra yaşadığı sürece Semih Tezcan'a pek çok şey öğreten, ona sahip çıkan, onu koruyan, destekleyen, onun için pek çoklarıyla mücadele eden hocası Prof. Saadet Çagatay olmuştur. Kazan müftüsü Ayaz İshakî İdilli'nin kızı, sosyoloji profesörü Türkistanlı Tahir Çagatay'ın eşi, karşılaştırmalı Türk dilbiliminin kurucusu Willi Bang-Kaup'un öğrencisi Prof. Saadet Çagatay'ın önerisi ve tavsiyesi üzerine Hamburg'daki Ural-Altay Bilim Araştırmaları Kurumu (Ural-Altaische Gesellschaft, Societas Uralo-Altaica), Semih Tezcan'a burs tahsis etti. Doktora yapmak üzere Ekim 1964’te Almanya’ya gitti. Önce Hamburg Üniversitesi, Önasya Tarihi ve Kültürü Bölümünde (Seminar für Geschichte und Kultur des Vorderen Orients) yeryüzünde Eski Uygur dil ve kültürünün en önde gelen bilgini Prof. Annemarie von Gabain'in yanında yoğun olarak iki dönem Eski Uygurca çalıştı. Aynı hocanın verdiği Yakutça ve Orta Asya'da Uygur Sanatı derslerine, ünlü İranistik profesörü Dr. Wolfgang Lenz'in verdiği Sogdca derslerine devam etti. Hocası Prof. von Gabain, kendisi kısa bir süre sonra emekliye ayrılacağı için onu, doktora öğretimine devam etmesi ve Türkolojiye ek olarak Altayistik de öğrenmesi için Göttingen Üniversitesine, doçent olarak görev yapan Dr. Gerhard Doerfer’in yanına gönderdi. Bununla birlikte Eski Uygurca alanında hazırlayacağı doktora çalışmasının gözetim ve denetimini Prof. von Gabain, Türkçe adıyla Meryem Apa yapacaktı. Nitekim doktora öğretimi süresince birçok kez Hamburg'a gidip Meryem Apa ile çalıştı, yine birçok kez onunla birlikte
* Bu özeti, kendi anlattıklarına göre eşi Nuran Tezcan kaleme almıştır.
AIBU Journal of Social Sciences, Semih Tezcan Festschrift, Vol:13, Year:13, 13: 1-22
2
bazen de yalnız başına Doğu Berlin'e gitti. Orada, İkinci Dünya Savaşından sonra Prusya Bilimler Akademisinin adı değiştirilerek yeniden açılmış olan Alman Bilimler Akademisindeki (Deutsche Akademie der Wissenschaften zu Berlin) Turfan Koleksiyonunda bulunan Eski Uygur yazmaları üzerinde çalıştı. Doğu Berlin seyahatleri ve Turfan Koleksiyonunda çalışması her seferinde akademi başkanlığının özel izniyle mümkün olmaktaydı, aylar öncesinden başvuru gerektiren bu özel izinleri kendisine bu akademinin haberleşme üyesi olan hocası Prof. von Gabain sağlayabilmekteydi.
Göttingen Üniversitesinde, Türkoloji için ayrı bir kürsü kurulmaması ve profesörlük kadrosu tahsis edilmemesinden dolayı İranistik kürsüsünde doçent (Privatdozent) olarak ders vermekte olan Dr. Gerhard Doerfer'in yanında yıllarca Türkoloji, Mongolistik, Tunguzoloji okudu. Birinci yardımcı dal olarak İranistik'i seçti. İranistik kürsüsünün başında ünlü tarihçi Prof. Walther Hinz bulunmaktaydı, ondan İran tarihi, Eski ve Orta Farsça, Elamca dersleri aldı. İkinci yardımcı dalı olan etnolojiyi Göttingen Üniversitesinde Prof. Erhard Schlesier temsil etmekteydi. Araştırma alanı Okyanusya, özellikle Yeni Guinea olan bu hocanın kuramsal konularda verdiği dersler, Tezcan'ın göçebelik ve şamanlık konularına girebilmesini kolaylaştırdı. Ana bilim dalı ve yardımcı dallardaki derslerden başka genel dilbilim bölümünün bazı derslerine devam etti. Arapça, Latince, Rusça, Fransızca kurslarına katıldı. Göttingen Üniversitesindeki doktora öğrenimi süresince kendisine Volkswagen Vakfı doktora bursu tahsis edildi.
Turfan Koleksiyonunda bulunan Eski Uygurca bir yazma üzerine yaptığı doktora çalışması 1969-70 kış döneminde kabul edildi, 27 Ocak 1970’te girdiği doktora sınavını (Rigorosum) da başararak doktora öğrenimini bitirdi. Doktora çalışması yayınlandı (Das uigurische Insadi Sutra. Akademie Verlag, Berlin 1974).
Göttingen'de doktora öğrenimi sürerken 1967 sonunda hocası Gerhard Doerfer, yazı masası başında önemli bir keşif yaptı: Orta İran'da konuşulmuş olan bir Türk dili, Halaçça birçok eskicil özelliğe sahip olabilirdi. Ancak bu dil ve onu konuşanlar hakkında bilinenler fazla değildi. Elde, 1940 öncesinde derlenip 1940'ta yayınlanmış az miktarda dil malzemesinden başka bir şey yoktu. Yine de bu malzeme sayesinde Doerfer, Halaççanın Türkoloji ve Altayistik için önemini kavramış ve bunu kanıtlarıyla ortaya koymuştu. Fakat Doerfer, aradan geçen yaklaşık 30 yıllık süreden sonra Halaççanın artık unutulmuş, ölmüş bir dil olduğunu düşünmekteydi. O sırada bir yıl için Indiana Ünversitesinde ders vermek üzere ABD'ne gidecekti, İran'a gidip Halaççayı araştırmaya
AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Semih TEZCAN’a Armağan, Cilt:13, Yıl:13, 13:1-22
3
niyeti yoktu. Bu görevi Semih Tezcan üzerine aldı. 1968 ilkbaharında Göttingen Üniversite Derneğinin (Universitätsbund Göttingen) desteği ile Birinci Halacistan Bilim Araştırma Seferini düzenledi, bu ekspedisyona Göttingen Üniversitesinde Türkoloji öğrenimi görmekte olan Hartwig Scheinhardt ve Wolfram Hesche de katıldılar. Halaççanın unutulmamış olduğu, yaklaşık 22.000 kişi tarafından konuşulduğu belirlendi. Ertesi yıl Alman Bilim Araştırma Kurumunun (Deutsche Foschungsgesellschaft) malî desteğiyle İkinci Halacistan Bilim Araştırma Seferi gerçekleştirildi. İkinci ekspedisyona Semih Tezcan'la birlikte ABD'den dönen Gerhard Doerfer ve Güney Azerbaycanlı Perviz Recebi katıldılar. Halaçça araştırmaları için çok zengin dil malzemesi toplandı.
Doktora sınavını verdikten sonra, Şubat 1970 - Ağustos 1971 arasında Alman Bilim Araştırma Kurumunun Göttingen Üniversitesine bağlı olarak başlattığı Halaçça araştırmaları projesinde bilim uzmanı olarak görev aldı. Halaçça üzerine çalışmalarını, öteki görevlerinin yanısıra o zamandan bugüne kadar sürdürdü.
1971 güzünde Ankara'ya döndü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine öğretim üyesi olarak atanmak üzere Ankara Üniversitesine yaptığı başvurular son aşamaya gelindiğinde çeşitli yollardan engellendi. Engelleme gerekçelerinin biri de Almanya'daki doktora öğretimi sırasında T.C. Konsolosluklarının ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'nın o zaman Federal Almanya'nın başkenti olan Bonn kentindeki öğrenci müfettişliğinin bilgisi dahilinde Doğu Berlin'e yapmış olduğu seyahatlerdi. Bir iftira kampanyası başlatılmıştı. Göttingen Üniversitesinden alınmış doktora belgesi ortadayken ve Milli Eğitim Bakanlığınca onaylanmışken kulaklara, Semih Tezcan'ın Doğu Berlin'de doktora yaptığı fısıldanmaktaydı. Ataması ikinci kez engellenince Danıştay'a başvurdu ve askerlik hizmetini yapmaya başladı. Vatan görevi sırasında sürgüne gönderildi. Askerlik hizmetini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesine yaptığı üçüncü başvuru −o sırada Türkiye'de siyasal iktidarın değişmiş olması nedeniyle− olumlu sonuçlandı, Mayıs 1974'te Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili Kürsüsüne asistan olarak atandı. İki yıl sonra 1976’da Eski Uygurca Hsüan Tsang Biyografisi, X. Bölüm başlıklı habilitasyon çalışmasıyla doçent unvanını kazandı. 1984 Yılı ortasına kadar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eski Türk Lehçeleri Kürsüsünde çalıştı, bu arada 1976-1983 yılları arasında Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumunda kol başkanı, yönetim ve yürütme kurulu üyesi olarak çeşitli görevler üstlendi.
AIBU Journal of Social Sciences, Semih Tezcan Festschrift, Vol:13, Year:13, 13: 1-22
4
1982’de yaptığı profesörlük başvurusu −o sırada siyasal iktidarın yeniden el değişmiş olması nedeniyle− son aşamasında, dönemin Ankara Üniversitesi rektörünün emriyle engellendi, Kasım 1983'te kendisi de sürgüne gönderildi. Sürgündeki hizmetini de son gününe kadar yerine getiren Semih Tezcan, sürgünün bir yıl daha uzatılacağını öğrenince artık Atatürk'ün kurduğu Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesindeki görevinden ayrılmak zorunda olduğunu anladı. Bu sırada Atatürk'ün kurduğu, kamu yararına çalışan bir dernek statüsündeki Türk Dil Kurumu'nun varlığına da son verilmişti. 1984'te Federal Almanya'nın Bamberg kentindeki Otto-Friedrich Üniversitesinde yeni kurulan Türk Dili, Kültürü ve Tarihi Kürsüsü'nden gelen daveti kabul ederek Almanya'ya göç etti.
Semih Tezcan'ın profesörlüğe yükseltilme başvurusunu 1983’te oybirliği ile reddetmiş olan Ankara Üniversitesi Senatosu, Şubat 1986'da aynı başvuruyu, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin kararı uyarınca başvurunun yapıldığı tarihten geçerli olmak üzere oybirliği ile kabul etmek zorunda kalmıştır.
1984-2008 arasında çeyrek yüzyıl Bamberg, Otto Friedrich Üniversitesi, Diller ve Edebiyatlar Fakültesi, Türk Dili, Tarihi ve Kültürü Kürsüsünde öğretim üyesi olarak çalıştı. Bu süre içerisinde, 1995'te Giessen Üniversitesi Doğubilim Bölümünde, 1996’da Essen Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünde konuk öğretim üyesi olarak da ders verdi. Bavyera Eğitim ve Kültür Bakanlığının (Bayerisches Staatsministerium für Bildung und Kultus) Türkçe ve Türk kültürüyle ilgili komisyonlarında görev yaptı.
1994'te, Berlin-Brandenburg Bilimler Akademisi’nin (Berlin-Brandenburgische Akademie der Wissenschaften) Eski Uygur medeniyeti belgelerini 100 yıldan beri yayımlamakta olan Turfan Komisyonuna üye seçildi. 2002’de bu projenin direktörlüğüne getirildi. Sürmekte olan bu görevi dolayısıyla Berlin-Brandenburg Bilimler Akademisi Eski Dünya Temel Kaynak Araştırmalar Merkezi (Zentrum Grundlagenforschung Alte Welt) üyesidir, üyeliği son olarak 2016 yılına değin uzatılmıştır.
Bamberg Üniversitesindeki görevi yaş haddi dolayısıyla 31 Ocak 2008'de sona erdi. Bilkent Üniversitesi'nin (Ankara) davetini kabul etti, 1 Şubat 2008'de daha önce konuk öğretim üyesi olarak ders vermiş olduğu bu üniversitenin Türk Edebiyatı Bölümü kadrosuna katıldı. Bu görevi sürmektedir. Sürmekte olan öteki görevleri arasında UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Dünya Belleği İhtisas Komitesi üyeliği de bulunmaktadır.
AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Semih TEZCAN’a Armağan, Cilt:13, Yıl:13, 13:1-22
5
Çalışmaları, 2006’da Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Ödülüne layık görülmüştür. Ödül belgesinde gerekçe şöyle açıklanmıştır: "Türkiye Bilimler Akademisi Akademi Konseyi, 18 Mart 2006 gün ve 147 sayılı toplantısında Prof. Dr. Semih Tezcan'a Türk dili ve bu dil içindeki tarihî Türk lehçelerinin yalnız biri ve belirli bir dönemi üzerinde değil, Göktürk ve Uygur dönemlerinden başlayarak zamanımıza kadar bütün Türk lehçeleri üzerinde kitap ve makale olarak dünyaca kabul edilmiş araştırmalar ve metinler yayımlaması; bu alanda çalışan uluslararası bilim adamlarının yayınlarına katkılarda bulunması; ayrıca Türk dilinin problematikleri ve çözüm yolları üzerindeki uluslararası katkıları nedeniyle 2006 Yılı Bilim Ödülü verilmesini kararlaştırmıştır."
Çalışma alanları: İslamiyet öncesi Türk dilleri ve edebiyatları, özellikle Eski Uygurca ve Eski Uygur Edebiyatı. Orta Asya'da İslamiyet döneminin erken yazı dilleri, Karahanlı ve Harezm Türkçeleri ve edebiyatları. Eski Anadolu ve Rumeli Türkçesi, XIV-XV. yüzyıllarda Anadolu ve Rumeli edebiyatı. İran Türk dilleri, özellikle Halaçça. Leksikoloji, Türk dilleriyle Moğol dilleri arasındaki ilişkiler, Türk dilleriyle İranî diller arasındaki ilişkiler. Dede Korkut Oğuznameleri, Oğuz Han destanları, Evliya Çelebi Seyahatnamesi. Türk Dil Devrimi.
1974'te Nuran Eğembir-Tezcan'la evlenmiştir. Türkmen, Başak, Mina Burçak adlarını taşıyan üç kızı vardır.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum