Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün yazdı: "Kur'an'ın Arzuladığı Toplum"

Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün yazdı: "Kur'an'ın Arzuladığı Toplum"
04 Mayıs 2019 - 22:57

Kur'an'ın Arzuladığı Toplum


Kur'an'ın bireyi toplumla irtibatlandırma ve onu bu ilişkile­rin kazandırdığı tecrübeyle hayat ırmağına katma hedefi, İslam vahyinin hemen başlangıcında kendini açığa vurmuştur. 


Hira dağında tek başına inzivaya çekilen Hz. Peygamber'i, Al­lah, ıssızlığın ortasından almış şehirlerin anası denilen Ümmu'l­Kura'nın yani Mekke'nin tam ortasına taşımıştır. Zira gelen vah­yin kudretinin test edileceği yer tam da şehrin merkezidir. Şe­hirleri değerden yoksun bırakmamak için peygamber gönder­
diğini söyleyen ilahi beyanı bu bağlamda okumak gerekir. Vahyin temel amacı, insanlar arasındaki doğal ilişkileri işbir­liğine dönüştürmektir. Havanın, toprağın, suyun ve güneşin iş­birliği nasıl bir ağaca hayat veriyorsa, toplumu oluşturan birey­lerin amaçlı işbirliği de insanlara hayat veren ahlaki değerlerin 
yeşereceği bir topluma hayat verir. Kur'an'ın örnek toplum mo­delini bu işbirliği yaratır. Sarp yokuş, böyle bir toplum mode­li yaratma arzusunu içinde banndırmaktadır. Bu toplumun in­şasında kullanılan anahtar terimlerden biri, tayyib(e)dir. T-y-b (taibe-yetibu) kökünden türeyen bu terim, bir yandan ideal top­lumun ipuçlannı verirken, bir yandan da içinde yaşadığımız toplumu derinden derine eleştirmektedir. Diğerkamlığın hedef­lendiği böyle bir toplumda, insan şu alanlarda en mükemmeli yaratmaya çağnlmaktadır: 


1. Hayırlı nesil (zurriyyeten tayyibe) - (3/Al-i İmran, 38). 
2. Yaşanabilir temiz çevre (mesakine tayyibe) - (9/fevbe, 72;
3. Temiz hava (rihin tayyibe) - (10/Yünus, 22). 
4. Güvenli iletişim (kelimetin tayyibe) - (14/İbrahim, 24). 
5. Sağlıklı gıdalar (şeceretin tayyibe) - (14/İbrahim, 24). 
6. Temiz toplum (hayatün tayyibe) - (16/Nahl, 97). 
7. Sağlıklı/etkili İletişim (tahiyyeten tayyibe) - (24/Nür, 61). 
8. Güvenli binalar/düzenli yerleşim (mesakine tayyibe) - (61/ Saff, 12). 


İnsanca, yaşanabilir bir toplumun bütün unsurlarını Kur'an-ı Kerim bu terimler üzerinden vermekte ve insanları böyle bir yaşam kurmanın mücadelesine çağırmaktadır. Yaşadığımız top­lumun kalitesini, yukarıda anılanlara kıyaslayarak tespit etme­miz mümkündür. Böyle bir toplumsal yapının yaratılmasın­da her birey kendi bilgisi ve gücü oranında sorumludur. Bu­nun içindir ki Kur'an, toplumsal yapıyı, 'İnandım.' diyen bir 
mü'minin bu iddiasını test etmesine imkan veren bir labora­tuvar olarak sunar. Özgürlüğe ihtiyacı olanı özgürleştirmek, aç olanı giydirmek, hastayı sağaltmak vb. ancak bu toplumsal ya­pı içinde mümkündür ve insanın imanı bütün bu eylemleri te­tikleyen bir iç dinamizme ve sağlamlığa sahipse sahibini bura­lara taşıyabilir. Kur'an, imanın test edildiği bu alanlara sarp yo­kuş adını vermektedir. lyilih de bu ilişkiler ağı dikkate alınarak tanımlanmaktadır. Aşağıdaki ayette iman esaslarını ve bu esas­ların kök saldığı kalp ve zihnin yaratacağı amelleri bu çerçeve­de düşünmek gerekir... Sarp yokuşun eteğinde insan (syf. 15-16)

ŞABAN ALİ Düzgün


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum