Nisa Nur Güven: Darbelerin Unutulmayan Mermi Sesleri

Nisa Nur Güven: Darbelerin Unutulmayan Mermi Sesleri
24 Eylül 2017 - 16:40

Darbelerin Unutulmayan Mermi Sesleri

Bir ses duyuldu kalbimize işleyen, kalbimizi paramparça eden daha sonra da unutulan bir ses. O kadar derindi ki bu ses kulaklarımızı çınlattı; kulaklarımızı kapatmak istedik ama o ses yine gelip yüreğimizi buldu. Sesler buğuluydu ,kırgındı ,hüzünlüydü; aynı zamanda o sesler bir vatanı bir milleti bir  halkı temsil ediyordu. Gece vaktiydi, hem de kara bir gece vakti. Fatih Sultan Mehmet Han’ın  güçlüklerle aldığı o güzelim İstanbul askerlerimiz tarafından zarar görecek, etraf kan kokacaktı. Asker diye bildiğimiz; Astsubay, Çavuş  saydığımız abilerimiz bizim kalplerimize mermi atmaya gelmişlerdi. Biz o gün öğrendik gecenin niye bu kadar acı acı bağırdığını, o gün öğrendik ellerimizle beslediğimiz, günlerce gözyaşlarımızın içine onları da katarak dua ettiğimiz askerlerin vatan haini olduklarını. Kahrettiler bizi O gün gözyaşlarımızı akıttılar ,kırdılar. Daha hiçbir şeyden haberimiz yokken köprünün kapatıldığını haberlerden öğrendik. Ne olabileceğini neler yaşanabileceğini bilemezdik çünkü biz eskiler kadar zorluk çekmemiştik  biz bilmiyorduk ne olabileceğini biz yaşamamıştık çünkü, biz çekmemiştik eskiler kadar zorluk. Ama yine de kilometrelerce öteden kalplerimize ateş düştü. Ah dedik . Ah…! Şeytanın oyununa geldikleri için üzüldük “ Allahım abilerimize hidayet ver.” diye dua ettik. Çünkü onlar bizim askerimizdi vatanına zarar vermez diye düşünürdük, öyle bilirdik.Köprü kapatılınca insanlar evlerine gidemediler belki son kez aradılar ailelerini “Bugün geç gelebilirim siz yemeği  yiyin.” dediler .Belki de  son defa vakit geçirdiler aileleriyle  nerden bilebilirlerdi ki başlarına gelecekleri? O askerlerimiz dediğimiz kişilerin aslında asker lafını kirleten hain olduklarını.Halk; onlara karşı çıkıp, doğru yola davet ettikleri için kadifemsi kalplerine hainlerin silahından çıkan o sert merminin işleneceğini  nerden bilebilirdi ki. Hiçbir şey sona ermemesi için karşılarına ilk çıkan polislerimiz oldu .İki kardeş bir araya geldiler bu sefer aralarında mutluluk değil hüzün kokusu girdi; nefret duygusu buharlaştı. Ama Kabiller geldi ateş açtı Habillerimize; çatışma başlattılar. Nesillerimize, şehitlerimize, Osmanlı’ya Gözlerini bile kırpmadan ateş açtılar.O mermiler tek tek yüreğimize saplandı .Yerler kırmızılaştı ay yıldız silüeti geldi kondu kanın üzerine. Korkulu gün son bulmamıştı daha. Bir çığlık duyuldu soğuk terler akıtan bir spikerin korkunç çığlığı…  Kalpler buz tuttu. Uyandırdı bizi rüyamızdan. “Kamuoyuna el koyulmuştur.”dedi o ateş püskürten çığlık. Direkt kanalları değiştirdik, anladık oranın ele geçirildiğini. Tüm Halk ayağa kalktı herkes ailelerine haber vermek için telefonlara sarıldı, o mekanik kan kokusunu duyduğumuz telefonlara.Uyandı uykularından insanlar gözlerini  darbe gününe açtılar. Hain güne. “Tüm halkımı sokağa davet ediyorum.” sözü yankılandı sokaklarda,evlerde .Halk hiç tereddüt etmeden”Bismillah” diyerek kalktı ,abdest alıp namaz kıldılar son kez Miraç’a yükseldiler belki de. Son kez görme ihtimali olan uğruna canını verebilecek güzel aileleriyle vedalaştılar.Onları ülkesine emanet ettiler, o canını vermeye gittiği güzelim ülkeye.Uçtular, bu sefer bir kuş olup süzüldüler gökyüzünde, Allah onlara Seyyid’in gücünü verdi.Gökyüzünden kuş misali inerek ilk mermilere göğüslerini siper ettiler korkusuzca. Allah nidalarıyla coştular.Osmanlı soyu kokan halkımız. Her Allah deyişlerinde mermi saplandı yüreklerine. Tanklar geçti üzerlerinden Kendi tanklarımız. Milletin tanklarıyla milletimizi ezdiler korkusuzca. Ebu Cehil kılığına girmiş hainler tanklarla geçti insanlarımızın üstünden.Onları bellerinden ayırdılar; vücutlarından acı ,damarlarından kan , gözyaşı aktı. Halkımızın kalplerini söküp  tankların içine koydular daha sonrada üzerimize bomba niyetine attılar.Küçük bir çocuğun “Dede onlar bizim askerlerimiz değil mi;neden insanlarımızı öldürüyorlar?” dedirttiler o hainler .Küçücük bir çocuğun bile her şeyin farkına varabileceğini tahmin edememiştiler çünkü.Hangi cevap,hangi hüzün,hangi dede anlatabilirdi ki bu sorunun cevabını?Onlar sırtımızı yasladığımız askerlerimizdi Evet ama o askerler bizim ülkemizin kanıyla şereflenmiş insanlar değil ülkemizin kanıyla kadeh kavuşturanlardı. Onlar ,biz sırtımızı yaslamak istediğimizde bıçak saplayan hainlerdi. Ebrehe ordusuydu o hainler. Ülkemizi yıkmaya gelmiştiler.O hiç durdurulamaz dedikleri tanklar bile o kadar insanın canına kıydıkları için ağladı . Ama Allah o mukaddes ebabil kuşları gibi halkımızı gönderdi o ordunun başına. Halkımız güçlendi,vuruldu ama yine ayağa kalkıp ayaklarının üzerinde durmayı bildi.Bu vatanı yıkamayacaksınız diyen ve mahallesindeki herkesi kamyonuna bindirip onları meydana getiren bir Şerife Bacı’nın vatan sevgisi duyuldu.Kalpler birleşti,bir Halisdemir oluştu .Güçlendi Halisdemir vücüdu, çelikleşti . Şehit olacağını bile bile komutanının isteğini yerine getirdi.Helallik istedi o güzel kalpli kahraman.Ve bu darbe teşebbüsü nün en önemli öncülerinden hain komutanın tam alnının çatından vurdu.Kalpler kenetlendi, tekbir getirdi.Sonra uzaklardan 33 tane kurşunun çığlıkları yükseldi kulaklarımızda, tutamadık gözyaşlarımızı kalpler dağıldı parçalandı.Kan aktı o güzel kahramandan.O kurşunların dumanları bir bir saplandı halkın kalplerine.Dahada güçlendi halk.Dualar, Selalar yükseldi camilerden.İiman koktu her yer.Göz yaşları aktı, suladı dağlardaki karanfilleri. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbulunu ağlattılar o gün.

Ey insanoğlu

Biz Osman Bey, Ertuğrul Gazi , Bamsı Beyrek ,Orhan Bey,1.Murat,Yıldırım Beyazit, Mehmet çelebi, 2. Murat , Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim,Kanuni Sultan Süleyman,Barbaros Hayrettin Paşa,Mustafa Kemal Atatürk’ün ve daha nicelerinin nesliyiz. Bizim kanımız onların kanı ,onların azmi onların gücü. Biz yenilir miyiz? Ey dünya! Biz Türkiyeyiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve halkımız Osmanlı halkı, kalplerimiz ise  imandır. Hiçbir pusu hiçbir devlet hiçbir şimşek bu kalbe işlemez .Bunu da bilmiş olasınız!

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Nisanur Kurt
    6 yıl önce

    Çok duygusal,kalbe işleyen,yaşananları an be an gözümde canlandırdığım muhteşem bir yazı olmuş. Tebrik ederim güzel yürekli arakadaşım. Bu vatana senin gibi vatan sevgisiyle yoğrulan kalpler lazım. Daha nice güzel yazılarına inşallah. Yakın arkadaşın:Nisanur KURT