Mısır'da Değişen Birşey yok!

Mısır'da devrim ikinci senesini tamamladı. Peki neler değişti bu süre zarfında? Bundan sonra neler olacak?

Mısır'da Değişen Birşey yok!
25 Ocak 2013 - 14:45

Mısır'da devrim ikinci senesini tamamladı. Peki neler değişti bu süre zarfında? Bundan sonra neler olacak? Mübarek'in devrilmesi İsrail'i tehdit eden bir gelişme olarak görülmüştü. Gerçekten de öyle mi oldu? Sadece İsrail için değil tüm coğrafya için bir dönüm noktası olan Mısır Devrimi'ni 25 Ocak Öfke Günü vesilesiyle masaya yatırdık. Kanal 7 Dışhaberler Müdürü Mustafa Taha Dağlı ve Türk Arap İlişkileri Merkezi Genel Koordinatörü Mustafa Güvenç Aktuel.com.tr'den Marilla Ercik'e değerlendirdi.

 

Taha Dağlı, Kanal7 Dışhaberler Müdürü

25 Ocak sadece Mısırlılar için değil tüm Araplar için önemli bir tarih. 18 gün süren Tahrir direnişinin başlangıç tarihi. Mısırlıların 2011'in 25 Ocak'ında başlattıkları direniş, 11 Şubat'ta 30 yıldır iktidarda bulunan Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sona ermişti. Mübarek'in devrilmesi sadece Mısır için değil Ortadoğu için de bir dönüm noktasıydı. İsrail'i tedirgin eden bir gelişme olarak da düşünülüyordu. Öyle mi oldu bugün sonuçlara bakınca olmadığını görebiliriz.

Önce Mübareksiz geçen 2 yıla bakmak lazım. O gün neler konuşuluyordu, 2 yıl içerisinde neler oldu?Arap Baharı adı verilen olaylar halkası Arapların demokrasi, özgürlük talepleri ile başlamıştı. Aynı zamanda diktatörler ülkelerinin gelir kaynaklarını tekellerinde topluyor, halklar ise fakirlik içinde yaşıyordu. Özgürlük ve açlık, bu fitili ateşledi. Mısır devrimi sadece Mısırlılar için değil tüm Araplar için önemli dedik çünkü Mübarek'in 18 günde devrildiğini gören Libyalılar, Kaddafi'yi; Suriyeliler de Beşar Esat'ı devirmek için harekete geçti. Libya'da iç savaş çıktı, 6 ay sonra Kaddafi linç edildi. Şu an Libya'da aşiretler savaşı var. Suriye'de iç savaş çıktı tam 2 yıldır devam ediyor, ne özgürlük geldi, ne de açlık sona erdi aksine 60 bin kişi hayatını kaybetti, 3 milyon insan mülteci konumuna düştü, koca bir ülke savaş alanına döndü.

Mısır'daki 2 yıllık sürece bakalım. Müberek Şubat 2011'de yakalandı, hastane ve hapisane günleri başladı. Yönetimi ise askeri konsey devraldı. Tahrir'de Mübarek'i devirmek için yapılan eylemler bu kez askeri vesayeti sona erdirmek için yapıldı. Yine aylarca çatışmalar yaşandı. Askeri Konsey nihayet 2012 Haziran'ında seçim kararı aldı. Müslüman Kardeşlerin asıl önemli adayları sakıncalı bulunarak Cumhurbaşkanlığı yarışından çekilmek zorunda bırakıldı. Yine Müslüman Kardeşler adayı olan Muhammed Mursi seçimi kazanarak göreve geldi. Ancak bu kez karşısına Anayasa Mahkemesi çıktı. Mahkeme Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtladı. Mısır'ın ilk Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi, seçilmiş meclisi feshettiği için yemin edecek yer bulamadı. Mursi, Anayasa Mahkemesi önünde yemin etmeye mecbur bırakıldı. O günlerde Mübarek'in oğulları Cemal ile Ala babalarıyla birlikte hakim karşısına çıkarıldı. Mahkeme sürecinde oğullar aklandı, Mübarek hakkındaki suçlamalar en aza indirildi. Mısır'ın askeri vesayetten kurtulması için sivil bir Cumhurbaşkanından sonra sivil bir anayasaya kavuşması gerekiyordu. Bunun için referandum yapıldı ancak referandum süreci bile kanlı geçti. Bu kez sivil iktidar karşıtları Tahrir Meydanını doldurdu, ülke genelinde Mursi'ye karşı çok ciddi bir ayaklanma başladı. Bu aba altından sopa göstermek olarak yorumlandı. Nitekim aynı günlerde Mursi, Gazze ateşkesinde Türkiye'nin hakkı olan teşekküre layık görüldü, IMF'den borç aldı. Sonuçta referandum yapıldı ancak Mısır hala diken üstünde, hala gergin. Ekonomi düzelmediği için sivil iktidar her an sallanabilir. Gazze ateşkesiyle ön plana çıkarılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, Amerika ve İsrail kuşatması altında olduğunu da görmezden gelemeyiz."
 


Mustafa Güvenç, Türk Arap İlişkileri Merkezi Genel Koordinatörü

Geriye doğru süreci hatırladığımızda kısa vadede ümit vaat vadeden icraatların ortaya konmadığı anlaşılmaktadır. Mübarek'in düşmesinden sonra yönetimi devralan "Askeri Konsey" eski rejimin mücrim faillerine işlerini yoluna koymak fırsatını tanıdı. Mübarek'in düşmesinden devrimin başarıya ulaştığına kani olan gençler tüm geleceklerini Askeri Konseye emanet ederek evlerine döndüler. Ancak Askeri Konsey ülkeyi soyup soğana çeviren, nispetsiz cürümler işleyen Mübarek ortaklarını yargılamak bir yana onlara seçimlerde aday olmak yolunu bile açmıştı. Vesayet rejimi kurmayı hedefleyen Askeri Konsey zaman kaybettirmek yanında, suçluların ortadan kaybolmasına sebep olmuştur. 

Akabinde çetin koşullar altında gerçekleşen Parlamento Seçimleri oldu. İhvan bu seçimlerde Meclis'teki sandalyelerin %50 sine yakınını kazanmıştı. Başka sebeplerde eklenince seçimler iptal edildi, Meclis devre dışı bırakıldı. Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra büyük hayaller kurulmaya başlandı ancak çevresi yargı,ordu,medya ve gizli aktörler tarafından kuşatılınca sathi kararlar almak dışında etkisiz hale getirildi. Bilhassa otorite boşluğunda kaybedilen paralar zaten can çekişmekte olan Mısır ekonomisine ağır bir darbe vurdu. Nüfusunun yarısına yakını fakirlik sınırı altında olan bir halk için öncellik karnını doyurmak olunca rejimle sonuna kadar hesaplaşmak hedefi ikinci plana düşmektedir. Bugün hala Mısır'da adalet mekanizması işlememektedir. 

Mübarek döneminde büyük yolsuzluklara bulaşmış failler ellerini kollarını sallayarak dolaşmakta üstelik Mursi aleyhinde hazırlanan planlara büyük katkılar sağlamaktadırlar. Mısır'da neredeyse tüm kurumlar eski rejimin aktörleri tarafından sarmalanmış durumda, üstelik hukuksal avantajlar ve ticari imtiyazlar hala yararlarına çalışmaktadır. Bu haile ortasında elleri kolları bağlı olan Mursi bir taraftan iyice düşünmeden verdiği vaatleri yerine getirmemenin sıkıntısını yaşarken diğer taraftan muhalefet partileriyle ipleri koparmanın, -değişimin aleyhinde eski rejimin lehinde- doğurduğu sonuçlarla muzdarip. Mısır'da aylardır medyada 25 Ocakta yeni bir devrim olacağı yaygarasıyla Mursi aleyhinde tehlikeli senaryolar yazılmaktadır. Genç kitlelere devrimin yeni bir şey getirmediği aksine işleri daha da kötüleştirdiği fikirleri ikna edici gelmektedir. Tahrir meydanına yarın Mübarek'i def etmenin sevinciyle gelecek olanlar yanında Mursi'nin istifasını isteyecek ve kaos planları ile irtibatlı gruplarda olacaktır. Ancak Genç kitleler olanca öfkelerini eski rejimin uzantılarını açığa çıkarmak ve onları temizlemek üzere birleştirmelidirler. Tüm kötü gidişatın sorumlusu olarak Mursi'yi göstermek hedef şaşırtmaktır. Devrimin farklı ekolleri ve hakiki değişim hasretini çeken tüm siyasi partiler eski rejimin gizli kalıntılarını temizlemek noktasında birleşmelidir. Ümid ederim ki, Mısır halkı 25 Ocak Günü'nü tahriklere kapılmadan olaysız bir şekilde kutlar.

aktüel dergisi

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum