Merve Agar - Papatya Falındaki Karadelik

Papatya Falındaki Karadelik

  Belirsizlikler öldürür insanı içten içe. İçini yavaş yavaş kemiren bir kurt gibi rahatsız ede ede dolaşır beynin kıvrımları arasında. Ruhunu çürütür, kalbini karartır adamın. Amaçsızlaştırır insanı. Sokak sokak dolaştırır ama bir yere de vardırmaz.

  Gölge misali vardır, ordadır. Kovalarsın ama ne yakalayabilirsin ne de o karaltıdan kurtulabilirsin. Sen nereye gitsen peşinden gelir. Akarsu gibidir önünü alamazsın. Set koyamazsın. Kabulleneyim desen o da olmaz. Sonunu bilmediği bir şeyle nasıl baş edebilir ki insan? Ya da en güzel betimlemeyle bir karadelik gibidir belirsizlik. Karanlık, ışıksız, ne var ne yoksa her şeyi içine çeken. Yokluğu bile yok eden bir karadelik.

  Aklımızı uzay varsaydığımızda aslında kulağa mantıklı geliyor. Kelebekler de yaşıyor mudur acaba böyle belirsizlikler? Ömürleri zaten kısacık. Muallaklara yenik düşüp gidiyor olmalılar bu dünyadan. Belki de insanlar bu yüzden sığınıyorlardır papatya fallarına. Uzaylarındaki karadeliklere bir cevap bulabilme umuduyla.

  Peki bir soru daha. Belirsizlik ne renktir? Şeffaf değil. Eğer su kadar şeffaf olsaydı zaten adı belirsizlik olmazdı. Çünkü su berraklığı sayesinde gösterir içinde ne olduğunu. Ama karadelikler öyle değil. Karanlık. Simsiyah. Geceden daha gece. Karanlıktan korkan insanları daha da korkutur o karadelik, o belirsizlikteki siyahlık. Hele ki o karanlıkta tek başınaysa, sığınabileceği hiç bir ışık yoksa ölüm gibi gelir insana. Belki de sigaranın ucundaki o küçük, kırmızı ama hiç te masum olmayan ateşe bu yüzden ihtiyaç duyar insanlık. Karanlığa o kırmızı ateşle kafa tuttuğumuzu düşünüyoruzdur kendi küçük uzayımızda.

  Bir şey söyleyeyim mi? Bence bu yazının tamamını unutun. Çöpe atın. Ve o belirsizliğin içinde can çekişe çekişe yaşayın. Sonra da ölüp yok olun yokluğun içindeki yoklukta...

www.tarihistan.org

Merve Agar