M FURKAN KOCAASLAN.KEMAL TAHİR

                                                                     KEMAL TAHİR

Kemal Tahir, Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden biridir. Yeri ayrıdır Türk edebiyatında.

İsmail Cem’e göre, Türkiye’yi geçmişiyle yüzleştiren bir entelektüeldir.

En önemlisi de, yazdığı her dönemde toplumun sorunlarını, kendi ideolojisini, anlatmak istediklerini, romanın içinde okuyucuya sezdirmeden ustalıkla  aktarabilmesidir. Kemal Tahir’i diğer yazarlardan ayıran, onu farklı kılan bu özelliğidir.

Örneğin; Yakup Kadri’nin Yaban romanında veya Yaşar Kemal’in romanlarında verilmek istenen mesaj doğrudan okuyucuya verilirken, Kemal Tahir bunu yapmaz. Tam tersi siyasi görüşünü, eleştirisini romanın içine öyle bir yerleştirir ki, okurken düşüncesine katılmasanız bile bundan rahatsız olmazsınız.

12 yıl boyunca hapis yatmıştır. Hapis yattığı süreç, Kemal Tahir için önemli bir süreç olmuştur. Bu süre içinde Anadolu insanını tanımıştır, topladığı bilgileri derleyip toparlamış ve romanlarına aktarmıştır.

 Birçok romanı tartışma konusu olmuştur. Her kesimden insanın eleştirisine maruz kalmıştır.

Özellikle çok başarılı bir üslup kullandığı Devlet Ana romanında Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan önceki Türk halkının yaşantısını anlatırken  aslında doğu-batı çatışmasına da başarılı göndermelerde bulunmuştur.

Siyasi eleştirilerini bir makale, deneme gibi yazı türlerinde doğrudan aktarmaktansa romanlarında halka aktarmayı amaç edinmiştir.

Anadolu köylüsünü başarılı bir şekilde aktardığı ve Nazım Hikmet’in hakkında ‘’ Sağırdere sahici Türk romancılığında bir merhaledir. Bundan sonra daha ne kadar büyük eserler yazarsan yaz o, senin en taze, en ölmeyecek kitaplarından biri olarak kalacak. Türkiye ki, ekseriyeti itibariyle bir taraftan da bir küçük ve orta köylü memleketidir; bu tabakaların klasik psikolojisini tespit ettiğin için bu kitap edebiyatımızın klasik eserleri arasında en ön safta yer alacaktır. Anladın mı kemal Tahir?’’ şeklinde mektup yazdığı Sağırdere adlı ilk romanında Anadolu köylüsünün sıkıntılarından bahsetmiş, son derece gerçekçi bir dille aktarmıştır.

Yaşar Kemal’in görüşlerine karşıtlık oluşturmak için yazdığı ve Yaşar Kemal romanlarındaki köylü, ağa karakterlerinin Türk halkındaki etkisini ters yüz etmek için yazdığı ‘’Rahmet yolları kesti’’ romanında tepkisini başarılı bir üslupla dile getirmiştir.

Gerçekçilik akımını en iyi şekilde temsil ettiği, kurtuluş savaşı ve onun ideolojisi ile savaşın Türk halkı üzerindeki etkilerini anlattığı Esir şehrin insanları, Hür şehrin insanları ve Yorgun Savaşçı romanları da yazarın en önemli romanları arasındadır. Hatta Yorgun Savaşçı romanının filmi 12 Eylül 1980 darbesi döneminde tüm kopyalarıyla beraber yakılmıştır.

Kemal Tahir’in kariyerinde özellikle çok büyük ve ağır eleştiriler aldığı romanı ‘’Kurt Kanunu’’ birçok çevreyi rahatsız etmiştir. Kemal Tahir bu romanında Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından, kurulan yeni düzenden bahsetmiştir. Romanda sert eleştirilerde bulunmuştur.

Yol ayrımı adlı romanında milli mücadelede omuz omuza mücadele veren kişilerin Cumhuriyet döneminde menfaatlerin farklılaşması sonucu çıkar çatışmasına girmelerini başarılı bir dille anlatmış, eleştirmiştir.

Bozkırdaki çekirdek adlı romanında köy enstitülerini, dönemin milletvekili, devlet profilini eleştirmiş, dönemin tek partisini eleştirmiş ve kendi düşüncesindeki insanlar tarafından da eleştiri almıştır.

Ve belki de kariyerinin en başarılı romanı diyebileceğimiz ‘’Devlet Ana’’  romanıyla hem Osmanlı Devletinin kuruluşunu hem de asıl anlatmak istediği doğu-batı çatışmasını mükemmel şekilde ele almış, biçimsel olarak çığır açmıştır.

Son olarak da aldığı eleştirilere cevap niteliğinde şu sözünü paylaşmadan da olmaz:

‘’Ben ne Mustafa Kemal’e karşıyım ne de Atatürk’e’’