Karaoğlan Taşdemir:Bayramlar…

Yazıma öncelikle Ramazan(Şeker) Bayramınızı en içten dileklerimle kutlayarak başlamak istiyorum.

Karaoğlan Taşdemir:Bayramlar…
10 Ağustos 2013 - 09:54 - Güncelleme: 10 Ağustos 2013 - 10:02

Bayramlar…

Yazıma öncelikle Ramazan(Şeker) Bayramınızı en içten dileklerimle kutlayarak başlamak istiyorum.

                Şimdi gelelim bayramların geçmişine… Daha doğrusu kendi geçmişimize, çünkü bayramların nasıl yaşanacağına yön veren aslında bizleriz. Şu son yıllarda dillimize pelesenk olan bir cümle var ki hep te bayramlarda anılmaya yas tutmuş; “Nerde o eski bayramlar…”.

                Sahi nerde o eski bayramlar? Nereye gittiler ya da bizlerin bayram adetleri nereye gitti? Nereye gönderdik o güzel değerlerimizi?

                Daha arefe  günü başlardı bayram heyecanı. Alınan yepyeni kıyafetler gıcır gıcır yeni ayakkabılar hemen başucumuza konurdu. Yatmadan önce annelerimizin bizi banyoya sokup yıkamasının ardından yataklara yatılır ama bir türlü uyku tutmazdı. Kaç sürünün sayımı biterdi de heyecandan sabahı edemezdik. Uyku tutmamasına rağmen o kadar saat, o günler nasılda herkesten önce uyanırdık bilmiyorum. Sabah namazında uyanılır yepyeni kıyafetler ayakkabılar giyilir; erkek çocuklar babalarımızla bayram namazına kız çocuklarda annelerimizle bayram namazından sonrasına enfes bir kahvaltı hazırlamaya yardımcı olurdu. Bayram namazı çıkışlarında hiç tanımadığım amcaların elini öptüğümü hatırlıyorum hala, bazıları harçlık verirken bazıları öpmekle yetinirdi. Ki aslında o zamanlar parayla sevgiyi ayıramazdık biz. Bu yüzden para veren amcayla sadece sevgisini veren amca gözümüzde çokta farklı değildi. Bayramlaşma faslı eve varıncaya kadar sürerdi. Daha sonra çoğunlukla dede evinde toplanılır bütün amcalar halalar birlikte kahvaltı yapılırdı. Büyük olurdu sofralarımızın boyutu tıpkı sevgi ve saygılarımızın boyutu gibi… Bugün galiba üçünün boyutu da küçük…

                Sonra… Sonra komşulara, akrabalara, tanıdıklara bayramlığa gidilirdi. Ama bunlar hep gruplar halinde yapılırdı. Ve galiba bayramların güzel olması da bundan kaynaklıydı. Kalabalık…

                Peki, ne oldu da bu güzel bayramlar geride kaldı?

                Bunun açıklamasını tam olarak bilemiyorum ama düşündüklerim ve gördüklerim doğrultusunda söylemek istediklerimi aktarmam gerekirse şunları söylemem gerekir;

Akrabalık ilişkilerinin eskisi gibi önemsenmemesi, atalarımızın söylediği “Ev alma komşu al” deyimin artık bugün için geçerliliğinin kalmaması yani komşuluk ilişkilerinin yok olma derecesine gelmesi, saygıdan öte sevginin azalması…

                Yani değişen biz insanlar geçmişten uzaklaşmak için hep bir şeyler yaparken yine geçmişe özlem duyup “Nerde o eski bayramlar” deyip yakınıyoruz. Bayramları deniz kum güneşe, farklı şehirlerde tatile fırsat olarak görüyorken nasıl o eski bayramları yaşayabiliriz. İsteklerimiz ve yaptıklarımızın hep çelişmesi, trajikomik…

                Örf ve adetlerin unutulmadığı, saygı ve sevginin raftan indirilip yine gündeme geldiği nice güzel bayramlarda buluşmak dileğiyle…

                                                                                                                             KARAOĞLAN TAŞDEMİR

                                                                                                                                             8 Ağustos 2013 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum