İrem Yavuz: Yaz yağuru

Ve çocuk yağmur altında gülücük düşmüş gözleriyle yağmur damlalarını yakalamaya çalışıyor.

İrem Yavuz: Yaz yağuru
15 Haziran 2013 - 10:42

                     YAZ YAĞMURU

 

Yağ yağmur yağ. Hayatımın en gözyaşlı anında bir damlada sen ağla. Öyle, benim gibi sessiz sedasız değil, geçmişin en acı hatırasından düşen bir çığlık gibi! Hıçkırarak, yaşadığı tüm yorgunlukları unutmak istercesine… Ağla.

Sisli bir camın ardında izliyorum meleklerin su damlacıklarını yavaş yavaş dünyaya serpişini. Kalbim bana uzak, karamsar bulutlar gibi. Kalbimin orkestrası kemanını benim için ağlatıyor. Cesur bir piyanistin kendinden geçercesine notalara basışı, umutsuz bir gitaristin en sessiz haykırışı... Hayat yağmurla birleşmiş benim için ağlıyor gibi.

Yağmurlu havalarda daha çok yüzleşiyorum kendimle. Neden yaşadığımı soruyorum kendime ve neden yağmurun beni karamsarlaştırdığını? Ve kendime veremediğim cevapların acı yanıyla siliyorum camımın buğusunu…

Dışarıyı izliyorum bir süre. İnsanları izliyorum. Annesinin elinden tutmuş etrafa şaşkın bakışlar savuran küçük bir kızın yüz ifadesinde takılı kalıyorum. Sersem bakışlarını yere düşen yağmur damlacıklarına dikmiş ve mutluluğu her halinden belli. İnsanlar telaşlı ve cesur. Bulutların gözyaşları alıkoyamıyor onları yolundan. Farkında olmadan yüzümün tebessüme bulaştığını fark ediyorum. Kendimi görüyorum küçük umutlarla dolu gülücüklerin kalbinde.

Ve bir sesle renkleniyor gökyüzü. Semadan insanların yüreğine düşen bir nasihat bu. Dünyanın en gür sesi yankılanıyor bir daha bir daha. Gülüşüm kadar yalnız gökyüzü ve ruhum kadar yorgun. Sisli camım bir şiir kadar duygusal… Semanın sesi dünyadaki tüm musikilerden daha ulvi. Ve göklerden gelen aşkın gözyaşları yağmurlarla küçük çocuğun kalbine düşüyor.

Bir rüzgâr vuruyor yüzüme, ruhumun ürpertisi kirpiklerimde son buluyor. Pencerelerin ardında kalmış hayatıma bu göz yaşları mührünü vuruyor. Ve çekiyorum perdemi. Kahve yapmak geçiyor içimden. Nerden duyduğumu hatırlayamıyorum ama belleğimde kalmış şu sözleri fısıldıyor kalbim “Çayın kalabalıkla arası iyidir, kahve yalnızlık ister.”

Ve yudumlamışım kahvemi, fincanımda kalmış telve… Ancak yine de ruhumun kasvetini atamıyorum. Haziranda bir çocukluğa bürünmüş, güneşin bulutlarla saklambaç oynadığı bu yaz yağmurları beni sarhoşluğa sürüklüyor. Yaz yağmuru, neden bu kadar keder veriyor? Hayat kalbimin kasvetine aldırmadan devam ediyor.

Hiçbir yağmur değiştiremez kalbimin mevsimini. Çünkü ben hep aynı sisli camın ardındayım.

Ve çocuk yağmur altında gülücük düşmüş gözleriyle yağmur damlalarını yakalamaya çalışıyor.

 

  

                                                                         İREM YAVUZ

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum