İran Azerbaycan'a Karşı ABD ile müttefik olacak mı?
Eski dostuna güç gösteren, düşmanına kahramanlık yapan Tahran, İran ABD ile müttefik olacak mı?
11 Eylül 2023 - 09:44
Bir devlet kendi iç eğitiminin reklamını yüksek sesle yapıyorsa, eğitimin yerini, saatini ve süresini defalarca duyuruyorsa, burada asıl amaç ordunun savaşa hazırlığını ve mesleki becerilerini geliştirmek değil, asıl amaç vücudunu göstermek ve göstermektir.
Bu, komşusuyla tartışan ve geleneksel antrenmanını başka bir yerde, salonda falan değil, komşunun görebileceği bir yerde yapan bir sporcuya benzer: yani "bu kasın sahibiyle tartışamazsınız."
İran 3 yıldır "spor komşusu" gibi davranıyor. Son 200 yılda (özellikle 1828'den bu yana) Araz yaylasında askeri eğitim yapmayan İran devleti, 2020'den bu yana 3'üncü kez birliklerini Araz yaylasına getiriyor ve burada gövde gösterisi yapıyor.
"İran kim gibi davranıyor?" sorusunu sormaya gerek yok. Çünkü Araz kıyısında kendisinden başka iki devlet var; biri Ermenistan, diğeri Azerbaycan. İran her iki ülkeye de kendini gösteriyor, Ermenistan'a "korkma ben yanındayım, burada duruyorum, senin kölenim" diyor, ona gönül veriyor, Azerbaycan'a ise " Bakın ben buradayım, bir adım uzağımdayım, Ermenistan benim kırmızı çizgimdir, vurursanız bu müdahaledir'' Ben yaparım'' tehdidinde bulunuyor.
Prensipte İran bu çatışmaya tarih, din-mezhepçilik, etnik birlik ve adalet perspektifinden yaklaşmış olsaydı bizim tarafımızda olması gerekirdi. Çünkü bundan 200 yıl önce Rus devleti, Güney Kafkasya ve İran'ın kuzeyini işgal etmek üzere bölgeye geldiğinde, İran'ın koruması altındaki Erivan, Gence, Karabağ'ın yanı sıra Tebriz, Erdebil ve Urmun ilçelerini de işgal etmişti. Ermenilerin yardımıyla. O askeri harekatta aralarında Ermeni general ve albayların da bulunduğu çok sayıda Ermeni savaşçı vardı. Azerbaycanlı savaşçılar Abbas Mirza ve Nazareli Han'ın önderliğinde onlara karşı savaştı.
Kaçar devletinin veliahtı Abbas Mirza ve onunla birlikte savaşan Ermeni general Madatyan
Tarihsel olarak durum budur.
Araz'ın karşı tarafında toplanan askerlerle bu taraftaki askerler arasında din, mezhep ve etnik birlik açısından millî ve dini aidiyet açısından hiçbir fark bulunmuyor. Onlar aynı milletin evlatlarıdır, aynı dine mensupturlar, aynı mezhebe hizmet ederler. İran devleti, Ermenileri destekleyen devletlerin sırf Hıristiyan fanatizmi nedeniyle bunu yaptığını dikkate alsaydı, saflarını daha net belirler, Azerbaycan'ı dini ve milli sebeplerden dolayı küçümsediğini, adaletsiz gördüğünü anlayabilirdi. .
Adalete gelince, bunda tartışılacak bir şey yok. Silahla, kuvvetle Azerbaycan'ı bölmek isteyenler Ermenilerdir, savaşı onlar başlattılar, Ermeniler soykırım yaptı, uluslararası kanunları, sözleşmeleri çiğnediler. Ermenistan, 35 yıl sonra adalet arayışı için BM'ye başvurdu ve bir asırdan fazla süredir bu örgütün 4 kararının tek bir şartına bile uymadı. Eğer tüm uluslararası yasalar bizim tarafımızda olmasaydı, 30 yıl önce tamamen izole edilmiş olan Azerbaycan, bu organize gücün karşısında duramazdı. Şu ana kadar bizi koruyan tek şey haklı olmamızdır.
Şimdi İran da bazı Avrupa ülkelerinin Azerbaycan karşıtı korosuna katılıyor ve gelip sınırımızda tank oynuyor, insansız hava araçları havaya kaldırıyor, Ermenistan'a destek sözü veriyor, Müslüman cemaatine saldıranların gücüne güç katıyor vs.
Mesele şu ki Tahran, Ermeni-Azerbaycan anlaşmazlığına tamamen İran devleti ve İran şovenizmi perspektifinden yaklaşıyor. Mollakrasi, Türk-Müslüman kardeşlerin kendi içindeki veya sınırları dışındaki menfaat ve menfaatleriyle ilgilenmemekte, Arapları bastırabilecek ve bölgesel bir güç olabilmek için Fars milliyetçiliğine dayanan modern İran devletinin yekpareliğine ihtiyaç duymaktadır. Bölgedeki Türk devletleri. Mollalar, dillerinden asla ayrılmayan din-mezhep sohbetlerini sadece siyasi bir araç olarak kullanıyor, din perdesi arkasına saklanarak Fars hakimiyetini sağlamak istiyorlar.
Şu anda Ermenistan'ı doğal müttefikleri olarak gördükleri için bu kadar düşmanlar ve Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan'a yönelik açık düşmanlığının gizli düşmanlığıyla paralel olduğunu görüyorlar.
Ancak son 3 yıldır mollakrasi, İran'ın, Hıristiyan kardeşi, 200 yıllık koruyucusu, kendisi için devlet kuran Rusya'ya ihanet eden Ermenistan için tek kullanımlık bir şırınga gibi olduğunu henüz anlamadı. ABD ve Fransa'nın kollarına sığındı. Fransa ve ABD şu anda Ermenistan'ın gerçek müttefikleridir.
Bu arada, yarın ABD askeri birlikleri Ermenistan'da Ermeni askerlerle birlikte 9 günlük askeri eğitime başlayacak, İran da Araz'ın diğer yakasında onları izliyor olacak.
ABD de bu tatbikatlarda gücünü gösteriyor ve bu da Rusya'ya (ve belki biraz da bize) kendini gösteriyor.
Yani İran, haksız yere Ermenistan'dan ümit kesiyor ve kahramanlaşıyor. Sonunda kesinlikle pişman olacaktır.
Araz Altaylı, Musavat.com/https://musavat.com/news/ezeli-dosta-ezele-gosteren-dusmene-qahmar-cixan-tehran-iran-abs-la-muttefiq-olacaq_1004488.html
Bu, komşusuyla tartışan ve geleneksel antrenmanını başka bir yerde, salonda falan değil, komşunun görebileceği bir yerde yapan bir sporcuya benzer: yani "bu kasın sahibiyle tartışamazsınız."
İran 3 yıldır "spor komşusu" gibi davranıyor. Son 200 yılda (özellikle 1828'den bu yana) Araz yaylasında askeri eğitim yapmayan İran devleti, 2020'den bu yana 3'üncü kez birliklerini Araz yaylasına getiriyor ve burada gövde gösterisi yapıyor.
"İran kim gibi davranıyor?" sorusunu sormaya gerek yok. Çünkü Araz kıyısında kendisinden başka iki devlet var; biri Ermenistan, diğeri Azerbaycan. İran her iki ülkeye de kendini gösteriyor, Ermenistan'a "korkma ben yanındayım, burada duruyorum, senin kölenim" diyor, ona gönül veriyor, Azerbaycan'a ise " Bakın ben buradayım, bir adım uzağımdayım, Ermenistan benim kırmızı çizgimdir, vurursanız bu müdahaledir'' Ben yaparım'' tehdidinde bulunuyor.
Prensipte İran bu çatışmaya tarih, din-mezhepçilik, etnik birlik ve adalet perspektifinden yaklaşmış olsaydı bizim tarafımızda olması gerekirdi. Çünkü bundan 200 yıl önce Rus devleti, Güney Kafkasya ve İran'ın kuzeyini işgal etmek üzere bölgeye geldiğinde, İran'ın koruması altındaki Erivan, Gence, Karabağ'ın yanı sıra Tebriz, Erdebil ve Urmun ilçelerini de işgal etmişti. Ermenilerin yardımıyla. O askeri harekatta aralarında Ermeni general ve albayların da bulunduğu çok sayıda Ermeni savaşçı vardı. Azerbaycanlı savaşçılar Abbas Mirza ve Nazareli Han'ın önderliğinde onlara karşı savaştı.
Kaçar devletinin veliahtı Abbas Mirza ve onunla birlikte savaşan Ermeni general Madatyan
Tarihsel olarak durum budur.
Araz'ın karşı tarafında toplanan askerlerle bu taraftaki askerler arasında din, mezhep ve etnik birlik açısından millî ve dini aidiyet açısından hiçbir fark bulunmuyor. Onlar aynı milletin evlatlarıdır, aynı dine mensupturlar, aynı mezhebe hizmet ederler. İran devleti, Ermenileri destekleyen devletlerin sırf Hıristiyan fanatizmi nedeniyle bunu yaptığını dikkate alsaydı, saflarını daha net belirler, Azerbaycan'ı dini ve milli sebeplerden dolayı küçümsediğini, adaletsiz gördüğünü anlayabilirdi. .
Adalete gelince, bunda tartışılacak bir şey yok. Silahla, kuvvetle Azerbaycan'ı bölmek isteyenler Ermenilerdir, savaşı onlar başlattılar, Ermeniler soykırım yaptı, uluslararası kanunları, sözleşmeleri çiğnediler. Ermenistan, 35 yıl sonra adalet arayışı için BM'ye başvurdu ve bir asırdan fazla süredir bu örgütün 4 kararının tek bir şartına bile uymadı. Eğer tüm uluslararası yasalar bizim tarafımızda olmasaydı, 30 yıl önce tamamen izole edilmiş olan Azerbaycan, bu organize gücün karşısında duramazdı. Şu ana kadar bizi koruyan tek şey haklı olmamızdır.
Şimdi İran da bazı Avrupa ülkelerinin Azerbaycan karşıtı korosuna katılıyor ve gelip sınırımızda tank oynuyor, insansız hava araçları havaya kaldırıyor, Ermenistan'a destek sözü veriyor, Müslüman cemaatine saldıranların gücüne güç katıyor vs.
Mesele şu ki Tahran, Ermeni-Azerbaycan anlaşmazlığına tamamen İran devleti ve İran şovenizmi perspektifinden yaklaşıyor. Mollakrasi, Türk-Müslüman kardeşlerin kendi içindeki veya sınırları dışındaki menfaat ve menfaatleriyle ilgilenmemekte, Arapları bastırabilecek ve bölgesel bir güç olabilmek için Fars milliyetçiliğine dayanan modern İran devletinin yekpareliğine ihtiyaç duymaktadır. Bölgedeki Türk devletleri. Mollalar, dillerinden asla ayrılmayan din-mezhep sohbetlerini sadece siyasi bir araç olarak kullanıyor, din perdesi arkasına saklanarak Fars hakimiyetini sağlamak istiyorlar.
Şu anda Ermenistan'ı doğal müttefikleri olarak gördükleri için bu kadar düşmanlar ve Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan'a yönelik açık düşmanlığının gizli düşmanlığıyla paralel olduğunu görüyorlar.
Ancak son 3 yıldır mollakrasi, İran'ın, Hıristiyan kardeşi, 200 yıllık koruyucusu, kendisi için devlet kuran Rusya'ya ihanet eden Ermenistan için tek kullanımlık bir şırınga gibi olduğunu henüz anlamadı. ABD ve Fransa'nın kollarına sığındı. Fransa ve ABD şu anda Ermenistan'ın gerçek müttefikleridir.
Bu arada, yarın ABD askeri birlikleri Ermenistan'da Ermeni askerlerle birlikte 9 günlük askeri eğitime başlayacak, İran da Araz'ın diğer yakasında onları izliyor olacak.
ABD de bu tatbikatlarda gücünü gösteriyor ve bu da Rusya'ya (ve belki biraz da bize) kendini gösteriyor.
Yani İran, haksız yere Ermenistan'dan ümit kesiyor ve kahramanlaşıyor. Sonunda kesinlikle pişman olacaktır.
Araz Altaylı, Musavat.com/https://musavat.com/news/ezeli-dosta-ezele-gosteren-dusmene-qahmar-cixan-tehran-iran-abs-la-muttefiq-olacaq_1004488.html
FACEBOOK YORUMLAR