Irak Türkmenlerinin geleceği var mı?

Orta Asya’dan dağılan Türk boylarının dünya üzerinde yaşadığı bölgelerden en önemlisi Ortadoğu. Osmanlı Devleti’nin eski Musul vilayetine, yani bugünkü tabirle Kuzey Irak’a bakışımızdaki en önemli nokta, kuşkusuz orada yaşayan Türkmen nüfusu.

Irak Türkmenlerinin geleceği var mı?
29 Haziran 2014 - 13:02


Türkmenler Irak’a Nasıl Geldi?


Türkmenler aslında Orta Asya’dan göç eden Oğuzlar’dır. İslamiyet’in kabulüyle birlikte Türkmen adını Alan Oğuzlar,  müslüman ülkelerine göç etti. Bu Türk kavmi bin yılı aşkın bir süredir Irak’ta yaşıyor.
Türkmenler hem siyasi hem de etnik olarak çok köklü bir geçmişe sahip bir topluluktur.

Arslan Yabgu (Selçuklu)  zamanında Irak’a büyük topluluklar halinde girişleri başlayan Türkmenlerin nüfusu çeşitli dönemlerde artarak devam etti. Özellikle Horasan civarından gelen Türkmen sayısı hiçte azımsanmayacak kadar fazladır.
 

Askeri anlamda kendilerini tıpkı diğer Türk kavimleri gibi iyi yetiştiren Türkmenler Emeviler’in ve Abbasiler’in ordularında görevler almış üst rütbelere Arap olmadıkları halde yükselmişlerdir. Türkmenler Osmanlı Devletine de çok hizmetlerde bulundular. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte birçok topluluk gibi Türkmenlerinde hayatındaki taşlarda oynama başladı.

Türkmenlerin Nüfus Yapılanması ve Yerleşim Bölgeleri

Bugüne kadar yayınlanan tüm istatistik bilgilere göre özellikle Irak’ın baskıcı tavrı yüzünden gerçek dışı rakamlar verilmesine yol açmış ve ortalama toplam nüfusun %5 oranında gösterildi.
Ancak yapılan son araştırmalara göre Türkmenlerin bölgede yaklaşık iki milyon civarı bir nüfusu olduğu biliniyor. Ayrıca Türkmenler bölgenin en okumuş ve aydın kesimini oluşturuyor.
Yaklaşık bin yılı aşkın süredir Irak’ta yaşayan Türkmenler özellikle ülkenin kuzey ve orta bölgelerinde varlıklarını sürdürüyor. Türkmenler günümüzde Erbil, Kerkük, Musul ve Selahattin ilerinin sınırları ile Bağdat’ın belli mahallerinde yoğun olarak yaşıyor.

Kaybedilen Sadece Bir Toprak Değil Bir Halk

Türkmenler özellikle Osmanlı Devleti’nin, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybından sonra Mondros Mütarekesi’nin yedinci maddesi bahane edilerek İngilizler tarafından Musul’un işgalinin ardından Anadolu topraklarından yavaş yavaş koparılmaya başlanmıştır.

(Mondros Mütarekesi Madde 7:  İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.)

Türkler ile İngiliz arasında her zaman şiddetli mücadeleye sahne olan konu her ne kadar Misak-ı Milli hedefleri içerisinde olsa da Lozan Antlaşması’nda nihai sonuca erdirilememiş ve 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması sonucunda İngiliz himayesi altında bulunan Irak’a bırakılmak zorunda kalındı.

Her fırsatta sürekli asimilasyona uğratılmaya çalışan Türkmenler,  İngilizler’in, Irak’tan ayrılmasından sonra Irak Millet Cemiyeti’nin verdiği güvenceyle korunuyor gibi görünse de,  bu gerçekleşmedi.
 

Saddam Rejimi ve Türkmenlerin Gördüğü Zulüm

Irak’ın kaybedildiği günden bugüne kadar Türkmenler sürekli asimilasyona uğratılmaya çalışıldı. Bölgenin Araplaşması ve Kürtleşmesi için çeşitli baskı politikaları oluşturuldu.  Bu durum Saddam Hüseyin döneminde iyice dozunu artırarak devam etti.

Bu baskılara şöyle bir bakarsak;  Türkmenlerin yaşadığı bölgelerde ki yerleşim yerlerinin adları değiştirilerek Arap isimleri kondu, Türkmen köyleri yıkıldı, Arazileri ellerinden alındı.

Binlerce Türkmen Saddam Hüseyin döneminde faili meçhule kurban olurken,  birçoğu ceza evlerine kapatıldı ve bir daha haber alınamadı.
 

Amerika’nın Irak İşgali ve Demokrasi Palavrası

2003 yılında Amerika’nın Saddam’ı devirmesinin ardından verdiği en büyük söz demokrasiydi! ABD, Irak’ta tüm halkları kapsayacak bir demokrasiden bahsediyordu ancak Türkmenlerin kaderi yine değişmedi. Başta Araplar olmak üzere Kürtler ve bazı diğer etnik gruplara hem kendi bölgelerinde hem de merkezi hükümette kendilerini rahat bir şekilde temsil etme haklarını kazanırken Türkmenler azınlık muamelesi gördü hatta birçoğu evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Bunun yanı sıra merkezi Irak yönetiminin orduları dağıtıldı. Bu yöntemle ülke içerisinde üç farklı bölge oluşturulurken, bölgelerin etnik kökenlere göre oluşmuş olması riski artırdı. 
 

Irak'ta IŞİD terörü ve Türkmenlerin katledilmesi

Son zamanlarda Irak’ta yaşanan yönetim boşluğu yeni bir terör örgütünü yani IŞİD’i doğurdu.  Irak'ta farklı etnik ve mezhep gruplarının bir arada yaşadığı bölgelerde, Irak ordusunun yanı sıra farklı toplulukların oluşturduğu milisgruplar da IŞİD'e karşı mücadele veriyor.
 

Kürtler Peşmerge gücünü öne sürüyor, İran'ın desteğini sırtlayan Şiiler de Asaib ehli Hak milis gücüyle Bağdat'ın dış mahalleri Karrada ve Arasat'da varlığını güçlendiriyor.

Bu bölgede askeri yada peşmerge gücü ile kendini koruyamayan Türkmenler, Türkiye’nin bölgede kendilerine vereceği destek için çağrıda bulunuyor.



İlkay Yaprak / Ülke Haber
Harun Nayir / Ülke Haber

[email protected]
[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum