-HAYATTAN SAHNELER-

MEHMET EMİN ZEYK:Hayatta bazı sahneleri tekrar yaşarız bazen.

 -HAYATTAN SAHNELER-
16 Şubat 2012 - 22:33

 -HAYATTAN SAHNELER-
 

Hayatta bazı sahneleri tekrar yaşarız bazen.

Devaju diye geçer.Böyle anlar yakaladığımda öyle mutlu oluyorum ki,öncelikleşükrediyorum aynı sahneyi tekrar görebildiğime.Sonra her şey bir önceki güne mi döndü diyorum? O an kötü bir şey olmuş muydu düzeltmem gereken?İlk o geliyor aklıma,acaba bir hatayı da tekrarlar mıyım o anı yaşadığım gibi? Biraz zorluyorum,hatırlamaya çalışıyorum ama ‘hayır’! Aynı an aynı durum değil.Hatalarıgeçmişten anımsamam gerek.Her seferinde şöyle bir fikir düşer aklıma:yılın hatta yüzyılın en büyük icadı zaman makinası olurdu herhalde.Bir çok filmin konusu

oldu bu olağandışı varlık(!). Geleceğe de gittiler,geçmişe de.Peki ya şuan karşınıza koysalar ‘ne yapmak

istersiniz’ diye sorsalar ne derdiniz? Ben söyleyeyim: geçmişte yaptığım,en ufak kıvılcımlardan büyüyen ateşleri söndürmek,bazı susmam gereken anda her insan gibi kendimi tutamadığım yerdeki hataları düzeltmek, belki de birilerinden çok küçük bir özür dilemek,kim bilir belki de artık aramızda olmayanları görmek… Çok ufak başlayıp şuan önüne geçilmez alışkanlıkları, felaketleri önlemek için kullanırdım. Ama tabi ki her insandan aynı şeyleri bekleyemezsiniz. Herkes farklı yaşar,farklı düşünür. Biri bardağın dolu yanını görür, diyeri ise boş. Bazıları da benim gibi içindeki suyu boşaltıp,bardağın içine kendi girmek ister.

***

Anlar,saatler,dakikalar,saniyeler,saliseler ve şu an olduğu gibi uzayıp giden zaman...

İnsanoğlunun kıymetini bilmediği ve birde üstüne durdurup önüne geçemediği tek şey.

Anılar çok değerli.Onları zümrüte benzetirim kendimce.O nasıl ki parlarken gözü yorar,ışıldar insan baktıkça dokunmak isterse işte bizimde öyle.Düşündükçe güzel yanlarını görürüz anılarımızın.Fakat bazen de en göz alıcı yerinde düzeltmemiz gerekenler vardır.Bu yüzden onlara dokunmak isteriz.Onları pirinç tanelerinin arasında bulmak zor olan küçük değersiz,önemsiz taşlar gibi çekip atmak isteriz.Belki de onları düşündükçe,o anı geri getiremedikçe çıldıracakmış gibi oluruz. Bazıları çok belli eder hayallerine dokunamayıp öylece kala kaldığını. Erken yaşta ağırlık çökmüştür göz kapaklarına. Çatık kaşları artık kıpırdamıyor, gür saçları rüzgarla dans etmiyordur bile. Ben bu yüzden öyle nitelendiriyorum işte o olağan dışımakineyi.Geçmişteki değersiz taşları ayılamak, hayata değer katmak...Ama duruyorum, düşünüyorum yine arafta kalıyorum. Beni buna zorlayan bir başka fikrim var. Beynimi kemiriyor sanki. "Acaba her şey o an mı güzel? Geçmişteki hataları değiştirmek gelecekteki olayları da mı değiştirecek? Biraz olsun hata payı olmalı mı?" diyorum. Bu iki fikir beni karasız kılıyor…Çok fazla olmasa da beni buraya getiren kararlar verdim şimdiye dek. Ama dönüyorum geriye verdiğim bir kararı değiştiriyorum kendi kafamda. Olaylar o kadar çabuk reaksiyon veriyor ki belki istemediğim ne varsa siliyor, yok ediyor. Peki ya güzel olanlar? Biraz olsun tebessüm ettirenler? Onların hiç mi değeri yok? Bu yüzden bırak orada kalsın diyorum.

Biraz gülebilmek için fazla fedakâr oldumşimdiye kadar.

Ve böylede olmalı aslında. 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum