Fatma ŞEYBEOĞLU:RENKLİ PENCERELER

İnsanın yaptıklarının bedelini ödemesi zorlu bir yarış… İnsanın kendi ile hayatı arasında verdiği mücadelede kazanma arzusunun olmaması ne kadar da garip…

Fatma ŞEYBEOĞLU:RENKLİ PENCERELER
13 Nisan 2013 - 12:19

 

 

Aynalar gibi değildir hayat. Açtığında pencereni, çektiğinde göz perdelerini önünden, görmek istediklerini görür insan…

 

Yeter ki bakmasını bilecek aslında. Mutlaka olumsuz yönleri olacak fakat sen kapılmayacaksın umutsuzluğa. Çıktığın yolun sonunu bilmeden yürüdüğünün, farkına varacaksın her an.

 

Göz gezdirdiğinde etrafına, aradığın; bulmak isteyip de bulamadığın, ulaşmak isteyip de ulaşamadığın şeylerin, aslında senin etrafında da olduğunu fark edeceksin. Olumsuzlukların sadece etrafındaki insanların ya da sevdiğin bir dizideki başrol oyuncularının yaşayacağını sanma sakın.

 

İnsanın yaptıklarının bedelini ödemesi zorlu bir yarış… İnsanın kendi ile hayatı arasında verdiği mücadelede kazanma arzusunun olmaması ne kadar da garip…

 

Yaşanmışlıkların, hayallerin ya da bir başkasının hayalleri karşısında hala doğru olduğunu sanmak, yön değiştirmemek; görebildiğinle yetinip o kadarını yaşamak...

 

Peki ya göremediklerin? Farklı bakış açılarıyla değerlendiremediğin yönler… Belki bir pişmanlık habercisi, belki de bir mutluluk tanesi.

 

İnsan şöyle bir düşünmeli; yanlışlar olabilir fakat bazı doğrular onların imdadına yetişebilir. Aldığımız kararlar bizim için cazip fırsatlar olabilir ama karşıdakine yara da açabilir…

 

Yani aslında demek istediğim; bakabildiğin yerden güzeldir hayat. Şuanda içinde yaşamakta olduğun evin panjurları pembe de olabilir beyazda. Perdeleri mavi de olabilir siyah da. Ama kabul etmeliyiz ki pencereler hep aynıdır.

 

Camını açıp bakmak, güzellikleri fark etmek, doğruyu yanlışı ayırt etmek senin elinde. Peki ya sen, görmek istediklerine mi bakıyorsun yoksa göremediklerinle mi cebelleşiyorsun?

                                      

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum