Rümeysa ERTEM: GİYDİĞİM ŞEREFİMDİR

Başım dik yürüsem ecdadımın arkasında. Her şeye rağmen tek bir cümleyi haykırsam dünyaya; “Vatan Sağ Olsun!”

 Rümeysa ERTEM: GİYDİĞİM ŞEREFİMDİR
13 Nisan 2013 - 12:12 - Güncelleme: 15 Nisan 2013 - 11:30

Bir güneş doğuyor tan ağardığında. Dünyanın yarısını aydınlığa çeviren bir güneş giriyor evlere, perde arkalarına. Her türlü kahramanlığa şahit olan gözlerini açıyor polisim. Kimi zaman gecenin sessizliği hâkim iken uyanıyor uykusundan. Kimi zaman ise uyumadan bekliyor gün ışıklarını…

Geçiriyor, onuru, gururu olan kıyafetlerini üzerine ve başı dik yürüyor caddeleri, yorgun gözlerine aldırış etmeden. Ve ardı ardına sıralanıyor günleri… Şerefiyle giydiğini şerefiyle çıkarıyor… Tekrar, tekrar…

Savunuyor haklıyı, sorguluyor haksızı, veriyor hesabı, vuruyor kelepçeyi. Yeri geliyor açıyor kollarını, yeri geliyor çatıyor kaşlarını. Zikrediyor yüreğinde vatanı, feda ediyor halkı için canını. Bir kahraman doğuyor uzaklardan. Güneş kadar aydınlık, güneş kadar asil…

Diyorum ki polis olsam;

Kendi doğup, büyüdüğüm yerde görevimi yerine getirsem. Sevabını alacağımı bildiğim için beklesem sabahı. Korusam halkımı, kollasam kardeşlerimi... Kendi canımın gideceğini bilsem de, yanmasa onların canı. Atsam kendimi sokaklara; koşsam, koşsam, koşsam… Arasam günlerce suçluyu, suçsuzun içini müreffeh tutmak için.

Polis olsam mesela;

Adaleti savunsam… İndirmesem bayrağımı alçaklara, boynunu eğdirtmesem, gözyaşlarını akıtmasam… Söyletmesem bayrağımı “Ne oluyor bu düzene?(!)” diye. O da çatmasa kaşlarını, bükmese dudaklarını. Refah içinde olsa, korkusuzca dalgalansa… O dalgalansa, ben baksam. O dalgalansa, ben ağlasam. O dalgalandıkça benim yüreğime huzur dolsa…

 

Kahraman olsam ben de;

Hakkını haklıya götürsem, cevabımı haksıza versem... Can kurtarsam mesela, dünyaya bir kalbi de ben bahşetsem. Uyku düşmanım olsa, çalışmak gururum olsa. Kimi zaman mantığımla hareket etsem, kimi zaman yüreğimi koysam ortaya… Taşısam halkın yükünü sırtımda… Ağır ağır adımlarla da olsa gezsem o yükle dünyayı. Kahraman deseler bana da, “İşte halk kahramanı!”.

Şerefim giysim olsa;

Onu giydiğimde onurumu giysem, onu giydiğimde şerefimi mühürlesem üzerime… Çıkarmasam hiç şapkamı… Botlarımı gururla çeksem ayaklarıma… Armamı sevgiyle yerleştirsem göğsüme… .Ve bayrak için, vatan için şerefle yapsam görevimi. Göğsümü gere gere okusam istiklal marşımı.

Ve biraz da hayalci olsam, temennilerim olsa;

Polis de olsam, asker de olsam, memur da olsam, yine de acısız bir dünya istesem. Kimse kimsenin malına dokunmasa, göz dikmese… Can yıkılmasa, silah sıkılmasa, bıçak çekilmese… Hastalar olmasa, kazalar yapılmasa, kurşun delmese… Hak öğrenilse, günah bilinse, adalet uygulansa… “Ah!” demese halkım, iç çekmese analarım…

Diyorum ki polis olsam;

Şehit olsam da, gitsem eşsiz diyarlara… Kimseden bir damla yaş akıttırmasam. Güçlüyle dişe diş, cana can savaşsam, âcize dokunmasam. Dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın savunsam vatanımı.

Sonra öpsem bayrağımın kan kokusunu içime çeke çeke… Ve hizmetim insanlara olmasa sadece. Ağaçta kalan kediye de olsa, koşsam yanına, nerede, nasıl, kim yardım isterse.

Başım dik yürüsem ecdadımın arkasında. Her şeye rağmen tek bir cümleyi haykırsam dünyaya;

“Vatan Sağ Olsun!”                                                              20/03/2013

www.tarihistan.org

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum