F.Gürbüz YILMAZ yazdı: PEK KIYMETTAR BİR HATIRA

Alttaki imza, 30 yıl önce, bizden ebediyen ayrılan Ağabeyim Mehmed Çavuşoğlu’na aitti.

F.Gürbüz YILMAZ yazdı: PEK KIYMETTAR BİR HATIRA
12 Mart 2017 - 17:34 - Güncelleme: 12 Mart 2017 - 17:42

     PEK KIYMETTAR BİR HATIRA 

                                                                                                                                  F.Gürbüz YILMAZ

                                   

              Uzaklardan, çok uzaklardan, Okyanus ötesinden bir hatıra düştü sayfama...Muhterem dost, Prof.Dr.Walter Andrews göndermişti. FARSÇA BİR RUBÂİ... Alttaki imza, 30 yıl önce, bizden ebediyen ayrılan Ağabeyim Mehmed Çavuşoğlu’na aitti.

 

Noel tatilinde evdeki ofisimi düzeltmeğe uğraşıtığımda (son derecede sonsuz, faydasız, ümitsiz bir çaba!!!), pek tuhaf bir şey oldu. Seneler önce, 1983’te tahminen, aziz dostum rahmetli Mehmet Çavuşoğlu bizde, yani Washington Üniversitesinde, misafir profesör olarak çalışıyordu. Ofisimi paylaştık. Bazen, canı sıkıldığı vakitlerde bir kağıt parcası bulunca bana bir hediyelik olsun diye küçük bir Osmanlı şiiri hatırası yazıp bir yerde saklardı. Unutmuştum bu oyunu… Geçen hafta, otuz üç seneden sonra eski dosyalarımı karıstırırken bu kağıt, bir varak-ı hazan gibi yere döküldü. Bir alem-i gayb fılana inanmıyorum amma…hal-i hazırda, bizim dünyamızın feci durumunda, içimde bir boşluk duyduğumda… ne diyeyim…özleriz..özleriz

 

 

 

 

 

 

Tercüme: Prof.Dr. Mehmet Kanar hocaya aittir.

 

Sâkî! Nazarî! Ki dil zi endişe tohîst

Şirân heme reftend u ser-i bîşe tohist

Her şebzi habâb kef zedî bîşe-yi çerh

İmrûz ki dovr-i mâ bûved, şîşe tohîst

 

                                     Çavuşoğlu

 

Saki! Bir bak bize! Gönül düşünceden yana bomboş

Bütün arslanlar gitti; ormanın başı bomboş

Her gece kabarcıklarla köpürürdü felek şişesi

Bugün devir bizim devir amma şişe bomboş.

 

        Walter Andrews, ( Ben ona Ağabey demek istiyorum ) Eylül, 1988 yılında gerçekleştirilen son Milletlerarası Türkoloji Kongresi için İstanbul’a gelmişti. Aramızdan ayrılan her hocanın adı bir oturuma verimişti. Prof.Dr.Mehmet Çavuşoğlu oturumu, son gün ve son oturumdu… Bütün oturumlar, kayıt altına alındı. Yazılı ve Görüntülü basın 5 gün boyunca oradaydı. Yalnız Çavuşoğlu oturumunda basın yoktu… Anfiye sığmayan dinleyiciler, ayakta takip ettiler bu oturum… Dikatimi çekti. Basın mensuplarının çoğunu tanıyordum. Bir TV kanalı muhabirine sordum. Kameralar, video çekimi yapanlar nerede?.. dedim, hüzünle boynunu büktü, kulağıma eğildi: Çekim için izin verilmedi, yasaklandı, dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Kim?.. Kulağıma eğildi bir isim söyledi… Çok şaşırdım. Aslında herkes şaşkındı da hiç kimse belli etmiyordu…

        Konuşmacılar, tebliğlerini sundular. Sanırım son tebliğ Walter Ağabeye aitti.  Hüznü, yüzünden okunuyordu. Akşam haberlerde, Türkoloji Kongresi ve sunulan tebliğler ve oturumlardan bahsedildi, sade birisi hariç…

        Walter Andrews, eserlerinin, çalışmalarının yanı sıra, Çavuşoğlu ile olan dostluğunun nerede ve nasıl başladığını, nasıl sürdüğünü anlattı tebliğinde. Sanırım bir dergide, Divan Edebiyatı ile ilgili Türkçe bir makale görmüş ve Walter Anrews adını orada tanımıştı. Araştırıp soruşturuyor ve  bir Amerikalı Türkolog ile karşılaşıyor..Yazışmalarla  başlayan dostluk, telefonla devam ediyor ve konu netleşiyor. Dünyada neşrolunmuş olan bütün Divan Şiirlerinin Bilgisayar ortamına taşınması projesi canlanıyor… Proje olarak tasarlanmış olan bu düşünce Çavuşoğlu Hoca’nın vefatından sonra hayata geçirildi…

        Saygıdeğer dost, Walter ağabeyden tanışma hatıralarını dinlemeyi arzu ediyorum…

                                    

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum