DUVARA DAYANMA YIKILIR, İNSANA DAYANMA ÖLÜR

Köşe yazarımız Kadir Keskin 9 Aralık günü Salihli Anadolu Lisesi ile Salihli Durasallı Anadolu Lisesi Öğrencileriyle beraberdi.

DUVARA DAYANMA YIKILIR, İNSANA DAYANMA ÖLÜR
14 Aralık 2013 - 17:57 - Güncelleme: 14 Aralık 2013 - 18:08

DUVARA DAYANMA YIKILIR, İNSANA DAYANMA ÖLÜR

Kadir Keskin 

 “ Eğitim Öğretim Dedikleri” kitabımın 9. Baskısı çıktı. Eğitim camiasında ilgi gören kitabımın her  yeni çıkan sayısı  biraz daha zenginleşti. Çünkü yeni baskılarda kendi hatıralarımın yanında tecrübeli eğitimci arkadaşlarımın anılarına da yer verdim.  Kendisini sevip takdir ettiğim, birikimlerine değer verdiğim Özel Şehzade Mehmet Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Giray Kara'nın hoşuma giden “Ben sana bunu hatırlatırım” hatırasını siz okurlarla paylaşmak istedim. Umarım gençler, gerekli mesajı alırlar.

 

       GİRAY KARA’NIN HATIRASI

       İdareci olarak çalıştığım okullardan birinde akşamları etüd nöbetlerine de kalıyoruz. Bu nöbetler esnasında bir öğrencimiz var, ders çalıştırmak mümkün değil. Sürekli uyarıyoruz. Arkamı döner dönmez bir bakıyorum yine konuşmaya, ortalığı karıştırmaya, orya buraya saldırmaya başlamış. Bu öğrenci son sınıf öğrencisiydi, vakit yaklaşmıştı. Sınava çok az bir süre kalmıştı. Ancak hiç mi hiç çalışmıyordu. Bir gün yine etütte kendisini uyarınca bana döndü dedi ki; “Hocam benimle niye uğraşıyorsun? Çalışmama gerek yok ki. Bizim fabrikamız var. Bu çalışanlar var ya, bunların çoğu bana gelecek benden iş isteyecekler ben o zaman istediğime iş vereceğim. Yani kısacası çalışsam da çalışmasam da aynı. Çalışmasam da aynı işi yapacağım. Benimle uğraşmana gerek yok.” dedi.  Ben de “Bak ben bu söylediklerini sana hatırlatırım.” Dedim. O sene 5 Nisan kararları denen bir takım kararlar alındı ve ciddi bir ekonomik kriz oldu. Ülkede birçok esnaf ve zengin iş adamı iflas etti. İflas edenler arasında ne yazık ki bu öğrencimizin babası da vardı. Elde avuçta ne varsa hepsi gitmişti. Neyse üniversite sınavları yapıldı. Sonuçlar açıklandı tercihler için okula gidiyorum. Belediye otobüsüne bindim baktım bizim öğrencinin yanı da boş, hemen gidip yanına oturdum. Havadan sudan biraz konuştuktan sonra nereyi kazandığını sordum. Boynunu büktü “kazanamadım” dedi. “Ben sana hatırlatırım” demiştim. “Hocam ben böyle olacağını nereden bilebilirdim ki” dedi.Aradan bir yıl kadar geçmişti; bir gün büyük bir markette alışveriş yapıyorum baktım biri, bir un çuvalı sırtlamış gidiyor, hemen tanıdım bu bizim öğrenciydi. Yanına yaklaştım selam verdim. Halini hatırını sordum. “Burada çalışıyorum hocam durumu görüyorsunuz. İhtiyacım var” dedi. “Ben bunu sana hatırlatırım dememiş miydim?” dedim. “Hocam yarama basmayın” dedi.

Aradan 3-4 yıl kadar geçmişti bir gün arabamla giderken baktım kaldırımda yürüyor korna çaldım baktı “aaa… Hocam siz miydiniz?” “ Evet benim. Ne yapıyorsun buralarda” dedim. “Hocam askerden geldim epey oldu ama iş bulamadım iş arıyorum” dedi. Artık tekrar hatırlatmak istemedim. Ama o

Hatırlamıştı. Gözleri doldu, yüzüme bakamadı ve başını önüne eğdi, ağlamaklı bir hal aldı.

Büyük âlim zatların hepsi akıbetleriyle ilgili hep endişe duymuşlardır.. Hep Allah sonumuzu hayreylesin diye dua etmişlerdir.  Meşhur bir atasözümüz var; Derki “Güzelliğine güvenme bir sivilce, malvarlığına güvenme bir kıvılcım yeter” diye. Babamızın mal varlığı çok iyi olabilir. Ancak bizler ilkönce okuyacağız. iyi bir eğitim alacağız kendi ayaklarımız üzerinde duracağız daha sonra gerekirse babamızın işine talip olacağız. Bu hatıramı şu anda sıralarda oturan tüm öğrencilere ithaf ediyorum.

 Bu yazıya ben de basına intikal den bir haber ilave edeceğim. 1965 yılında dünyanın en zengin insanlarından Yunanistanlı ünlü armatör İş adamı ONASİS’in  kızı, 2012 yılında  Yunanistan’da çöplüklerden yiyecek toplarken görüntülendi.  Ve gelin gittiği şato da bugün Dış İşleri Bakanlığımız tarafından satın alınarak şu anda Türkiye Cumhuriyeti Elçiliği binası olarak kullanılmaktadır.  Merak edenler verdiğim bu bilgiyi internette görebilirler.

1978 yılından beri de Manisa’da oturuyorum. 1988 lere   kadar Manisa’da  tek lise, Manisa Lisesi idi. Bu lisede tam 18 yılım idareci olarak geçti. Manisa’nın zengin, bürokrat,  sanayici ve işçi çocukları bizim okulda okudu.  Manisa’da da aynı örnekler var. Ama bunları bu satırlarda hatırlatmanın yaralayıcı olacağını düşündüm. Önemli olan olaylardan ders çıkarmak.

Ben de şu anda sıraları işgal eden tüm öğrencilere bu yazıyı ithaf ediyorum.  Umarım bu anlatılanlardan kendilerine bir pay çıkarırlar.

[email protected]

www.kadirkeskin.net

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum