Dış Basının Yeni Saplantısı:Osmanlı olan her şey

Wall Street Journal, Osmanlı Vakıf sistemini tavsiye ettiği gibi, Ahilik kültürünü, Tasavvuf geleneğini, Medrese eğitimini de tavsiye eder mi acaba?

Dış Basının Yeni Saplantısı:Osmanlı olan her şey
25 Ekim 2011 - 22:55

 

Putperest köklerinden bir türlü kurtulamadıklarından olsa gerek, batı düşüncesinin halen büyük bir bölümü ikonografi üzerinden düşünmeye bayılır. Bir şeyin yerini tutan bir başka şey, ona işaret eden bir başka şey, bir şeyin sembolü olan bir başka işaret vs. gibi zırvalıklarla kendi beyinleri doldurdukları yetmezmiş gibi, bu nevrotik takıntıyı bir ideolojiye çevirip, modernizm kisvesi altında dünyaya ihraç bile ederler.

Her şeyin de bir görsel sembolü olamaz ya, işte bu yüzden bazen görüntünün yetmediği yerde sözcükler devreye girer. Ancak bu sözcüklerin kullanımı sanki bir gizli servis komplosunda olabileceği gibi, bir şifreli sözcük gibidir, kendi kamu oylarını istedikleri gibi tartıştırmak, çekip çevirmek için bu anahtar sözcükleri kullanırlar. Ve maalesef onların kamu oyunun ürettiklerini kör-bağnaz bir şekilde doğru olarak kabul eden, kutsal bir mesele imiş gibi takip eden ülkemizin bazı kartel medya “aydınları” bu manipulatif zihin kontrol tuzağına düşer, farkında olmadan. Ya da kasıtlı yaparlar, bunun psikiyatrik sondajı bu yazının konusu değil.

Evet, dış basının yeni ikonografik, tılsımlı sözcüğü “Ottoman”. Yani Osmanlı. Tüm dünyada bir Osmanlı merakı almış gidiyor. Sakın aldanmayalım hemen, öyle dertleri Osmanlı hayranlığından filan değil, bu aralar trend bu yönde.  Pek çok sebepleri var bunun.

Öncelikle şunu belirtelim, bazıları hemen böyle bir görüşü komplo teorisine bağlar, “hadi canım olur mu, bu kadar mı organize bunlar vs.” diye burun kıvırır.

Kapalı kapıların ardında birilerinin medyalara şöyle haber yap, bunu yaz vs. demesine gerek yok. Sözlü kültürle beslenen doğu toplumların aksine, batı toplumları yazılı kültür geleneğinden gelir. Kendi kollektif bilinçaltlarındaki şartlanmalar onların zaten bu tetikleme mekanizmasını harekete geçirir, ekstradan bir komploya gerek yok.

Son zamanlarda Batı basınında giderek artıyor, “Osmanlı” üzerine analizler. 600 yıllık dev ve ulu bir çınarı, lümpen bir pazar ekinin iki sayfası ne kadar sağlıklı analiz edebilir o ayrı, ama mesele sanki “Ottoman Revival”(Osmanlının dirilişi), “Caliphate”(halife), Turks Rising(Türkler Yükseliyor)  vs. gibi anahtar sözcükler üzerinden birilerini ajite etmek.

“Batı bile Osmanlı gerçeğini gördü” diye yelkenleri suya indirip bu haberlerin üstüne atlamak çok kolay. Bir adet popüler Osmanlı ile ilgili olduğunu iddia eden bir tv dizimiz var, muhteşem bir rezalet. Bu yüzden için için sinirliyken, “Dünyanın ekonomik krizine çözüm Osmanlı modelidir” diye bir başlık görünce Wall Street Journal’da, hemen hoşumuza gidebilir ancak, mesele o kadar basit değil.

Yeni bir “trend” yani moda akım olduğu için bu sözcüğü kullanıyorlar, “Osmanlı”. Amaçlardan biri kendi sistemlerinin çökmekte olduğunu iyi gören ve doğuya doğru doğal bir merak salan kendi gençliğini kontrol etmek.

Yani Osmanlının karmaşık ve bir o kadar oturaklı vakıf sistemi sadece “zenginlerin devletin yerine bazı yatırımları” yapması mı?

Bunun ahilikle olan ilişkisini ve bu ikisinin arkasındaki muazzam tasavvuf geleneğini de anlat, zekat kültüründen de bahset. Bunları da analiz et o zaman. Ama neden yapmaz, bunu yazarsa “İslam” hakkında olumlu şeyler söylemiş olur da ondan.

Gerek görmez, maksat “Ottoman” diye bir sözcük üzerinden bir yem atılması yeter. Arkasından gelen tepkiler hemen tam da istedikleri gibi, okurlara hemen “barbar Türkler yine mi hortlayacak yani” dedirtmek.

Derdin zenginlerin kendi ülkene yatırım yapması mı? Bunu açıktan söyleyip, baskı yapsana. Ne gerek var Osmanlı’ya bağlamana? Sahi ülkendeki tefeci-faizci-kalpazan kuruluşların kolu mu kopar, bir kaç milyarcık, ki o da servetlerinin yüzde biri filan-kendi ülkelerine yatırım yapsalar? Bunu söylesene lafı dolandırmadan?

WSJ yazar da, Time durur mu? O da hemen yazmış “derin ve bilimsel” makaleyi. İçi safsatalarla dolu, altında işsiz güçsüz gençlerin yorumları var, yüzlerce. Hem fikir oldukları konu, “Doğu yükselemez, geri kalır çünkü “İslami kanunlarda” reform yapmıyorlar.”

Bak sen, fıkıh alimi kesilmiş Time okuyucuları.  WSJ diyor ki, Osmanlı vakıf sistemi krizi çözer, Time diyor ki, “Doğu’nun 19 yüzyılda geri kalması sömürgecilikten kaynaklanmadı, onlar zaten ekonomik olarak geriledikleri için güçsüz oldular o yüzden batı gelip onları sömürdü.”  Hadi bu hunharca yazılmış yorum, at gözlüklü kötü niyetli bir kalemden çıkmış. Meseleyi hemen “İslami kanunlardan dolayı geri kalma” fikrine bağlamak neden?

Huffington Post ve Guardian hemen aynı hafta Osmanlının “yeniden” yükselişi ile ilgili makaleler yayınladı, ama bizce asıl önemli olan bu yazıların altına sade vatandaşların yazdıkları yorumlar.

Yoksa 19.yüzyılda kolonyal-emperyal dönemde kurulan, şarkiyatçılık kisvesi altında gizli servis elemanı yetiştiren, ilim-irfan yuvası diye pazarlanan sözde bilimsel üniversitelerde beyinleri yıkanmış “sosyologların” değil.

Osmanlının vakıf sisteminin başarılı olması aynı zamanda hem eğitim sistemi ile hem de Ahilik kültürü ile yakından ilişkiliydi ve Osmanlının eğitim sisteminin kökeninde medrese eğitimi vardı, Ahilik kültürü ise tasavvuf geleneğinden besleniyordu. Hadi sıkıyorsa Wall Street Journal bunları da tavsiye etsin.

Öyle onların zannettikleri gibi uhrevi bir bağı olmayan bir tane gizemli bir ekonomik sistem, bir şekil, bir şemal, bir model vardı da, onu mu getirip uygulayacaksın, hiç bir sonuç vermez, kendi kokuşmuş kapitalizm kültürünü temizle önce.

Ama dediğimiz gibi dertleri Osmanlıyı filan anlamak değil. Kendi kamu oylarını kışkırtmak. Bu kadar basit.

Önümüzdeki günlerde Osmanlıyı kendi çaplarında analiz eden, bu kisveler altında, Türk düşmanlığı, İslamofobi pompalayan yazılar yayınlamaya devam edecekler, yüz yıllık zihniyet asla değişmiyor.

Barış Tarımcıoğlu-haricihaber

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum