DİLAY GÜNDEN YAZDI: Okuyarak mutlu insan olunabilir mi?

Öncelikle belirtmek isterim ki,yazdıklarıma sadece "benim fikirlerim" gözüyle bakmamanızı rica ederim.Çünkü yazmış oldukların "yaşananlar sonucu oluşmuş tecrübeler çerçevesinde gelişen kemdimce doğru fikirlerim"dir.
İnsan düşünebilen bir varlıktır.Ve bu, Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerden biridir hatta en büyük nimet bile diyebiliriz.Aklı olan her insan düşünebilir evet.Ama mühim olan "doğru düşünebilmek"tir.
Her insanın "istediği hayatı,istediği konumda dilediğince yaşamak" gibi büyük hayalleri vardır.Hayallerimizden de vazgeçmemeliyiz,en önemlisi de yarı yolda takılıp düsünce pes etmek yerine dizlerinizi temizleyip ayağa kalkmalısınız,daha hırslı bir sekilde hayallerinize yürüyebilmelisiniz.Dolayısıyla ne istediğimizi bilmeli,ona göre hareket etmeli ve en önemlisi "sağlıklı" bir şekilde isteklerimizi uygulayabilmeliyiz.
Örnek olarak:"Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar" Seçiş,düşünce özgürlüğümüzün sınırsız olduğu tek dünya,kitaplar dünyasıdır.
"Zihniyet" in insanları birbirinden ayıran en önemli özellik olduğunu düşünüyorum.Çünkü her insan farklı düşünür,farklı görür, farklı yorumlar.Bir resme bakan iki insan aynı şeye "bakmış" olurlar fakat aynı şeyleri "görmüş"olmazlar.Bu da düşünmenin sonsuz olduğunu gösterir.Düşünmenin öyle bir boyutunu yakalayın ki,o anda kendinizi bulun.Fikirlerinizi,gerçek isteklerinizi yakalayın beynininizde dönen her düşünceden.
İnsan, "doğru düşünebilme" ve "ne istediğini bilme" aşamalarından sonra kendini doğru aktarabilme,düşüncelerini, karşısındakine en net, en doğru şekilde geçirebilmeli.İnsan işte o zaman kendini bulmuş,kendisi olmuş olur. Ve hayatı yaşamaya değer kılan en önemli şey "kendimiz olmak" tır bence.Ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın.Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.
"Doğru düşünebilme "Ne istediğini bilme yani,aklınızdan geçenlerden kendinizi,size ait olan fikirlerinizi yakalayabilme" ve en son olarak "Karşındakine sağlıklı bir şekilde aktarabilme" Bahsettiğim şu 3 adım; Hayatınızın yönünü belirler,kolay eylemler gibi görünüyor öyle de, fakat etkisi çok büyük.
Kitap,insanı kalıcı kılandır.Kitapların dünyası, insanın en hayret verici yaratıklardan biridir.Abideler yıkılır,milletler kaybolur,medeniyetler büyür ve ölür.Fakat bütün bu medeniyetlerin,tekrar tekrar nasıl ortaya çıktıklarını gösteren kitapların dünyası, hala genç,hala yazdıkları gün kadar taze,yazarlarının yüzlerce sene önce ölmelerine rağmen,hala insanların kalplerinden geçenleri anlatarak hayatlarını devam ettiriyorlar.
Düşünün,ne istediğinizi bulun ve kelimelere dökün; Şu 3 adımı gerçekleştirebilmenin en kolay yolu da: "Okumak"tan geçiyor arkadaşlar.İnsan okuduğu her sayfada her satırda aklında bir sürü şey canlanabilir veya farklı düşünceler geçebilir.Başta aklınız karışır,ama okumaya devam edin.İleriki sayfalarda "doğruyu, kendinizi" yakalayacaksınızdır.Ve yakaladığınız an herşeyi tartarak ölçmeye başlayacaksınız.Size doğru tartmayi yine o okuduğunuz satırlar öğretecektir.Ve bu şekilde "doğru,sağlıklı" düşünebileceksiniz.Son adımda,düşünceyi sağlıklı bir şekilde aktarabilmekten bahsetmiştim.

Kurduğunuz her iletişim,kullandığınız her cümleyi tartmalısınız "nezaket, saygı ve vicdan" kavramlarından geçebilmeli öncelikle.Siz okuyorsanız,kurduğunuz cümleler zaten sizin süzgecinizden geçmiş,doğru tartılmış cümleler olacaktır.Kendinizi anlatabilmenizin en başında "Diksiyon" gelir.Yani söylediğiniz her cümle sizi yansıtmalı.Sorgulayın. "Bu cümleler bana mı ait? Bu ben miyim? Sorguladıkça öğrenecek, seçim yapacaksınız.
İnsan hiçbir zaman yanlış anlaşılmak istemez,o yüzden düşüncelerinizi sağlıklı bir şekilde belirtmek gerek bu yüzden hepimizin okumaya ihtiyacı var.
İş hayatınızda,toplu ortamlarda grup halindeyken vs. düşüncelerinizi isteklerinizi kabul ettirmenin yolu yine doğru diksiyondan geçer.Ne kadar yaratıcı,mantıklı,konusursanız liderlik sizin elinizde olur.Bunu yine okumakla başarcaksınız.
Yazının başında,"Yaşananlar sonucu kazandığım edindiğim tecrübeler çerçevesinde oluşan kendince doğru fikirlerim" sözünden bahsetmiştim.Son olarak bunu biraz açıklamak isterim.

Ben 12-13 yaşlarıma kadar oldukça sessiz sakin insanlarla doğru düzgün iletişim kurma becerisi kazanmamış ve kendimi ifade edemediğimden dolayı hayatımın en üzücü en sıkıcı donemleriydi diyebilirim.2011-Nisan ayında bir nevi kendimin farkına vardım.Hiç unutmam,saygıdeğer Türkçe öğretmenim Gizem hocamın "Kitap oku Dilay,kitapların senin arkadaşın olsun ve onların kollarına bırak kendini,onlar seni sakinlestirecek,seni sen yapacaklardır." sözleri hala beni çok etkiler.Ve ona bir hayat boyu tesekkür borçluyum sanırım.Bu sayede kitaplarımla tanıştım,onların dünyasına girdim,çok dolaştım,çok öğrendim, çok şey kattım hayatıma,kendime.
Ve şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Kitap,insanı her yönden içinde "cahillik" kelimesinin izlerini bulunduran her sözden, her davranıştan, her bakıştan sakınıyor,koruyor.Kitaplar,insanı olgunlaştırıyor. Ve size yeri geldiğinde susmayı da öğretiyor.Gerçekleri,yanlışları,hatalarınızı tek tek kafanızda dank ettiriyor.Bu yüzdendir kitapların emeği çoktur ve çok olacaktır bizim üzerimizde.Bir yerden başlayın,başlamak sizden birşey eksiltmez,kaybettirmez hatta kazandırır.Eminim ki hayatımızdaki birçok renkten mahrum,cansız şeyleri renklendirip,canlandıracak ve siz de emin olun ki bunun tadına doyamayacaksınız.Denemekten zarar gelmez.
Ben her okuduğum kitapta,sayfada,satırda kendimden bir parça buldum ve bunları birleştirmeye başladım ve hala da devam ediyorum.Kendinizi keşfedin,unutmayın ki;Şu dünyada,cahiliyetten beter birşey varsa o da cahilliğinin farkına varamamaktır!

Okuduğum bir kitap isminden alıntıyla yazıyı bitirmek isterim. "Hiç kimse sıradan değildir." Okuyun,kendinizi keşfedin,işte o zaman,hayallerinizin gerçekleştiği, dilediğiniz,isteklerinizin doğrultusunda kurduğunuz yepyeni dünyanızda yaşamaya başladığınızda,dünyanın en mutlu insanı siz olacaksınız....