DEPREM İŞİNE BENZER YAKLAŞIMLAR - Prof. Dr. Nurullah Çetin

DEPREM İŞİNE BENZER YAKLAŞIMLAR - Prof. Dr. Nurullah Çetin
03 Kasım 2020 - 20:13 - Güncelleme: 03 Kasım 2020 - 20:17
DEPREM İŞİNE BENZER YAKLAŞIMLAR

Aydınlanma çağı filozofu Fransız yazar Voltaire, 1759’da yazdığı Candide adlı eserinde bir deprem hikayesine yer verir. Buna göre Lizbon’un dörtte üçünü yıkan bir deprem olur. Her şeyin yıkılmasını, depremi önlemek ve daha fazla zarar görmemek için ülkenin bilgeleri, papazları toplanmışlar ve çare olarak büyük bir törenle günahkar olduklarına inandıkları birkaç kişinin hafif ateşte yakılmasına karar vermişler. Kitapta olay şöyle anlatılır:

“Bu vesile ile vaftiz anası ile evlendiğine kanaat getirilen bir Biskayalı ile piliç yerken yağını çıkaran iki Portekizliyi yakaladılar. Yemekten sonra da üstat Pangloss’la çömezi Candide’i bağladılar. Biri ileri geri konuşmuş, diğeri de evet der gibi bir eda ile onu dinlemişti. İkisini birden güneşin kendilerini hiçbir zaman rahatsız etmeyeceği son derece serin ayrı ayrı iki daireye götürdüler.

Sekiz gün sonra her ikisine birer Sanbenito (Engizisyon zamanında İspanya’da yakılmaya mahkum olanlara giydirilen elbise) giydirdiler. Başlarını da kağıttan külahlarla süslediler. Candide’in külahıyla Sanbenito’sunda tersine fışkıran alev resimleriyle kuyruksuz ve ayaksız şeytan resimleri vardı. Fakat Pangloss’un şeytanlarının ayakları, kuyrukları vardı. Alevleri de dikine idi.

Bu kıyafetle alay halinde yürüdüler. Çok dokunaklı bir vaaz, arkasından da birkaç sesle söylenen güzel bir ezgi dinlediler. Candide, ezgi söylenirken ahenkle pataklandı. Biskayalı ile yağ yemek istemeyen iki adam yakıldılar. Pangloss âdet olmadığı halde asıldı. Aynı gün yeryüzü korkunç bir gürültü ile yeniden sarsıldı.”(Voltaire, Candide, MEB, Yayınları, İst. 1990, s.17-18)

Şimdi bu hikayeden çıkardığımız sonuçlara bakalım:

*Avrupa, uzun bir süre aslından saptırılmış, bozulmuş, muharref Hristiyanlığın zulmü, işkenceleri altında inim inim inledi. Depremin oluşuna sebep diye, depremi engellesin diye günahkâr adam buldular ve yaktılar. Ancak buna rağmen aynı gün deprem yine oldu. Avrupa, asıl İncil’in kaybolduğu, asıl İsa’nın tanınmaz hale getirildiği, papazlar eliyle yeniden üretilmiş, uydurulmuş din haline sokulan bozuk Hristiyanlığı terk ederek Kur’an’ın “akletmez misiniz?” “Düşünmez misiniz?”, “hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ayetlerinin içeriğine uygun şekilde akılcı ve bilimci anlayışa geçerek sadece dünyalık anlamında kurtuldular. Hem dünyayı hem de ahireti kapsayan gerçek anlamda kurtuluşları ise ancak gerçek İslam’a girmeleri ile mümkün olacaktır.

*Bizde de gerçek İslam’ın dışında, kendilerince din uyduran bazı cahil ve kötü niyetli kişiler, depremin sebebi olarak içki içen ve zina yapan günahkâr kişileri görüyorlar. Eğitim seviyeleri düşük halkımızın bunların etki ve tasallutundan kurtuluşu, gerçek İslam’a, indirilmiş din olan Kur’an ve Hz.Muhammed İslam’ına dönmesiyle mümkün olacaktır. Özellikle okumayan, araştırmayan geniş cahil halk yığınlarımız, uydurulmuş din üretenlerin elinde mahsur durumdadır. Bu konuda İlahiyat profesörlerine çok iş düşüyor.
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum