BOZGUN / Aka GÜNDÜZ
BOZGUN
Müslümanı, Türk'ü düşman sürümüş
(Altın Dağ) üstünü duman bürümüş
Ruhlarla melekler ufka yürümüş,
Başını çevirip bakan kalmamış,
Tanrı korkusunu duyan kalmamış.
Ağla, gözüm ağla! Hicran yaraşır,
Vatansız erkeğe, zindan yaraşır!
(Hak güneşi) midir karşımda batan?
Nazlı ninem midir yerlerde yatan?
Sen misin sen misin ey garip vatan!?
Ellere satılmış ırzın, yaşmağın*,
Harap edilmiş otağın, bağın:
Ağla gözüm ağla! Hicran yaraşır
Erkeksiz vatana düşman yaraşır
Ey öksüz ocağım! Zavallı ana!
Kıydılar mı sana? Kıymadan cana?
Kara mı sürüldü eski bir şana?
Rabbin mekanına sanem* asılmış
Bembeyaz alnına neler yazılmış!
Ağla gözüm ağla! Figan* yaraşır,
Kaygısız imana hüsran yaraşır!
Ne ettiler sana, ne oldu bana?
Kulağımı verdim vurulan çana,
Bir gariplik geldi, çöktü her yana,
İslam diyarında Kur'an ağlıyor!
Kur'an'ı başında, Turan ağlıyor.
Ağla, gözüm ağla! Figan yaraşır,
Bülbülsüz bağına hazan* yaraşır!
Rumeli tutuştu, vatan dağıldı
- Türk kuzularına altın ağıldı-
Can memelerinden kanlar sağıldı
Kucağını açıp saran nerede?
Ertuğrul'un oğlu Osman nerede?
Ağla gözüm ağla! Hicran yarışır,
Goncasız bülbüle figan yaraşır!
Utan ey Türk oğlu, halinden utan!
Bunu mu diledi senden Kayı Han?
Böyle mi emretti ulu Yaradan?
Hüdavendigarı* soran yok mudur?
Fatih Türbesi'ne varan yok mudur?
Ağla, gözüm, ağla! Hicran yaraşır,
Kurumuş sineye al kan yaraşır!
Mabetler değişmiş, atılmış kitap!
Ne hanuman* kalmış ne de ahbap?
Cebr* ile katılmış, zemzeme şarap?
Kalmamış mı duyan, ağlayan, ölen?
Her tarafı sarmış sevinen, gülen,
Ağla, gözüm ağla! Figan yaraşır,
Kör olası göze tuğyan* yaraşır!
Akan sularından kanlar çağlıyor,
Tutmayın ocaklar vicdan dağlıyor,
Çoluk, çocuk, gelin, civan ağlıyor.
Düşman bayrağını yırtan ararım,
Namus ocağını kuran ararım.
Ağla, gözüm ağla! Figan yaraşır,
İmansız cihana tufan yaraşır!
Aka GÜNDÜZ
Yaşmak: Kadınların feraceyle birlikte kullandıkları, yalnızca gözleri açıkta bırakan yüz örtüsü.
Sanem: Put
Figan: Acıyla inleme
Hazan: Güz, sonbahar
Hüdavendigar: Osmanlı padişahlarından Sultan I. Murat'ın unvanıdır. Aynı zamanda asil, soylu, efendi olup başkalarına iyilik yapan kimselere karşı bir hitap şekli olarak da kullanılmıştır.
Hanuman: Ev, bark, aile ocağı
Cebr: Zorlama
Tuğyan: Taşkınlık, azgınlık, coşkunluk
PROF. DR. FARUK K. TİMURTAŞ 1 OSMANLI TÜRKÇESİNE GİRİŞ SF. 64
FACEBOOK YORUMLAR