Belma Aksu yazdı: MANİSA GAR'INDA BİR SABAH

Eğer Manisa Gar'ına uğrarsınız köşedeki çay bahçesine bir bakın derim. Belki Hayriye Teyze, eşi ve turşuları hala oradadır.

Belma Aksu yazdı: MANİSA GAR'INDA BİR SABAH
17 Temmuz 2016 - 15:25

MANİSA GAR'INDA BİR SABAH

             Güzel bir pazar sabahı Manisa Gar'ındayım.

Etraf çok kalabalık, iğne atsan yere düşmez tabiri bugüne cuk oturuyor. Yüzleri tek tek inceliyorum. İnsanların suretlerine bakıyorum: Yurdum insanının çeşit çeşit tepkilerinin yüzlerine yansımalarına hayranlık, merak biraz da şaşkınlıkla bakıyorum. İlerde bir kadın-sinirli hareketlerine bakacak olursak kızgın bir kadın- kocasını haşlıyor. Kulağıma çalınan birkaç haşlak söze bakacak olursak "Allah cezanı vermeye kör olasice, ben sene ni didim? He? Turşuları, bavule goyme dimedim mi? Ben derim Çanakkale Boğazı bu der..." neyse devam etmeyeyim pek uygun cümleler kullanmadığını bilin yeter. Sabah sabah tam komedi anlayacağınız.


Annemlerle oturacağımız bir bank bulmuşken "Kara Tren'in"  acı sesi, sabahın nurunda sıcak yataklarından çıkıp uykularını alamayan yolcuların yarım kalan rüyalarını tamamlama hayallerini alıp götürüyor. Hemen yan sıramda oturan üzerinde kırmızı, buruşmuş ve yıllardır yıkanmamış izlenimi veren kiyafetleriyle bir amca" Emaaan!!! Bi uyutmadın be" diye söylenmeye başladı. Gülerek trene adımımı atar atmaz "kriterlerime uygun nezih bir koltuk buldum"(böyle söyleyince baya havalı oldu.) Cennet canıma minnet kendimi koltuğa attım. Bizimkiler bavulu yerleştirmeye gelince sanki tüm aileler bunu bekliyormuş gibi trene doluştular.

           Akraba gezmesine gidenler zaten belliydi. Teyzenin biri çuvala tarhana, menemen, musakka, taze fasulye salça gibi her türlü yiyecekle doldurmuş. Birde öyle bir kumandan havasında emirler yağdırıyor ki görende dağa çıkmış terörist avlıyor sanaca: "Halime kiz sen şu üçüncü koltuğu kap, sende şu çökelekleri yukarı diz düşcek. Kiz Raziye sen de saat üç yönüne kornişon turşuları diz, saat altı yönünde kondüktör geliyor. Fazla para isterse kornişonları düşmana karşı kullanırız. Bende şöyle makinist yerine geçeyim." Yaşlı teyzeler oturunca tüm vagon rahat bir nefes aldı. Bu sefer "Çocuklarını üniversiteye gönderen anneler çilesi" başladı. "Yavrum sınava gireceğin zaman şu küp şekerlerden ye, şu suyuda içtin mi Osmanlıca' daki transiripsiyon harflerini unutmazsın." Zavallı çocuğa üzülürken çocuk tek derdi buymuş gibi" Transiripsiyon değil anne, transkripsiyon" dedi. Diğer bir koltukta ise başka bir mağdur öğrencimiz vardı." Ya anne okunmuş pirinci pişirip akşam yemeğine yap, hep birlikte zihnimiz açılır" deyince kadın rayları titreten tiz sesiyle "Aaa!!! Olur mu öyle şey pirinci ıslatmak lazim onun için 41 dua okudum bir işe yaramaz evladım" deyince çocuğun cevabı beni kahkaha krizine soktu: "Niye pirinci yıkayınca dua molekülleri mi azalıyor, etkisini mi kaybediyor?" 


"Evet evladım, hem hiç sade pirinçle tereyağlı pirinç bir olur mu? Tadı değişince dua da mi değişiyor?" 
"He anne! Bileydim Gastronomi okurdum, tereyağlı pilav da boşuna gitmezdi." Allahım sana geliyorum, bundan sonrasını dinlersem kaldıramayacağım için önüme döndüm. Tren hareket etmeye başlayınca herkes cama yapıştı. İnsanlar ailesine veda ediyor sanırken gara girdiğimde gördüğüm karı-kocaya baktıklarını gördüm. Cama yaklaşınca bu sefer tüm trenle gülme krizine girdim. Çünkü kadın elindeki ağır çantayla bir yandan kocasına vuruyor, bir yandan da söyleniyordu. "Allahın cezasi mendebur herif, patladı tüm turşular. Tüü!!! Ah anam dimişti bu camışla evlenme deye, emme ben ni yaptım? İlk görüşte aşk deye evlendim." 


Adamın savunması daha komikti: " Hayriye biz görücü usulü evlendik ya!!!" 
     Gar kahkahadan kırılırken, gözü yaşlı anneler çocuklarını uğurlarken ve çocuklar derin bir "ohh" çekerken ben"Harry Potter gibi bir  tren macerasına ne gerek, yurdum insanı kendine has muhabbetiyle beni bir kez daha şaşırtmayı başardı" diye düşündüm.

Eğer Manisa Gar'ına uğrarsınız köşedeki çay bahçesine bir bakın derim. Belki Hayriye Teyze, eşi ve turşuları hala oradadır.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum