Bakmak İle Görmeyin Farkı! - Samir İsgenderoğlu

2000 senesine girdiğimizden bu yana olup bitenleri hep beraber izlemekteyiz. Çoğunluk olup bitenlere sadece bakmakla yetiniyor. Çok az insan ise olanları göre biliyor. 2020 senesine girdiğimiz günden her şey açık bir şekilde önümüze serilse de, ‘’BÜYÜK RESMİ’’ çok azımız göre biliyoruz.

Bu büyük resmi göremeyenler ile birlikte bir de görmek istemeyenler de var. Büyük Resmi göre bilenler, görmek istemeyenlere bir şeyleri göstermeye çalışmakla zaman kaybetmek yerine toplum içinde görenleri bulmaya çalışarak görenler ile bir araya gelmelidir. Çünkü en mantıklı olan kurtuluş yolu şu anki zamanda görenler ile bir araya gelmektir. Bundan 15 sene önce hayatımda büyük öneme ve çok özel yere sahip olmuş özel birisinin söylemiş olduğu şu sözler hala kulağımda: ‘’Körlere ve Sağırlara’’ en önemlisi de ‘’Kör ve Sağır’’ taklidi yapmakta olanlara bir şeyleri anlatmaya ve göstermeye çalışmakla asla zaman kaybetme! Onlara bir şeyleri anlatmaya ve göstermeye çalışmak zaman kaybından başka bir şey olmayacaktır. Sırf bu yüzden de Körlere ve Sağırlara bir şeyleri anlatmağa çalışmak yerine olup bitenleri anlayarak büyük resmi görebilenleri bulmaya çalışmak en mantıklısı olacaktır. Anlamalıyız ki, boşa harcadığımız her saniye ve boşa tüketeceğimiz her nefes sayılı olduğundan çok kıymetlidir.

Uyananlar Uyanacak olanları beklemek ve olup biten her şeyi film izler gibi izlemek yerine zamanı geldiğinde gerekenleri yapa bilmeleri için hazırlığa başlamalıdır bir an önce…

Gördüklerini, okuduklarını anlama ve algılama yeteneği olmayan insanlar ile zaman kaybetmek yerine, gördüklerini ve okuduklarını anlayarak büyük resmi görebilenler ile bir araya gelmeye çalışmak en mantıklı ve de doğru olan şeydir.

Unutulmamalıdır ki eski kültür, tarih ve din bilgilerine sahip olan eski neslin temsilcileri ile yeni neslin bağı tamamen koparıldığı zaman artık her şey için tamamen geç olacaktır.

Galakside var olan sayısız canlı toz zerreciklerinin birisinin içerisinde sayısız mikro hücrelerden sadece birisi olduğu gerçeğini unutmuş olan insan oğlu ilk önce bu unuttuğu gerçeği hatırlamak ile en baştan da olsa bir an önce işe başlamalıdır.

Artık zaman çok çok hızlı akmaya başladı. Bu yüzdendir ki bir yıl adeta bir gün gibi geçmektedir.

Eski dünyada sadece önceden belirlenmiş belli yalanlar ezberletildiği için toplum şu anda büyük bir boşlukta ve yapacağını bilmemektedir.

En basit insanlığa kendi tarihi diye öğretilenler sadece uydurulmuş masallardan başka bir şey değildir.

Bu yüzden de çok az insanın, insanlığın gerçek tarihinden haberi vardır.

İnsanlığın gerçek tarihi ise insanlara 2025 senesinden sonra öğretilmeye başlatılacaktır.

İnsanlık içinde yaşadığı toplumun değerlerini hızla unutmaktadır. Bunun sonucu olarak bireylerin birbirine ve kendilerine olan saygıları hızla kaybolmaya başlamıştır.

Her kesin anlamalı olduğu önemli şeylerden birisi de zorunlu olarak seçtirileceği değişimlerin sonucunda köklü olarak hayatları değişecektir.

Her şeyi ile yepyeni tam farklı bir dünya insanlığı beklemektedir. Belki çoğumuz bu dünyaya giremeyeceğiz ama girenlerimizden de sadece çabuk alışa bilenler bu yeni dünyada yaşama hakkı kazana bilecektir.

Sürü halinde ve sürü mantığı ile yaşamakta olan günümüzün insanlığı şu an sürü dağıtıldığı için ne yapacağını bilemediğinden yeni dünyaya geçiş çok daha kolay ve hızlı olacaktır.

Bu değişimleri insanlar tam olarak hala anlamakta güçlük çekiyorlar. Çünkü tüm konuşulanlar çok çılgınca gelmektedir. Ama unuttukları şu ki, bir şeyin çılgınca gelmesi doğru olmadığı anlamına gelmez.

Bu uzun yıllardır Dünya insanlığı için hazırlanmış büyük bir planın sadece bir parçasıdır.

Bilim kurgu filmlerinde yıllardır izlettikleri şeyler sırası ile gerçekleştirecekler.

Cesaret korkunun ettiği duadır bu yüzden de insanlara korkularına rağmen risk almaktan başka bir seçenek sunulmayacak.

Bu yeni dünyada ne dinlere ne de ülkelere yer vermeyecekler. Tek bir yerden yönetim ve tek bir dil olacak.

İnsanlığa ne kadar ciddi ve kararlı olduklarını göstermek amacı ile ileride İnsanları daha çok hastalıklar ve en başta Depremler dahil birçok doğa olayları ile baş başa koyarak çaresiz bırakacaklar.

İnsanın emrinde gibi görünen teknoloji, insanı tam olarak kendi emri altına çok büyük hızla almaya başlamıştır bile.

Önümüzdeki yıllarda Fabrikalarda işçilere ihtiyaç kalmayacak, Arabalarda şoförlere ihtiyaç duyulmayacak. Mahkeme sisteminde Hakimler, Savcılar, Avukatlar, dışarıda yani sokaklarda robot polisler, Hastanelerde ise daha çok ROBOT Doktorlar söz sahibi olacak. Marketlerde kasiyerler, Bankalarda bankacılar, televizyonlarda ise spikerler, sunucular insan değil de yapay zekaya sahip dijital insanlardan oluşacak.

Hatta tek dünya devletinde bölgeleri bile Yapay zekaya sahip robot yöneticilerin yöneteceği bir dünya bekliyor bizleri.

Bu durumda şu soruyu düşünmenin zamanı gelmedi mi?

İnsana gerek olmayan bir dünyada insan ne işe yarayacak ki?

Tüm bunlar olduktan sonra nihayet insan oğlu anlayacak ki, dünya dışı akıllı yaşamlar var. Tüm gezegenlerde en başta da Ay ve Mars olmakla hayatın var olduğu gerçeğini görecek...

Ama bu yaşamların insanların düşündüğü gibi bir yaşam olmadığı gerçeğini kabul etmesi çok uzun bir zaman alacak.

Her gezegenin kendi şartlarına göre gelişmiş, gelişmekte olan ve gelişmemiş İlker canlıları ile tanışlığı sonucunda diğer canlılardan aslında hiçbir farkının olmadığını da anlayacak...

Ve sonunda Değişimleri başlatan Nikola Tesla ile Elon Musk aslında aynı amacın, aynı yerin hizmetçileri olduğunu da görecekler…

Nikola Teslanın başlatmış olduğunu Elon Musk tamamlamış olacak…

Kaynak: https://asasmedya.info/