AYÇA DURAK YAZDI:YALNIZ DEĞİLİZ!

YALNIZ DEĞİLİZ !

Koskoca dünya! Sadece insanoğlu için yaratılmış olamaz. Sadece insanlar yaşasın diye Tanrı dünyayı yaratmış olamaz.

Bu koca evren babamızın malı değil. Öyleyse neden sadece kendi çıkarlarımızı düşünüp bencilliğimiz yüzünden çevremizi yok sayıyoruz.

Bahsetmek istediğim bizim kadar  yaşama hakkı  olan hayvanlara neden yaşama hakkı tanımıyoruz?

Yağmurlu bir günde siz sıcacık evinizde otururken, dışarıda ıslanan kedi ve köpekler kimin umurunda?   Canlı mı sanki onlar? Yaşamayı hak etmiyor mu?

Belki de veteriner olmaya bu yüzden karar verdim. Bir insan çalışıp, para kazanıp karnını doyurabilir, peki ya hayvanlar? Onlar nasıl karınlarını doyurur? Çöpten sizin attıklarınızı yiyerek. Onun para kazanmak gibi bir şansı yok! O yüzden yardıma sizden daha çok muhtaçlar. Bazı günler bırakın yemeği, su bile bulamadıkları oluyordur. Onlar da canlı değil mi? Niye onlara yardım eli uzatmıyoruz? En yakın dostunuz, size büyük bir kazık atabilir.  Ama hayvanınız atmaz. Örneğin köpeğinizi size karşılık veremeyeceğini, sizi ısırmayacağını bilerek dövdünüz. Evden attınız. İki gün sonra sizi gördüğünde ilk hareketi kuyruk sallamak olur. Çünkü kin tutmaz. Size bağlıdır.   “Yani kötü insan vardır; ama kötü hayvan yoktur!” Bu yüzden hayvanları  insanlardan daha çok seviyorum. Çok heves edip  eve evcil hayvan aldınız. İki gün sonra bakmak zor geliyor ve eve uzak bir yere atıyorsunuz. Ne yaparsa yapsın, değil mi?  Neden anne ve babanız ilk doğduğunuz zaman uykusuz gecelerinde sizi sokağa atmadı?

Babamla bir konuşmamızda köy yolundaki hayvanları şikayet ettiğinizde öldürtüldüğünü söyledi Hem de bu işi   yapan insanın, insan kelimesi pek doğru olmadı ama, maaşlı bir katil olduğunu öğrendim. İşte  o zaman büyümeliyim dedim. Bir an önce hayvanlar için savaşmalıyım.  Üst kat komşumuz bekar ve sabaha kadar Müslüm Gürses dinliyor. Şikayet etsem öldürmezler mi? İkisi de canlı değil mi? Ne var böyle bir iğrençlik hayvanlara yapılıyorsa, insanlara da yapılsın! Ne farkımız var?   Hepimiz canlıyız. Fazla mı geliyor zararsız hayvanlar size? Hırsızlık mı yaptılar? Çantanızı mı çaldılar? Niye yaşama haklarına son verdiniz? Yaklaşık 75 milyonluk Türkiye nüfusunun yarısı fazla. Çöpe atıp kurtulalım. Ve bugün bir tetiğe atış tahtasına ateş eder gibi gözümüzü kırpmadan basıp bir hayvanı öldürebiliyorsak, ” Bize insan demek çok ayıp! ”

Hayvan diye nitelendirdiğimiz bu masum canlılara zarar veren türü tanımlanamayan katiller sizin bize zararınız yok! Ama sürüde kalabalıksınız. Sizi bir dağ tepesine atabilir miyiz? Ya da arabayla çarpalım, asfaltta cesediniz koksun. Belki kendiliğinden bulursunuz bir gün cezanızı, muhtaç olursunuz ekmeğe suya. Aldığınız canlar kadar canınız yanar!” Umarım !