ATATÜRK 1881-1919 FİLMİ ÜZERİNE İZLENİMLER

Yazarımız Burcu BOLAKAN " ATATÜRK 1881-1919" filmi üzerine yazdı.

ATATÜRK 1881-1919 FİLMİ ÜZERİNE İZLENİMLER
12 Ocak 2024 - 10:31 - Güncelleme: 12 Ocak 2024 - 10:36
ATATÜRK 1881-1919 FİLMİ ÜZERİNE İZLENİMLER


Burcu BOLAKAN


Filmde Mustafa Kemâl Atatürk’ün ilk çocukluk yılları, gençlik yılları, cephelerde yaşadıkları, Osmanlı devlet adamlarının içinde bulunduğu ve mücadele etmek zorunda kaldığı siyasi alandaki çekişmeler anlatılıyor. Mustafa Kemâl’in Selanik’te yaşadığı yıllarda verdiği mücadeleden filmin ilk kısmında bahsedilmişti. Ceza gibi verilen bir emirle bir tren istasyonunda görevlendirildiğinde dâhi günlerini olabildiğince verimli geçirmiş, kitap okumuş ve İstanbul’da bulunan askerleri örgütlemiştir. Mustafa Kemal’in askeri dehasının yanında iyi bir konuşmacı olması, yüksek kültürlü biri olarak olayları iyi değerlendirebiliyor olması, çekincesiz hâli tavrı sadece bir asker olarak değil; memleket, millet sevdalısı bir insan olarak da doğru bildiğinden şaşmaması ve önder kişiliği; etrafındaki insanların, onunla cephede görevli olan diğer komutanların ve İttihat Terakki üyelerinin dikkatini çekiyordu. Herkes ondan için ‘’Yamandır Mustafa Kemâl’’ fikrinde hemfikirdi, hatta kendisini sevmeyenler de onun doğruluktan ödün vermeyen kişiliği, başarılı askeri yaşamı karşısında bir söz edemiyordu. Filmi izlerken Mustafa Kemâl’in tüm bunları nasıl başardığının bir tanığı oluyorsunuz.
Mustafa Kemâl Atatürk cepheden cepheye koşturuyordu. Mustafa Kemal’in bir komutan olarak yönettiği savaşlarda; askerlerinin motivasyonunu yüksek tutmayı becerebildiğini, yerinde verdiği karalarla onları yönlendirebildiğini, kendi de askerleriyle birlikte hiçbir imtiyaza sahip olmadan tıpkı onlar gibi onların yediğinden içtiğinden yediğini içtiğini ve her koşulda daima güçlü göründüğünü, dik durduğunu gördük. Ona bakan askerler karşılarında yılmaz, yorulmaz, vatan, memleket sevdalısı bir büyük komutan görüyordu. ‘‘Ben size ölmeyi emrediyorum,’’ derken askerlerin mermiler ve süngüler üzerine atılması Mustafa Kemâl Atatürk’ün dehasını ve inancını gözler önüne seriyor. Biz bu filmde aynı zamanda insan Mustafa Kemâl’i de gördük, bizlere çok da uzak olmayan Rumeli Türkleri olarak adlandırılan atalarımın konuşmalarına benzeyen diyalogları duymak gerçekten çok hoştu. Babam ve dedelerimin konuşmaları tıpkı Mustafa Kemâl ve arkadaşlarının aralarında geçen konuşmalar gibiydi. Bu aynı zamanda çok da uzak olmayan bir geçmişin ve o geçmişte yaşanan acıların bizlerin içinde hâlâ yaşadığı gerçeğini gösteriyor. Unutmak nasıl mümkün olabilir ki? Memleket (Selânik) hikâyeleri ile büyümüş bizlerin unutması, geçmişi hatırlamaması mümkün olabilir mi?
Conk Bayırı’nda ölen gencecik askerlerin ve hatta çocuk denecek kadar yaşları küçük olan erlerin bu vatanın kurtulması uğruna canı pahasına verdikleri mücadeleyi izledik. Mustafa Kemâl Çanakkale Boğazı’nın geçilmesine müsaade etmeyecektir. Memleketine ve Türk milletine sevgisi, kararlı duruşu, askerlerini iyi yönlendirip onları vatan için, memleket için savaşmaya inandırmasıyla bir büyük zafer kazanır. Düşman donanması Çanakkale Boğazı’ndan geçememiş, dolayısıyla İstanbul’un işgali bir süre ertelenmişti. Mustafa Kemal, Fuat Cebesoy, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Nuri Conker… ve diğer büyük komutanların bitmez tükenmez bir vatan sevdaları vardır. Bu insanların hepsi milletini, memleketini sevmekte ve bu uğurda mücadele etmektedir.
Filmde Mustafa Kemâl Paşa ile Enver Paşa arasındaki mücadelenin de tanığı oluyoruz. Burada söyleyebileceklerimiz ise şudur; Mustafa Kemâl Atatürk’ün yüksek meziyetleri askeri dehası karşısında herkesin geriye adım atmasa dahi ileriye gidemediğini de gösteriyor bizlere. Karşılarındaki insanın; Mustafa Kemâl’in yılmaz ve hiç bitmeyecek gibi duran bir inancı vardır. Filmi bu noktada çok beğendiğimi belirtmek isterim. İzleyiciye Mustafa Kemâl Atatürk’ün aynı zamanda insan tarafını da gösteriyor, onun iç çatışmalarını da, yaşadığı zorlukları da, üzüldüğü zamanlarda kendini zorlayarak güçlü durmaya çalıştığını da görüyoruz. Büyük bir komutandı, üstün bir liderdi ama o da bir insandı.
Ruslara karşı yapılan muharebede silâh arkadaşı ve aynı zamanda Selânik’te birlikte büyüdüğü can arkadaşı olan Nuri Conker’e dâhi emrine itaat etmemesi yüzünden istifa edebileceğini söylemesi ve arkadaşıyla cephede yollarının ayrılması bizlere onun vatanın kurtuluşu için her fedakarlığı yapabileceğini gösterdi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği kadından, arkadaşlarından ve hatta bir süre davasından vazgeçmiş gibi görünmesinin bir hesabı vardı o da daha büyük bir mücadelenin hazırlığını yapabilmek adınaydı. Mustafa Kemâl Paşa pek çok fedakarlığa katlanarak Padişah Vahdettin’in güvenini kazandı. Bu güveni kazanabilmek uğruna doğru çizgisinden sapıyormuş izlenimi yarattı. Burada Atatürk rolünü canlandıran Aras Bulut İynemli’yi de kutlamak gerekir. Mustafa Kemâl Paşa’nın Vahdettin ve saray çevresinin güvenini kazanabilmek için girdiği rol de yaşadığı iç çatışmaları, her fedakarlığında duyduğu hüznü izleyiciye yansıtabilmiştir.
Kız kardeşi Makbule Hanım ile annesi Zübeyde Hanım’la olan ilişkisi ise oldukça sıcak sevgi dolu idi. Yalnız oğlu üzerinde etkisi olan Zübeyde Hanım da bilirdi ki Mustafa Kemâl Atatürk’ü doğru bildiğinden, yapmak istediklerinden kimse alıkoyamaz. Özlediğim ve rahmetli büyüklerimle toprağa gömülmüş bir Türkçeyle konuşan, film içinde Zübeyde Hanım’ı canlandıran usta oyuncu Songül Öden Hanımefendiyi de kutluyorum.
Mustafa Kemâl Atatürk Samsun ve civarında çıkan isyanı bastırmak üzere bizzat Padişah Vahdettin tarafından görevlendirilir. Bu görev iznini alabilmek için büyük bir mücadele vermiştir; Mustafa Kemâl Paşa’yı, silâh arkadaşlarını, vatanı, memleketi uğruna savaşacak olan erleri artık hiçbir güç durduramayacaktır.
Filmde rol alan tüm oyuncuları kutlarım. ATATÜRK 1881-1919 filminde Mustafa Kemâl Atatürk ve ailesine, Selânik’e, cephelerde yaşananlara, İttihat ve Terakki önderlerine, Padişah Vahdettin’e farklı bir perspektiften bakıldığını düşünüyorum. Mustafa Kemâl Atatürk’ün ve vatanın kurtulması uğruna mücadele vermiş rütbesi büyük komutanlardan tutun da en küçük rütbeli askere kadar ve cephelere kağnısıyla ya da yürüyerek yemek götüren her bir kadın ya da erkeğe, evlerini askerlere açan ve yardımcı olan her bir insana kadar tüm hikâyelerin paha biçilmez değeri olduğunu düşünüyorum
Saygılar.
Film Yönetmeni: Mehmet Ada Öztekin
Yapımcı: Saner Ayar- Cengiz Çağatay
Oyuncular: Oyuncu kadrosu isimleri Vikipedi Sözlükten alınmıştır.
Aras Bulut İynemli - Mustafa Kemal Atatürk
Songül Öden - Zübeyde Hanım
Sarp Akkaya - Enver Paşa
Esra Bilgiç - Madam Corinne
Mehmet Günsür - Ali Rıza Efendi
Celile Toyon - Yaşlı Kadın
Darko Perić - Stiliyan Kovaçev
Oğulcan Arman Uslu - İsmet İnönü
Alican Barlas - Kâzım Karabekir
Berk Cankat - Ali Fuat Cebesoy
Meriç Özkaya - Talat Paşa
Cahit Gök - Cemal Paşa
Sahra Şaş - Makbule Atadan
Bertan Asllani - Ali Fethi Okyar
Beran Kotan - Ömer Naci
Doğaç Yıldız - Rauf Orbay
Şehsuvar Aktaş - VI. Mehmed
Hamdi Alkan
Lidija Kordić - Dimitrina Kovaçeva
Predrag Bjelac - Otto Liman von Sanders[4]
John James - Colmar von der Goltz
Emre Mete Sönmez - Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluğu
Emre Yetim - Lütfü Bey
Devrim Özder Akın - Hüseyin Bey
Bülent Polat - Şemsi Efendi
Atakan Yarımdünya - Yakup Cemil
Alpay Kemal Atalan - Esat Paşa
Sinan Arslan - Cevat Abbas






 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum