ARZU KUREYŞİ YAZDI: MÜKEMMELLİK

Beni uyumak düşüncesi hariç diğer düşüncelerim bambaşka dünyalara götürecek.

ARZU KUREYŞİ YAZDI: MÜKEMMELLİK
16 Aralık 2023 - 00:26
MÜKEMMELLİK

Karanlık gecenin son saatleri de geçiyor, birazdan sabah olacak, beni yine bambaşka olaylar bekliyordur. Bu olayların çoğunluğunu az çok tahmin edebiliyorum, beni yarın yine zorla okula gönderecekler. Ve ben yine o insanları görmek zorunda kalacağım. Bir sürü azar işittikten sonra eve döndüğümde, nasihat başlığının altında gür cümleler duyduktan sonra uyumak düşüncesiyle başımı yastığa koyacağım. Başımı koyduğum andan itibaren o düşünceden zerre kadar bir şey kalmayacak.

Beni uyumak düşüncesi hariç diğer düşüncelerim bambaşka dünyalara götürecek. İşte bu kadar…

Uyuyormuş gibi duruyorum ama uyumuyorum sadece birkaç dakika bu dünyadan gidiyorum. Kaç yıldır bu dünyadayım ama bazı geceler birkaç dakika yaşıyorum. Ne kadar bu dünyadan nefret etsem de yine yaşamak isterim. Bazen kendimi kurtarmak için ağlıyorum, bana biri yardım etsin istiyorum. Kimseyi bulamıyorum, herkes benden soğudu. Daha doğrusu ben soğutturdum. Bunun farkında olmayacak kadar deli değilim, yalnız çok merak ettiğim bir şey var. Her gece düşünmeden edemediğim bir şey var içimde. Mesela İnsanlar nasıl bu kadar mutlu olabiliyorlar, nasıl gülebiliyorlar, nasıl ders çalışıyorlar, gerçekten bunları nasıl yapıyorlar? Bilemiyorum ama hep ben de yapmak istedim. Bir türlü de yapamadım. Gülmeyi çok özledim mesela. Eski zamanlarda ben de gülüyordum. Kendimi kaybettikten sonra artık gülüşlerim sahte oldu. O sahte gülüşlerimle Kalbimden bir parça daha almış oldum.
 

Ne zaman pencereye baksam beni benden alan bir parlaklık görüyorum. Bu parlaklığı görünce kendimi pencerenin yanında buluyorum, parlayan yıldıza baka kalıyorum, Yıldızın güzelliği mükemmel. Peki, mükemmel olmak tam olarak ne demek? Ben de bilmiyorum. Bildiğim tek şey mükemmelliğin Yıldızlara ait olduğudur.
 

Her neyse benim dünyamda olmayan bir şeydir mükemmellik. Okuldayım, yine satırlar karalıyorum, işim bu.  Sadece satırları değil, aynı zamanda cümleleri, hayatımı da kalbimi de karalıyorum.  Bu karalamanın tek sebebi bu insanlar.  Benim deli olduğumu düşünen bu insanlar yüzünden bu hale düşmüşüm.  Onlar yüzünden bir gün ölmek için yaşıyorum, başka bir sebebim yok, yaşamak için.
 

Ben de çok mutluyum ama sahte bir mutluluktur benim mutluluğum. Bu arada bugün yeni bir insanla karşılaştım, sabah beni onun yanına götürdüler.  Hani beyaz gömlekli insanlar vardır ya onlara Doktor dediğimiz insanlar! O da diğerleri gibi gözüküyordu, birkaç dakika içerisinde hayatımı değiştirmeye çalışmış, cümleleri kulaklarımda dönüyor ama yine de değiştiğimi zannetmiyorum.  Tahta kalemini alıp tahtaya iki daire çizdi.  Bir tanesinin içine bir nokta çizip öteki Dairenin içine ise mutluluk, huzur, iyilik, başarı, sevgi, güven, merhamet, kelimelerini yazdı.
 
Bu kelimeler benim yıllardır aradığım kelimelerdi.  Kalbimde, bu kelimeleri nasıl sindireceğimi düşünüp kalmıştım ama bir türlü başaramamıştım.  Birden ciddi ve sert bir sesle ‘hangisi senin hayatına daha çok benzer’ diye sordu.  Hiç düşünmeden ‘içinde sadece bir nokta olan benim hayatım’ dedim.  Peki, kim seçti bu hayatı senin için diye sordu?  Sonra da ekledi:  Dışarıdaki insanlar senin mutsuz olman için mi çaba gösteriyorlar? Okuldaki öğretmenlerin sen başarısız ol diye mi her sabah okula geliyorlar?  Bugün karşılaştığın insanlar biz senden nefret ediyoruz bizi sevme mi diyorlar? Kim bunları sana yapıyor?


Kimse yapmıyor bir kişi hariç.  O bir kişi de sensin, sen yapıyorsun bunları.  Az önce bu benim hayatım diyen sendin.  Ben sana başka bir hayatı çizdim. Ama sen onu seçmedin. Sen kendi hayatını seçtin. Herkes kendi hayatını kendisi seçiyor, bunları yüksek sesle söyledikten sonra birkaç saniye gözlerime baktı, sonra ‘senin hayatının sadece senin elinde’ dedi ve kapıyı işaretleyip ‘çıkabilirsin’ dedi.

Bu on dakika benim için on yıl kadar ağır geldi, çok zorlandım çünkü gerçek düşmanımı tanıdım.  Düşmanım benmişim.  Bu karanlığın tek sebebi benim.  Şu anda evdeyim, daha doğrusu odamdayım, kapıyı da kilitledim, küçükken yazdığım notlara çizdiğim resimlere bakıyorum.  Küçükken de boyama karalıyormuşum, anladığım kadarıyla ama daha güzel cümlelerle.  Satırların bitişiyle çizdiğim pembe çiçekler ne kadar da güzel görünüyor.  Bu çiçeğin çizimini bana ilkokul öğretmenim öğretmişti, bana çizdiğim her şeyi pembeye boya demişti.
 

Ben de yazdığım her hikâyenin altına hedefimi yazıp çiçeği de çizip pembeye boyuyordum, şimdi çizmiyorum, bir kere denesem mi acaba bilemiyorum.  Nasıl çizmem gerektiğini unuttum ama denemek istiyorum.  Kâğıdı ve kalemi aldım çizmeye başladım, aynı zamanda Gülmeye de.  Çizdiğim her çizgi ile kalbimden bir yara siliniyordu.  Kendimi tutamadım.  O sırada Gözyaşlarım da mutluluğuma eşlik etti.  Bir damla gözyaşım çiçeğin üzerine düştüğünde daha da güzelleşti.  İçimdeki kara bulutlar yağmuru yağdırdı içimde.  Birden karanlık içimi aldı, kalemi kâğıdı bir kenara attım.  Gözlerimdeki ıslaklıkla aynaya baktım.  Beyaz gömlekli insanın bana söylediği cümle kulaklarımda dönmeye başladı. ‘’Senin hayatın senin elinde’’ bu cümleyi aynanın önünde kendime söyledikten sonra bir çocuk gibi resim yapmaya başladım.

Bu dünyaya yeni geliyormuş gibiyim, hedefimi yazdım, altına da çiçeğimi çizdim ve kâğıdı duvara astım.  

Bir yıldız çevresi karanlık olsun istemez.  Ama çevresini güzelleştirir.  Parlamakla o kadar karanlık geceyi mükemmelleştirerek.  Mükemmelliğin anlamı bu ‘’parlamak’’

Arzu KUREYŞİ  07.12 2023
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 5 Yorum