ARZU KURAYŞİ YAZDI: HEDEF
Sana ihtiyacımız var güzel insan. Sen, sen, evet sen… Her kimsen, neredeysen fark etmez. Biliyorum boşa gönderilmedin. Kalk ve amacını, hayalini bul.
15 Mayıs 2023 - 20:19
HEDEF
Bugün ‘’hedef’’ hakkında birkaç satır karalıyım dedim. Hedef dediğimiz hayal ile karıştırılmamalıdır bence. Zaten ikisi benzese de aslında birbirinden çok farklıdır. Ama birbirinin ardındalar. İlk hayal sonra hedef gelir. Buradan anlıyoruz ki hayali olmayanın hedefi de yoktur. Peki, hayal dediğimiz tam olarak ne anlama gelir?
Hepimiz az çok bu soruyla karşılaştık: ’’Hedef’in ne? ’’Ama bence bu soru tamamen yanlış. Eğer şimdiki zaman ile ilgili ise tabii ki de yanlış olduğunu söyleyemeyiz. Ama gelecek ile ilgili ise soruyu bu şekilde sormalıyız: ’’Hayalin ne? ’’Çünkü insan dediğimiz, duygularla donatılmış bir varlıktır. Duygularımızı kalbimizden hissedip, kalbimizden hissediyoruz onları değil mi? Mesela mutlu olabilmemiz için mutluluk duygusunu hissetmemiz gerekir. Ancak bu şekilde mutlu olabiliriz.
İnsanoğlu her zaman mutluluğa sahip olmak isteyip mutlu olmanın yollarını teker teker denese de aslında insan bence gerçek mutluluğu hayallerine ulaşınca sadece kalbinde değil, vücudunda da hisseder. Hayaliniz ne olursa olsun fark etmez, yeter ki ona ulaştığınızda sizi mutlu etsin.
Hayal dediğimiz gece gündüz demeden sadece ve sadece ona düşündüğünüz, düşünmesi bile size ağır bir mutluluk duygusu yaşattığı her insanın sahip olduğu ama tam olarak bazılarımız daha keşif etmedi aslında.
Benden neden bu dünyaya geldik diye sorarsanız, cevabım hayallerimizin peşinden koşmak için olur. Tabii ki de koşacağımız için bazen düşeceğiz. Düşmemiz imkânsız değil, herkes düşer. Önemli olan düşmek değil, önemli olan kalkmayı bilip de kalkmaktır. Hem de tek başınıza kalkmayı bilmelisiniz. Çünkü bu tek sizin hayaliniz ve sadece bu yolda siz koşuyorsunuz. Kimse sizin için koşmayacak. Sizi çok seven insanlarda bir yere kadar koşarlar, sonra bırakıp devam et derler size. Bu bir gerçektir. Neden peki? Başta dediğim gibi sizin hayaliniz olduğu için siz bu hayali kalbinizdeki duygularınızla keşif ettiyseniz ve beyninizde onu hep yaşadıysanız koşmayı da, düşmeyi de, kalkmayı da siz yapmak zorundasınız.
Hayat inanılmaz zor değil mi? Hayat zor olduğuna göre kolay bir insan olamamalıyız. Daha doğrusu kolay düşünmemeliyiz. Yani biz hayallerimizin gerçekleşmesini istiyorsak, karşılaşabileceğimiz tüm zorlukları düşünerek ilerlemeliyiz. Bakın güzel şeyler zaman alır diyorlar ya bence daha çok emek ister güzel şeyler. Çünkü güzel şeyler de kötü şeyler de aslında ikisi de zaman alır. Güzelliğin kötülüğünden farkı emektir.
Hayallerimizin gerçekleşmesi için de hedeflerimiz olmalıdır. Esas konuya başlamadan önce şu soruyu sormak isterim, ’’bugüne kadar hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiğinizi düşünüyorsunuz?’’
Sanırım çoğunuzun cevabını biliyorum. ’’Nereden biliyorum? ’’Başta dediğim gibi hayallerimizin peşinden koşmak için bu dünyaya geldik. Koşmayı sevmesek de mecburen koşuyoruz. Bu bizim elimizde değil. Buna göre bazı hayallerinizi gerçekleşmiş, bazılarını da gerçekleştirmediyseniz de kendinize hedefler koymuşsunuz. Akıl sahibi insanoğlunun aklı olduğundan hedef sahibi de olmalı mutlaka. Kısacası hedefi olmayanın hayali, hayali olmayanın da aklı bulunmaz diyelim. Neden böyle diyorum? Çünkü bu dünyaya gelmemiz bir amaca bağlıdır. ’’Bu dünyaya neden geldik? ’’sorusuna geri dönmek isterim.
Acaba uyuyup yatmak için mi yoksa sabahtan akşama kadar emek vermek için mi? Acaba canlılara faydalı olmak için mi geldik yoksa gereksiz bir insan olarak hiçbir canlıya fayda sağlamayıp sadece gerçek olmayan, bir gün biten bu dünyayı yaşamak için değil dünyayı keşif etmek için gelmiştir. Tekrar ediyorum, yaşamak için değil, keşif etmek için geldik. İnsanlığın esas görevi dünyayı, evreni anlamak, üzerinde düşünmek söylediklerimin tam tersi ise, akıl ne işe yarardı ki. Her birimizin görevini aslında beynimizde ve kalbimizde bulunan o hayaller belirtiyor. Hedefleriniz her ne ise hayalleriniz de o dur.
Peki, ‘’Hedef’ ’ne demek? Bir örnek üzerinde açıklayayım: Bir öğrenci düşünün, ortaokula gidiyor ve hayali tıp okumak olsun. Gelecek yıllarında hayali değişmiyorsa Fen lisesine gitse de değişir. Değişmiyorsa ve o gerçekten bu hayali liseye gideceği onun için çok önemli değil. O koyacağı hedeflerle onu hayaline ulaştıran yolu koşarak devam edebilir. Demek istediğim nerede olacağınız ya da kimlerle olacağınız sizin elinizde değilse hedef koymak, emek vermek sizin elinizde, nasıl olacak? Düşünerek, hiç yorulmadan hem de. Bunların hepsinin yanında hedeflerimizin büyüklüğü de sizin için büyük bir önem taşımalı, demek istediğim hedeflerinizin büyüklüğü en az hayallerinizin büyüklüğü kadar kesinlikle olmalıdır. Öğrencimize geri dönersek hayali tıp olduğuna göre ve tıp okumak uyuyup yatmak veya az çalışmak, istediği gibi takılmakla asla ele alınabilecek bir meslek değil. Olduğuna göre çok emek isteyecektir kesin. Bu öğrencinin büyük hedefleri olmalı. Çok iyi bir şekilde derslerini çalışmalı ki gerçekten ders çalışmanın ne kadar zor olduğunu bir öğrenciye sorabilirsiniz. Bende 9.sınıfa giden bir lise öğrencisiyim ve bu soruya cevap vermek istersem, ’’inanılmaz zor’’ diyebilirim. Ama zorluklar bir gün biter değil mi? Ve zorluklar bitince inanılmaz rahatlık hissedersiniz içinizden. Öyle güzel ki kendinize iyi ki o zorlukları çekmişim dersiniz. İyi ki herkes kafelerde, parklarda eğlenirken ben çalışmışım dersiniz. Siz emek verin yeri gelince söyleyeceğinize %100 eminim.
Bazen etrafımdaki insanlardan yanlış bulduğum cümleler oluyor onlara karşı çıkmanın aslında görevim olduğu düşüncesiyle hareket etmek isterim. Yanlış bulduğum cümlelerden biri şöyle; ’’Annem ve babam üzerimde çok baskı yapıp, hep derslerine çalış diyorlar. Ben zaten tıp falan okumak istemiyorum. Bu kadar çalış çalış demelerine gerek yok bence. ’’ Demişti arkadaşım.
Arkadaşlar üstteki satırlarda dediğim gibi hedefleriniz, hayallerinizin büyüklüğü kadar olmalıdır. Bunu kabul ediyorum ve bunu uyguladığınız da istediğinize kavuşacağınıza inanıyorum. Ama başta dediğim gibi insan olduğumuz için hayal değil hayallerimiz bulunuyor. Hayallerimizin en önemlisi unutmamalıyız ki insanlığın görevidir. Yani dünyayı ve evreni keşif etmektir. Yani demek istediğim tüm insanların ortak hayali dünyayı ve evreni keşif edip anlamaktır. Demek istediğim biz yeni neslin insanları olarak yeteri kadar değil elimizden geldiği kadar ne olursa olsun üstüne kendimizi vermeli, çaba göstermeli ve hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz. Pes etmemeliyiz.
Hocamın bana söylediği cümle aklıma gelmişken sizinle paylaşayım. Öğretmenime bazı dersleri sevmediğimi ve dolayısıyla yapmak istemediğimi söylediğimde, hocamın bana söylediği cümle şuydu; ’’Sevdiğin dersi en iyi yapmalı, sevmediklerini ise yeter dediğine kadar yapmak zorundasın Arzu.’’ Demişti öğretmenim ki gerçekten benim için çok değerli ve anlamlı bir cümledir. Unutmayın ki emek imkânsızlığı yener.
‘’Sana ihtiyacımız var güzel insan. Sen, sen, evet sen… Her kimsen, neredeysen fark etmez. Biliyorum boşa gönderilmedin. Kalk ve amacını, hayalini bul.’’ Gökhan Müftüoğlu
ARZU KURAYŞİ 05.05.2023
Bugün ‘’hedef’’ hakkında birkaç satır karalıyım dedim. Hedef dediğimiz hayal ile karıştırılmamalıdır bence. Zaten ikisi benzese de aslında birbirinden çok farklıdır. Ama birbirinin ardındalar. İlk hayal sonra hedef gelir. Buradan anlıyoruz ki hayali olmayanın hedefi de yoktur. Peki, hayal dediğimiz tam olarak ne anlama gelir?
Hepimiz az çok bu soruyla karşılaştık: ’’Hedef’in ne? ’’Ama bence bu soru tamamen yanlış. Eğer şimdiki zaman ile ilgili ise tabii ki de yanlış olduğunu söyleyemeyiz. Ama gelecek ile ilgili ise soruyu bu şekilde sormalıyız: ’’Hayalin ne? ’’Çünkü insan dediğimiz, duygularla donatılmış bir varlıktır. Duygularımızı kalbimizden hissedip, kalbimizden hissediyoruz onları değil mi? Mesela mutlu olabilmemiz için mutluluk duygusunu hissetmemiz gerekir. Ancak bu şekilde mutlu olabiliriz.
İnsanoğlu her zaman mutluluğa sahip olmak isteyip mutlu olmanın yollarını teker teker denese de aslında insan bence gerçek mutluluğu hayallerine ulaşınca sadece kalbinde değil, vücudunda da hisseder. Hayaliniz ne olursa olsun fark etmez, yeter ki ona ulaştığınızda sizi mutlu etsin.
Hayal dediğimiz gece gündüz demeden sadece ve sadece ona düşündüğünüz, düşünmesi bile size ağır bir mutluluk duygusu yaşattığı her insanın sahip olduğu ama tam olarak bazılarımız daha keşif etmedi aslında.
Benden neden bu dünyaya geldik diye sorarsanız, cevabım hayallerimizin peşinden koşmak için olur. Tabii ki de koşacağımız için bazen düşeceğiz. Düşmemiz imkânsız değil, herkes düşer. Önemli olan düşmek değil, önemli olan kalkmayı bilip de kalkmaktır. Hem de tek başınıza kalkmayı bilmelisiniz. Çünkü bu tek sizin hayaliniz ve sadece bu yolda siz koşuyorsunuz. Kimse sizin için koşmayacak. Sizi çok seven insanlarda bir yere kadar koşarlar, sonra bırakıp devam et derler size. Bu bir gerçektir. Neden peki? Başta dediğim gibi sizin hayaliniz olduğu için siz bu hayali kalbinizdeki duygularınızla keşif ettiyseniz ve beyninizde onu hep yaşadıysanız koşmayı da, düşmeyi de, kalkmayı da siz yapmak zorundasınız.
Hayat inanılmaz zor değil mi? Hayat zor olduğuna göre kolay bir insan olamamalıyız. Daha doğrusu kolay düşünmemeliyiz. Yani biz hayallerimizin gerçekleşmesini istiyorsak, karşılaşabileceğimiz tüm zorlukları düşünerek ilerlemeliyiz. Bakın güzel şeyler zaman alır diyorlar ya bence daha çok emek ister güzel şeyler. Çünkü güzel şeyler de kötü şeyler de aslında ikisi de zaman alır. Güzelliğin kötülüğünden farkı emektir.
Hayallerimizin gerçekleşmesi için de hedeflerimiz olmalıdır. Esas konuya başlamadan önce şu soruyu sormak isterim, ’’bugüne kadar hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiğinizi düşünüyorsunuz?’’
Sanırım çoğunuzun cevabını biliyorum. ’’Nereden biliyorum? ’’Başta dediğim gibi hayallerimizin peşinden koşmak için bu dünyaya geldik. Koşmayı sevmesek de mecburen koşuyoruz. Bu bizim elimizde değil. Buna göre bazı hayallerinizi gerçekleşmiş, bazılarını da gerçekleştirmediyseniz de kendinize hedefler koymuşsunuz. Akıl sahibi insanoğlunun aklı olduğundan hedef sahibi de olmalı mutlaka. Kısacası hedefi olmayanın hayali, hayali olmayanın da aklı bulunmaz diyelim. Neden böyle diyorum? Çünkü bu dünyaya gelmemiz bir amaca bağlıdır. ’’Bu dünyaya neden geldik? ’’sorusuna geri dönmek isterim.
Acaba uyuyup yatmak için mi yoksa sabahtan akşama kadar emek vermek için mi? Acaba canlılara faydalı olmak için mi geldik yoksa gereksiz bir insan olarak hiçbir canlıya fayda sağlamayıp sadece gerçek olmayan, bir gün biten bu dünyayı yaşamak için değil dünyayı keşif etmek için gelmiştir. Tekrar ediyorum, yaşamak için değil, keşif etmek için geldik. İnsanlığın esas görevi dünyayı, evreni anlamak, üzerinde düşünmek söylediklerimin tam tersi ise, akıl ne işe yarardı ki. Her birimizin görevini aslında beynimizde ve kalbimizde bulunan o hayaller belirtiyor. Hedefleriniz her ne ise hayalleriniz de o dur.
Peki, ‘’Hedef’ ’ne demek? Bir örnek üzerinde açıklayayım: Bir öğrenci düşünün, ortaokula gidiyor ve hayali tıp okumak olsun. Gelecek yıllarında hayali değişmiyorsa Fen lisesine gitse de değişir. Değişmiyorsa ve o gerçekten bu hayali liseye gideceği onun için çok önemli değil. O koyacağı hedeflerle onu hayaline ulaştıran yolu koşarak devam edebilir. Demek istediğim nerede olacağınız ya da kimlerle olacağınız sizin elinizde değilse hedef koymak, emek vermek sizin elinizde, nasıl olacak? Düşünerek, hiç yorulmadan hem de. Bunların hepsinin yanında hedeflerimizin büyüklüğü de sizin için büyük bir önem taşımalı, demek istediğim hedeflerinizin büyüklüğü en az hayallerinizin büyüklüğü kadar kesinlikle olmalıdır. Öğrencimize geri dönersek hayali tıp olduğuna göre ve tıp okumak uyuyup yatmak veya az çalışmak, istediği gibi takılmakla asla ele alınabilecek bir meslek değil. Olduğuna göre çok emek isteyecektir kesin. Bu öğrencinin büyük hedefleri olmalı. Çok iyi bir şekilde derslerini çalışmalı ki gerçekten ders çalışmanın ne kadar zor olduğunu bir öğrenciye sorabilirsiniz. Bende 9.sınıfa giden bir lise öğrencisiyim ve bu soruya cevap vermek istersem, ’’inanılmaz zor’’ diyebilirim. Ama zorluklar bir gün biter değil mi? Ve zorluklar bitince inanılmaz rahatlık hissedersiniz içinizden. Öyle güzel ki kendinize iyi ki o zorlukları çekmişim dersiniz. İyi ki herkes kafelerde, parklarda eğlenirken ben çalışmışım dersiniz. Siz emek verin yeri gelince söyleyeceğinize %100 eminim.
Bazen etrafımdaki insanlardan yanlış bulduğum cümleler oluyor onlara karşı çıkmanın aslında görevim olduğu düşüncesiyle hareket etmek isterim. Yanlış bulduğum cümlelerden biri şöyle; ’’Annem ve babam üzerimde çok baskı yapıp, hep derslerine çalış diyorlar. Ben zaten tıp falan okumak istemiyorum. Bu kadar çalış çalış demelerine gerek yok bence. ’’ Demişti arkadaşım.
Arkadaşlar üstteki satırlarda dediğim gibi hedefleriniz, hayallerinizin büyüklüğü kadar olmalıdır. Bunu kabul ediyorum ve bunu uyguladığınız da istediğinize kavuşacağınıza inanıyorum. Ama başta dediğim gibi insan olduğumuz için hayal değil hayallerimiz bulunuyor. Hayallerimizin en önemlisi unutmamalıyız ki insanlığın görevidir. Yani dünyayı ve evreni keşif etmektir. Yani demek istediğim tüm insanların ortak hayali dünyayı ve evreni keşif edip anlamaktır. Demek istediğim biz yeni neslin insanları olarak yeteri kadar değil elimizden geldiği kadar ne olursa olsun üstüne kendimizi vermeli, çaba göstermeli ve hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz. Pes etmemeliyiz.
Hocamın bana söylediği cümle aklıma gelmişken sizinle paylaşayım. Öğretmenime bazı dersleri sevmediğimi ve dolayısıyla yapmak istemediğimi söylediğimde, hocamın bana söylediği cümle şuydu; ’’Sevdiğin dersi en iyi yapmalı, sevmediklerini ise yeter dediğine kadar yapmak zorundasın Arzu.’’ Demişti öğretmenim ki gerçekten benim için çok değerli ve anlamlı bir cümledir. Unutmayın ki emek imkânsızlığı yener.
‘’Sana ihtiyacımız var güzel insan. Sen, sen, evet sen… Her kimsen, neredeysen fark etmez. Biliyorum boşa gönderilmedin. Kalk ve amacını, hayalini bul.’’ Gökhan Müftüoğlu
ARZU KURAYŞİ 05.05.2023
FACEBOOK YORUMLAR