8 EYLÜL MANİSA'NIN KURTULUŞ GÜNÜ

Araştırmacı-Yazar Mustafa Uçar Beyin yazısı: 8 EYLÜL MANİSA’NIN KURTULUŞ GÜNÜ- 8 Eylül 1922, Manisa’nın Yunan işgalinden kurtulduğu gündür. O gün yaşananları bu köşede detayları ile anlatmaya yerimiz yetmez

8 EYLÜL MANİSA'NIN KURTULUŞ GÜNÜ
08 Eylül 2018 - 11:31 - Güncelleme: 07 Eylül 2022 - 23:46

8 EYLÜL MANİSA’NIN KURTULUŞ GÜNÜ
 

8 Eylül 1922, Manisa’nın Yunan işgalinden kurtulduğu gündür. O gün yaşananları bu köşede detayları ile anlatmaya yerimiz yetmez. Bu nedenle kurtuluş gününü kısaca anlatmakla yetineceğiz. Belki bir gün konuyu derinlemesine konuşacağımız bir konferansa davet ederler de orada anlatırız.

Manisa’da, 1 Eylül gününden itibaren gerek Yunan askeri çevreleri gerekse yerli Rumlar arasında gözle görülür bir telaş ve endişe vardı. Türkler ise henüz ne olduğunun farkında değildi, hayret ve şaşkınlıkla Rumların işlerini tasfiye etmeye, ev ve iş yerlerini Türklere satmaya çalışmalarının nedenlerini anlamaya çabalıyorlardı.

Diğer yandan, Manisa’nın yakılacağı dedikoduları tüm şehirde dolaşıyordu ama kimse böyle bir olayın gerçekleşeceğine inanmıyordu. Rumlar, Ermeniler, işbirlikçiler İzmir’e gitmek için izin alırlarken Türklere izin verilmiyordu. Yunan İşgal Komutanı Bagorci, Türklerin evlerinden çıkmalarını yasakladığı gibi, bağ ve bahçelerinde işleriyle meşgul olanların da evlerine dönmelerini emrediyordu.
Bagorci ve yardımcısı Filipos, 5 Eylül 1922 akşama kadar, göğüsleri kırmızı işaretli ve başları kalpaklı Tahrip taburları kurdular. Bu taburlar, yerli Rumlar ve 1915 sürgünü nedeniyle Türklere kin duyan Ermenilerden kurulmuştu. Tahrip birlikleri biri atlı, ikisi yaya üç kişiden oluşuyordu. Yayalardan biri içi bomba dolu bir sepet, ikincisi benzin dolu göktaşı tulumbası taşıyordu.
Deneme olarak Malta semti ateşe verildi, halk el birliği ile yangını söndürdü. 6 Eylül sabahı saat 06.00’da çarşı yakıldı. Yangın sonucunda, 2728 dükkândan 279 dükkân, 40 han ve otelden 5 han, 9 hamamdan 2 hamam yanmadan kalmıştı.

Yunanın gizlice başlayan İzmir’e doğru, geri çekilen trenlerin sıklaşması bozgunun ilk işaretleriydi. Kentte güven kalmamıştı, halkın üç yıldır çektiği korku şimdi dehşete dönüşüyordu. Halk büyük tehlikeleri göze alarak, bu kargaşa ve katliamdan canını kurtarabilmek için Spil dağına kaçmaya başladı.

7 Eylül günü, bir Türk tayyaresi, Manisa üzerinde uçarak “ Milli Ordunun çok yakınlarda olduğunu, Yunan’ın perişan bir vaziyette kaçmakta olduğunu, çok yakında kucaklaşacağız” yazılı kâğıtlar attı. Bu arada yayladan inen 30-35 kişi Yarhasanlar, Narlıca ve Çarşı mahallelerinde düşmanı engellemeye çalıştı. Aynı gün Yunan komutan Bagorci’nin emri ile Hükümet Konağını ateşe vererek Manisa’dan resmen ayrıldılar.

Aynı günün gecesi Türk Süvari Kolordusunun 14. Tümeni Saruhanlı ve Hacırahmanlı’da; 2. Tümeni Mütevelli’de, 1. Süvari Tümeni de Sinirli’de idi.
14. Tümen, 8 Eylül günü saat 06.00’da harekete geçti, 10.00’da Gediz aşıldı. Öncüsü Horozköy kuzey ve doğu bölgesindeki Bahçelerden piyade ateşi ile karşılaştı. Burada 50 Yunan askeri ile 50 silahlı Rum çeteci yok edildi. Tümen bir alayı ile Manisa, bir alayı ile Horozköy’e hücuma geçti, saat 13.30 da Muradiye’ye varıldı.

Tümen komutanı Mürsel Paşanın emriyle Tugay komutanı Alb. Cemil Bey birliklerini düzenli bir şekilde şehre sokmaya başladı. Alb. Sami Beyin komutasındaki 14. Süvari alayı başta olmak üzere, Yrb. Ali Rıza (Ülgenalp) ‘nın 11. Süvari Alayı, Yrb. Hüsnü komutasındaki 21. Süvari Alayı Manisa’ya girdiler. Birlikler düşmanla savaşarak ilerlemeyi sürdürüyorken şehir yanıyordu. Bir süre yapılan sokak çatışmalarının ardından düşman Manisa’yı birliklerimize terk etmek zorunda kalıyor, İzmir’e doğru kaçmaya başlıyordu.

Manisa’ya Tümen Komutanı Mürsel (Baku) karargah Subayları ile giriyorken Camilere Ay yıldızlı Türk bayrakları çekiliyordu. Manisa, yangının söndürülmesi, cesetlerin toplanması ve halkın ihtiyaçlarını karşılaması için yetkili olarak Binbaşı Arap Musa’ya bırakılıyordu. Bu Binbaşı Musa kısa sürede halkın gönlünde özel bir yer edinmişti.
Öğleden sonra 5. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa’da Manisa’ya geldi.

Maalesef Manisa’da da, 10700 ev, 13 Cami, 2728 dükkân, 19 han, 26 bağ kulesi, 3 fabrika ve 5 çiftlik yandı. O günlerde maddi hasarın tutarı 50 milyon altın olarak saptanmıştı.
Manisa’yı yakmak üzere bizzat emir veren Alb. Bagoci, 9 Eylül günü İzmir’de esir alınan subaylar içindeydi. Ermeni Agop Ohanesyan ve işgal sırasında halka zulmeden pek çok kişi yakalandılar. Türk askeri Cuma günü Manisa’ya girmişti, suçlular pazartesi günü İzmir’de asıldılar..
İşte Manisa’nın kısaca kurtuluşu böyle olmuştu. Bu güzel ülkeyi can vererek kurtaran, bize emanet eden tüm şehitlerimize, gazilerimize Rabbin rahmeti bol olsun.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum