ANADOLU'NUN TAPUSU

Hüseyin HATIL yazdı:ANADOLU’NUN TAPUSU

ANADOLU'NUN TAPUSU
08 Ağustos 2019 - 22:25 - Güncelleme: 08 Ağustos 2019 - 22:29

ANADOLU’NUN TAPUSU

 

            Nazım Hikmet’in “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan” diye tarif ettiği Anadolu’muzun en büyük gölü, yöre halkının “deniz” dediği Van Gölü’nün kuzeyinde, Nemrut ve Süphan Dağları’nın arasındaki geniş düzlükte, ak şafaklar aydınlığındaki yüzünü Van Gölü’ne dönmüş, binlerce yıllık mazisiyle sırtını Malazgirt Ovasına yaslamış, yemyeşil ağaçlar içinde billur bir şehir ile karşılaşırsınız. Burası, İslam tarihinde Kubbetü’l İslam olarak anılan üç şehirden biri olan Ahlât’tır.

 

Asırlar içerisinde yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapan bu mübarek şehir, bağrında binlerce şehidi taşımanın gururuyla mağrur ancak eski ihtişamlı günlerinin özlemiyle bir o kadar da hüzünlü durmaktadır.

 

Çağrı Bey’in gelip konakladığı ve Türk’e yurt edinilmesine karar kıldığı, Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te gitmeden önce soluklandığı ve güvenle istirahat buyurduğu, Ertuğrul Gazi Hazretlerini Söğüt’e uğurlamadan önce sırtını sıvazlayan, Yavuz Selim Han’a güvenle bağrını açıp, dert ortağı olan bu topraklarda, binlerce yıldır hüküm süren bütün beylikler, boylar ve devletler, Türk’ün medeniyet anlayışını sergileyen muhteşem eserler bırakmışlardır.

 

            Şehrin Tatvan tarafından (batı) girişinde, solda, genişçe bir meydanda, her biri bir adam boyundan daha yüksek, nakış nakış işlemeleri ile bengütaşları andıran, kale suru gibi heybetli taşlarla kaplı genişçe bir meydan dikkatinizi çeker… Ahlât müzesine bitişik genişçe bir kapıdan girilen Meydan Mezarlığı’nda ilerledikçe, mezar taşlarının ihtişamını gördükçe, tarihe ve Türk büyüklerine duyduğunuz saygı biraz daha artar…

 

            Meydan mezarlığı ve kümbetler o kadar canlıdır ki, onların binlerce yıl öncesinden kaldığına inanasınız gelmez. İşgal zamanı yok edilmek için harcanan çabalara, sökülüp yol yapımında kullanılmalarına, desen ve işlemelerine verilen zararlara rağmen, Türk Devleti gibi dimdik ayaktadırlar…

 

            Çağlar öncesinden, günümüzde olacakları görürcesine atalarımız “ ileride bizim neslimizden, bu toprakları yurt olarak kullanmaya devam edecek torunlarımızdan, bu toprakları almak isteyen, soyu soysuz olan beylik ve aşiretler çıkarsa, bizim mezarlarımız tapu olsun” dercesine, şehrin her yanını devasa mezar taşlarıyla, kümbetlerle, kalelerle bezemişler, bu yurdu kıyamete kadar Türk yurdu olarak sabitlemişleridir.

 

Dört bir yanı Türk Milli Kültürünü yansıtan eserlerle bezeli, buram buram tarih kokan Ahlat gibi yüzlerce şehrimiz var.  Bugün küresel emperyalizmden aldıkları güçle, etnik bölücülük yaparak vatanımızı bölmek isteyen teröristler bilmelidir ki; mirasçısı olduğumuz kut’lu medeniyetin bilinceyiz ve Selçuklu Meydan Mezarlığı gibi ülkemizin dört bir yanındaki şehitlikler vatanımızın tapusudur.

 

Tarihten aldığı cesaret ve gençliğe duyduğu güvenle her dem: “Bin yıldır bu topraklardayız, gelecek binlerce yılda bu topraklarda olmaya devam edeceğiz” diye haykıran cümle vatanseverlere selam olsun.

 

 

 

AHLAT’TA BULDUM

Horasan mayası ile yoğrulmuş
Tuğrul Bey’e, Çağrı Bey’e el olmuş,
Alparslan’a destur vermiş, dal olmuş
Şanlı mazimizi Ahlat’ta buldum. 

Nemrut’a girizgah, göle kaş olmuş,
İşgal, yağma görmüş gözde yaş olmuş,
Her dönem dirilip tekrar baş olmuş
Kubbet’ül İslam’ı Ahlat’ta buldum. 

Köprüler, camiler, boldur kümbetler
Duaya açılan eldir kümbetler
Maziden atiye yoldur kümbetler
Tarihin akışını Ahlat’ta buldum. 

Abdurrahman Gazi sevgi yapısı
Herkese açıktır gönül kapısı
Selçuklu Mezarlığı vatan tapusu
Taşlarda nakışı Ahlat’ta buldum.

Erleri; civanmert, yayda ok’turlar
Hanımlar; dil dualı, gözü tokturlar
İzzette, ikramda bizden çokturlar
Misafire hürmeti Ahlat’ta buldum. 

Taşında sanat var, bastonunda sır,
Gezeni-göreni eyliyor esir,
Türkün öz vatanı, bakın on asır
Çift başlı kartalı Ahlat’ta buldum. 

Hüseyin HATIL

[email protected]

İnstagram: @mavinin_sairii

Twitter :@mavinin_sairii

https://www.facebook.com/mavininsairi

 

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum