Celil ALTINBİLEK

Celil ALTINBİLEK

[email protected]

Şamanlık Hakkında Bazı İfadeler

10 Şubat 2022 - 22:25 - Güncelleme: 11 Şubat 2022 - 19:26

Şamanlık Hakkında Bazı İfadeler

     Türklerin evvel inançlarından Şamanlık hakkında bazı uzmanların çeşitli görüşleri bulunmaktadır. Bunların bir kısmını sizinle paylaşalım.

     Harun Güngör’e göre  “Türkler yüce ve soyut bir Tanrı telakkisine erişmiş olmakla birlikte, başlangıçta onu yine de gökte düşünüyorlardı. Türklerde, Gök-Tanrı en azından mefhum olarak yaratıcı ve Kadir-i Mutlak Tanrı şeklinde telakki edilmektedir. Böyle olduğu içindir ki, Türklerde siyasi iktidar ve hâkimiyet menşeini Tanrı'dan almaktadır.” Şamanizm arkaik, dini-sihri-mistik olaydır, din demek mümkün değildir,  rahatlatıcı ve iyileştirici yöntemler toplamı olarak çıkmakta ve gayesi, insanlarınkine paralel, ancak görülmez ruhlar âlemi ile temasın ve insanların işlerinin gidişatına ruhların desteğinin sağlanması olarak görülmektedir. Üstelik bu şekliyle olay, evrensel boyutlara da sahiptir ve onda İran, Mezopotamya, Budizm ve Lamaizm'in izlerini açık bir biçimde görmek mümkündür. Ancak yine de Şamanizm'i çeşitli dinler ve kültürlerden gelen tesirlerin karmaşık bir biçimde örülmesinden oluşan bir tasavvurlar ve uygulamalar kargaşası yahut haritası olarak kabul etmenin uygun olacağı kanısındayız. Onlar, toplumsal hayatın ve hatta toplumun dini yaşayışının tamamına hiçbir şekilde hâkim olamamışlardır. Zira Orta Asya'da kamların dışında büyücü, kâhin ve halk hekimi gibi tiplerin varlığı da bilinmektedir. Onlar birçok durumlarda kamlarla birbirlerine karıştırılmışlardır. Olayların normal cereyanı içinde Gök Tanrı veyahut öteki kutsiyetlere yapıları ibadetlerde, dini merasimlerde kamların yeri yoktur. Hastalık ve ölüm gibi hallerde ise onlar uzman kabul edilirler.”

    M. Eliade: bir sistem olarak Şamanizm'in arkaik bir vecd, kendinden geçme tekniğinden ibaret olduğu kanaatine varmıştır, Buna göre Şaman, her şeyden önce kendi özel usulleri sayesinde vecd hali içinde ruhunun göklere yükseldiğini, yer altına indiğini ve oralarda dolaştığını hisseden bir "trans" ustasıdır. Kamların, Tanrı veya tanrılar ile insanlar ve ruhlar arasında aracılık yapma kabiliyetine sahip olduğuna inanılmaktadır.

    İbrahim Kafesoğlu’na göre, “Bozkır Türk halkı dini bir cemiyet olmayıp daha ziyade siyasi hüviyette bir topluluk teşkil etmektedir. Kâinatı bir ruhlar dünyası olarak bilen eski Türklerde dini inançların temellerinden bir ruhun ebediliği teşkil eder ve atalar ruhuna adaklar adanır. Hiçbir din hiçbir devirde tek itikad ve amelden ibaret olmamış, Tanrı daima kutsal sayılan ikici derece yan varlıklar ve inançlar ile çevrilmiştir.

      Fuzuli Bayat’a ise, Şaman Bütün toplumu ve doğayı iyi ve kötü ruhların etkisi altında görür, Şamanların muhatabı, ilişki kurdukları, kurban sundukları Tanrı değildir, ruhlardır. Şamanların esasını Türk mitolojisinin dayandığı, şamanların özel olarak geliştirdikleri, ruhlar ve ruhlar dünyasındaki inanışlar teşkil eder.

     Durkhim’e göre ilkel insanlar olağan zamanlarda görmedikleri coşkunluğu ve heyecanı cemaat halinde birlikte yaptıkları ayinlerde görmüşlerdir, bu pek çok inancın açıklayıcısıdır. Coşkunluk, heyecan vecd hali insanları mutlu etmektedir tabii de bu sevinci yaşatacak olan birileri gereklidir.

     Yusuf Ziya Yörükan der ki, eski Türklerde ceza ve mükâfat ahrette değil dünyadadır. Ölüm ev değiştirme gibidir, korkunç ve felaketli bir olay değildir. Hastalık gelirse Erlik Handan bilinir.

Kam merasim esnasında sarhoş olur, çokça heyecanlanır, ağzından köpükler çıkarır,  bayılır kendinden geçer, kendine geldiğinde şuurlu değildir bu sebeple artık sözler onun değil Tanrı’nındır.

Bu görüşler, bu konuda yazan uzmanların görüşlerinden bir bölümüdür.

Celil Altınbilek
08.02.2022


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum