Gönül Yanığı
Gönül yanıklığı taşkın davranışlar, tezahürler olmadan da olabilir. Zira bu, Allah ile kul arasında bir pazarlıktır ki ne kimse söndürebilir ne de kimse ateşleyebilir.* S.12“Her kim ki aslından uzak düşerse, elbette kavuşmanın çarelerini arar. Aklı geldiği âlemlerin özlem ve hasretinde takılıp kalmış bir ezel yanığı için mazi, o geçmiş âlemler caziptir, hoştur, akıl çekicidir. O günün zevki ve hoşluğuna dalanlara, yakın mazinin cazip gelmesi, olağan bir vaziyettir. Fakat dikkat etmeli ki bu, özlemli ve aşırı bir hal almasın. Bu takdirde hali ve günü kaybetmek, tehlikeye düşürmek ihtimali belirir.
İnsan demek, irade kullanmak ve şuur demek olduğu için bu irade de ve düşüncede gevşemelik o kimsenin aleyhine bir vaziyet yaratmış olabilir. İnsanoğlu kendi hayat binasının mimarıdır. Bugün insanlık âlemi de Türk milleti de manevi iflasa sürüklenmiş, imanını ve aklıselimini kaybetmiş insanlardan bu yolunu şaşmış fikir akımlarından çok çekmektedir. Din de millet de faydalı, verimli, şuurlu unsurlar beklemektedir, Herkes kendi gücü dâhilinde etrafına ve kendine faydalı olabilir. İnsanların birbiriyle ahbaplık etmesi, yakınlık kurması, muhabbet ve dostluklarının ağırlık merkezi, menfaattir. Ya gençsin, ya zenginsin, ya mevkii ve makamın veyahut çekinilecek bir kuvvetin vardır. İşte o zaman etrafında dönüp dururlar, fakat günün birinde alaka sebebini teşkil eden vaziyet aksadı mı derhal yüzler, bakışlar, yakınlık ve ilgi ve ikramlar çalacak başka bir kapı aramaya başlar… Hâlbuki bütün o rütbe, şan, şeref, servet, zenginlik, sanki çeşit çeşit, renk renk giyilen elbise gibidir ve günün birinde üstümüzden çıkarılmaya mahkûmdur.
Onlar, gönüle, içe nazar ederler, dışa değil. Amel niyetin içinde gizlidir. İnsanın ameline değil niyetine bakılır. Sen terazini doğru tut üst tarafını düşünme…”**
Derleyen Celil Altınbilek
*Samiha Ayverdi Mektuplar 13
**Samiha Ayverdi Ezel Yanığı
FACEBOOK YORUMLAR