Tahisin Gündoğan:Bir zamanlar çocuktuk

Hatırladıklarım kadarıyla çocukluğumuz gerçekten güzeldi…

Tahisin Gündoğan:Bir zamanlar çocuktuk
17 Nisan 2013 - 11:08

İşin gerçeği aslında tam olarak şu; bu kadar hayatımızı kolaylaştıran şeyler içerisinde gerçekten çocukluğumuzdaki kadar mutlu muyuz?

İçilen capri-sunların paketlerini patlatmak için her gün bıkmadan çarşıdaki bakkal amcanın yolunu aşındırmaktı çocukluğumuz…

Cipslerden elde edilen tasolarla her akşamüzeri mahalle köşelerinde toplanarak oynanan bir oyun kadar eğlenceliydi çocukluğumuz…

Küçüklü büyüklü bisikletlerle takatimiz kalmamacasına kadar sürüp, özgürlüğümüzün tadını çıkarmak kadar güzeldi çocukluğumuz…

Mahalle aralarında tanımadığın çocuklarla bile oynadığın bilyeler kadar birbirine bağlıydı çocukluğumuz…

Birlikte toplanan parayla alınan toplarla, yer fark etmeden oynanan minyatür kale maçlar kadar futbol sevdalısıydı çocukluğumuz…

Bayramlarda üç beş arkadaş bir araya gelip, mahalleyi kapı kapı dolaşarak toplanan fıstıklar kadar tatlıydı çocukluğumuz….

Mahallenin çakal bakkalının getirdiği ve sakızlardan çıkan futbolcu çıkartmalarını, her seferinde tamamlanmayacağını bilerek toplamak kadar umutluydu çocukluğumuz…

Her sabah erkenden kalkmak ve sevimli kahramanlar, pokemon, tusubasa, temel reis gibi çocukluk kahramanlarımızı izlemek kadar erken güne başlamaktı çocukluğumuz…

Her köşe başında ayrı bir çocuk grubunun oynadığı saklambaç, simit, maviş, istop ve buna benzer birçok oyunu oynamak kadar mutluydu çocukluğumuz…

Atarilerde mario ile beraber prensesi kurtarmaya çalışan ve içinde 9.999.999.999 adet oyun olan kasetlerimizle oynadığımız eğlenceli bir oyun gibiydi çocukluğumuz…:)

Belki internet, bilgisayar yoktu, arkadaşlarımızı facebook tan dürtmek yerine yada hayatımızı twittera bağlı olmadan yaşamak kadar birebirdi çocukluğumuz…

Hatırladıklarım kadarıyla çocukluğumuz gerçekten güzeldi… Şimdi dünyanın geldiği bu teknoloji çağı zırvalıklarından dolayı artık çocuklar daha okula başlamadan kendilerini, topu topu otuz santim olan ekranların karşısında buluyorlar… Artık onlara bir makine gibi bakmaya başladık… Neredeyse okumayı yeni sökmüş diyebileceğimiz bir yaşta kendilerini hafta sonları dershane denen zırvaların içinde buluyorlar… Her biri birer yarış atı gibi koşturulmaya başlıyorlar daha küçücük yaşlarda… Belki ilerisi için iyi olabilir bu kadar çalışma çabalama lakin  bana göre bir insanın en güzel dönemi olan çocukluğunu yaşayamaması ilerde kendi çocuklarına anlatabilecek bir çocukluk anısı bırakmıyor… Artık çağımız bunu gerektiriyor. Yapacak pek fazla bir şey yok onu takip etmekten ve insanların her geçen gün biraz daha makine moduna girmesini izlemekten başka…

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum