Sultan Abdülhamid suikastının sırları!

80 kilo patlayıcı kullanıldı. 26 kişi öldü, 58 kişi yaralandı!

Sultan Abdülhamid suikastının sırları!
31 Ocak 2014 - 07:02
Bülent GÜNAL / HT GAZETE
21 Temmuz 1905 Cuma günü, Yıldız Camii önünde padişah II. Abdülhamid’e yönelik bombalı bir suikast düzenlendi. Ermeni Taşnak üyesi teröristlerin bir yıl boyunca planladığı suikast girişiminde 26 kişi yaşamını yitirirken, 58 kişi de yaralandı. 80 kilogram ağırlığındaki zaman ayarlı bomba padişahın camiden çıkışını haber veren “Selam dur” komutundan, avlu kapısına kadar geçen süreye göre ayarlanmıştı.
Komite üyelerinin yaptığı tahkikata göre padişah bu yolu 1 dakika 42 saniyede kat ediyordu. Bomba bu zamana göre ayarlandı. Ancak o gün hesapta olmayan bir olay yaşandı. Camiden çıkan padişah merdiven başında Şeyhülislam Cemaleddin Efendi ile ayaküstü sohbet etti. Bomba sohbet sırasında patladı. O günden sonra İstanbul’da padişaha yönelik düzenlenen suikastla ilgili Hollywood filmlerini aratmayacak bir tahkikat başlatıldı.
Savcı Necmeddin’in başında olduğu komisyon 3 ay gibi kısa sürede, 26 Ekim 1905’te bin sayfalık çok kapsamlı bir tahkikat raporu hazırladı. Padişaha raporun 89 sayfadan oluşan özeti sunuldu. Suikastta kimlerin parmağının olduğu ve uluslararası uzantıların deşifre edildiği rapor tüm belge ve fotoğraflarıyla birlikte İBB Kültür AŞ Yayınları’ndan “Sultan’a Suikast” adıyla kitaplaştırıldı. Kitabı hazırlayan Sakarya Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Selvi kitabın ilk bölümünde Osmanlı’da Ermenilerin durumuna, ikinci bölümünde dönemin şartlarına, üçüncü bölümde ise rapora yer verildiğini söyledi.
DÜĞÜMÜ ARABA ÇÖZDÜ
II. Abdülhamid, tamamen belgelere, ifadelere ve itiraflara dayalı tahkikat soruşturmasının 89 sayfalık özetinin İngilizce ve Fransızca’ya çevrilmesini, Avrupa ülkeleriyle, yabancı basına dağıtılmasını emretmişti. Soruşturmanın düğümünü çözen ise suikastta kullanılan araba olmuştu. Araştırma sonunda arabanın 23 Mayıs 1905 tarihinde Silviyo Riçi adına İstanbul’a geldiği, fabrikasından özel istekle seyisin oturma yerinin hemen altına özel olarak bir kasa yaptırıldığı, bombanın da bu kasanın içine konulduğu anlaşılmıştı.
İstanbul’da polisler tespit ettikleri isimlerin izini sürüyor, kaldıkları otellerin, gittikleri meyhanelerin hatta genelevlerin çalışanlarını sorguluyorlardı. 40 kişilik bir isim listesi vardı. Ancak suikastta başrol oynayan Lipa Rips, Mari Zayiç, Robina Fayn, Silviyo Riçi, Karl Yovanoviç, Madam Aşkova gibi isimler İstanbul’u terk etmişlerdi. Ama şüphelenilen biri daha vardı: Singer fabrikasının Beyoğlu idarehanesinde çalışan Belçikalı Edward Joris. İlk sorgusunda suikastla ilgisi olmadığını söyleyen ancak ele geçen deliller sonrası suçunu kabul etmek zorunda kalan Joris, planı detaylarıyla polislere 
SUİKASTÇI, CASUS OLARAK KULLANILDI
Tahkikat raporundaki detayların Osmanlı Devleti’nin bir hukuk devleti olduğunu ispatladığını söyleyen Prof. Selvi sözlerini şöyle sürdürdü: “Soruşturma sonunda suikasta karışıp da yakalananlara hapis cezaları, kürek çekme cezaları verildi. Edward Joris ise idama mahkûm edildi. O dönem kapitülasyonlar gereği Osmanlı Devleti, suç işleyen Amerika, Fransa ve Rusya vatandaşlarını cezalandıramıyor, en yakın konsolosluğa teslim ediyordu. Fransa ve Rusya’nın baskısıyla Joris serbest bırakıldı. 1908 tarihli bazı gizli belgelerde Edward Joris’in Osmanlı adına casusluk faaliyetleri yaptığını tespit ettik.’’
 
‘BOMBALARLA İSTANBUL KAN GÖLÜNE DÖNECEKTİ’
Prof. Selvi, suikastın son anda başarıya ulaşamamasının çok önemli sonuçlar doğurduğunu söyledi. Selvi “Bombalı suikastta birinci amaç padişahı öldürmekti. Raporda anlatıldığına göre, Padişah öldükten sonra İstanbul’un çeşitli yerlerinde de bombalar patlatılacak, ortalık kan gölüne dönecek, Müslümanlarla Ermeniler arasında İstanbul’da adeta bir savaş başlatılacaktı. Kaos ortamı yaratılacaktı. Sorgular sonrası Cons Apartmanı’nın kuyusuna, Avusturya Hastanesi’ne, Otel Kroger’e, Serkil Doryan adlı gece kulübünün kömürlüğüne saklanan bombalar da ele geçirildi” diye konuştu.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum