SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİR DEĞERLENDİRME

Yazarımız Hüseyin Alparslan'ın "SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİR DEĞERLENDİRME" yazısı

SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİR DEĞERLENDİRME
24 Nisan 2022 - 10:33
SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİR DEĞERLENDİRME
Mehmet SEKMEN on Twitter: "Sözde Ermeni soykırımı iddiaları safsatadan ibarettir. 24 Nisan tarihi bir yalanın anıldığı gündür. Asıl soykırım Ermeni çeteleri tarafından Anadolu'da yapılmıştır. ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına yönelik açıklamasını ...
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin birçok cephede yoğun bir mücadele içerisinde bulunduğu 1915’te, Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında bağımsız bir devlet kurmak için elverişli şartların oluştuğunu düşünerek, önceden planladıkları şekilde harekete geçmişlerdir. Devletin içinde bulunduğu mevcut ortamı ve zorlukları fırsata çeviren Ermeni komiteleri, Doğu Anadolu’da bulunan Rus işgal birlikleri içerisinde gönüllü Ermenilerden oluşan kendi silahlı kuvvetlerini kurmuşlardır. Aynı dönemde, Osmanlı Devleti dört cephede devam ettiği savaşta, Çanakkale’de İtilaf Devletleri’nin güçlü donanmasına ve kara kuvvetlerine, Doğu Cephesi’nde de Rus askeri birliklerine karşı şiddetli bir savaş sürdürmüştür. 1915 yılında savaş bütün sıcaklığı ile yaşanırken ve Türk askerleri cephelerde çok sayıda şehit verirken, ülke içindeki asi Ermeni çetelerin, askerlere ve Müslüman halka karşı saldırıları artarak devam etmiştir. Osmanlı Hükûmeti’nin birçok kez yaptığı uyarılar ve ayaklanmalar karşı aldığı önlemler, büyük çaplı ve geniş sahaya yayılan Ermeni isyanlarına ve katliamlara engel olamamıştır. İsyanların ordu gerisindeki ikmal noktalarını ve can güvenliğini tehlikeye atması, Müslüman yerleşim bölgelerinde artan mezalim ve son olarak Van’ın Ruslarca işgal edilmesi ile beraber Ermenilerin genel isyan için harekete geçmeleri üzerine, ülke topraklarının bekası, ordunun emniyeti ve halkın güvenliği için Osmanlı Hükûmeti tarafından; 27 Mayıs 1915 tarihli “Savaş zamanında hükûmet uygulamalarına karşı gelenler için asker tarafından uygulanacak önlemler hakkında geçici kanun” ile tehcir kararı alınarak, zararlı faaliyetlerde bulunan Ermenilerin savaş bölgeleri dışına çıkarılması için uygulamaya geçilmiştir.
TGRT Haber - SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI İYİ ANLATILACAK | Facebook
Osmanlı Hükûmeti, sevk ve İskân edilen Ermeniler için bütçe oluşturmakta zorlanmıştır. Zaten, savaşın ağır mali yükünü taşıyan ve genel ekonomisi darda olan Osmanlı Devleti, tüm imkanlarını zorlayarak, sevkin sağlıklı ve güvence içinde yürütülmesi, aynı zamanda iskân edilen yerlerde iyi yaşam koşullarının sağlanması maksadıyla, 1915- 1917 yıllarında bütçeden önemli miktarda tahsisat ayırarak valilik ve mutasarrıflıklara göndermiştir.[1] Burada sağduyulu düşünen herkes, “ekonomik buhranla boğuşan ve savaşta olan Osman Devleti, soykırım yapmak niyetinde olsa, sevke tabi tuttuğu Ermenilere niçin bu kadar bütçe tahsis etsin” diyecektir. Osmanlı Devleti’ni tehcire mecbur tutan Ermeni isyanları ve düşmanla iş birliği yapılmasından dolayı savaşta olumsuzluk oluşturan sebepler, sevk için çıkarılan kanun ve talimatların içerikleri, sevke tabi tutulanların büyük çoğunluğunun sağ salim iskan edilmiş olması, zararsız Ermenilerin sevke tabi tutulmaması, zorluklar içinde  sevke ayrılan bütçe, tehlikenin kalmadığı kanaati üzerine tehcirin derhal sonlandırılması ve isteyen göçmenlerin geri dönüşlerine izin verilmesi gibi alınan kararlar bile, arşiv belgelerindeki gerçekleri görmek istemeyenler için tehcirin bir soykırım olmadığına dair meşru kanıtlardır
Osmanlı Hükûmeti’nin sevklerin güven içinde yapılabilmesi adına yetkili ve sorumlu kurumlara verdiği talimatlara ve aldığı önlemlere rağmen; tehcir uygulaması istenilen düzeyde olmamıştır. Bazı kamu görevlilerinin ve durumdan vazife çıkartan art niyetli kişilerin suistimallerinden kaynaklanan gasp, yağma ve ölüm gibi olaylar gerçekleşmiştir. Osmanlı Hükûmeti, verdiği talimatlarla; tehcir edilenlerin güvenliklerini sağlayan silahlı muhafızların sayılarının arttırılmasını, kafilelere saldıranların, hırsızlık ve soygun yapanlar ile cinayet işleyenlerin bir an önce yakalanıp yargılanmalarının sağlanmasını istemiştir. Yargılamalar Osmanlı Devleti’nin tehcir kararı almakla neyi amaçladığını göstermesi açısından çok şey anlatmaktadır. Soykırımla suçlanan dönemin Hükûmeti, savaş koşullarında hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan kendi askerinin, polisinin, valisinin, kaymakamının, memurlarının yargılanmalarına ve idam dahil birçok ağır cezalar almalarına engel olacak hiçbir eylem içerisine girmemiş, aksine tehcir esnasında suç işleyenlerin üzerine kararlılıkla gitmiştir. 1915 yılında devletin bekası adına zorunlu olarak tehcir kararı alan ve dönemin mutlak otoritesi olan hükûmette görevli olanlar ile aynı yıl içerisinde tehcirde suç işleyenlerin Divân-ı Harp’lerde yargılanmalarını sağlayan hükûmetteki sorumlu ve yetkililerin aynı kişiler olduğu, kasıtlı olarak görmezden gelinmektedir.

Hüseyin ALPASLAN
Tarihçi-Yazar
Sözde Ermeni Soykırım Yalanı'yla ilgili açıklama
[1] Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Hükümeti’nin sevk, iaşe ve iskân masraflarını görmek için bk. Bakar, Ermeni Tehciri, ss.108-115.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum