Seyhan Çağlar EMEN yazdı: REFET KÖRÜKLÜ

Refet amcamızın 2 Nisan 2011 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğinden vefat ettiğini

Seyhan Çağlar EMEN yazdı: REFET KÖRÜKLÜ
27 Ağustos 2014 - 22:28 - Güncelleme: 11 Ağustos 2020 - 20:37

                                       BİR VEFA TİMSALİ ŞAİR REFET KÖRÜKLÜ

       Kendisini 1960'lı yıllarda çocuk yaşında tanımıştım,  küçük kardeşi rahmetli Fevzi KÖRÜKLÜ bey Tarsus Sadık ELİYEŞİL ilkokulunda öğretmenimiz idi. O yıllarda sosyal ve kültürel faaliyetler sık sık yapılırdı,  bu faaliyetlere mutlaka katılır,  içten gelerek şiirlerini okurdu. O'na   Refet Amca diye hitap ederdi,  neşeli,  güleryüzlü ve hoş sohbet ton ton Amcamız idi.

       Hemşehri canlısı idi,  Ankara'ya giden Tarsus'luların her işini takip ederdi,  Maliye Bakanlığı'nın Ulus semtindeki eski binasında Şube Müdürü olarak görev yapıyordu. O yıllarda her ilde Üniversite' ye giriş sınavı yapılmıyordu,  üniversite sınavı için Ankara'ya gidince ziyaret ettik , bizlerle yakından ilgilendi .Ankara'da okurken her fırsatta bazen görev yerinde, bazen de evinde ziyaretine gider,  sohbetlerini ve nasihatlarını dinlerdik. Refet Bey'in öğrencilik ve memuriyet yılları Ankara'da geçtiği halde kökünü,  aslını ve köyünü unutmamıştı , Tarsus'un Namrun (Çamlıyayla) kasabasında bir yörük çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

       Çocuklarını da Türk kültürü ile yetiştirmişti, kızı Neslihan KÖRÜKLÜ A.Ü. Ziraat fakültesinde, oğlu Ertuğrul Osman ise A.Ü. Tıp fakültesinde okuyorlardı. Neslihan KÖRÜKLÜ aynı zamanda okçuluk milli takımında spor yapıyordu ve Türkiye şampiyonu idi. Eşleri Münevver teyzemiz ise tam bir Anadolu kadını idi, çocukları yaşında olmamıza rağmen bizlere hizmet ve ikramda bulunurdu. Ailece gelenek ve göreneklerimize son derecede bağlı, dindar ve milli değerlere bağlı idiler.  Kendilerini  ve  tüm  aile  fertlerini  yakından  tanıyan  biri  olarak  Refet  amcamızın  İslam'ı, Kuran-ı Kerim'in  Arapçasını  ve  Türkçesini  mükemmelen  bildiklerine  şahit  olmuşumdur.  Refet  KÖRÜKLÜ  kimdir?   

         1922  yılında  Tarsus'ta  doğdu, ilk  ve  orta  okulu   Tarsus'ta  tamamladı, 1947  yılında  Ankara'da  Maliye  Mektebi'ni  bitirdi,  aynı  yıl  Maliye  Bakanlığı  Milli  Emlak  Genel  Müdürlüğünde  memurluğa  başladı,  aynı  yıl  Münevver  Hanımla  evlendi,  1948  yılında yedek  subay  olarak  askerliğini  yaptı. Askerlikten  sonra  Bursa  ve  İstanbul   Defterdarlıklarında  görev  yaptı,  1949  yılında  kızı  Neslihan  Hatice,  1952  yılında  ise  oğlu  Ertuğrul  Osman  dünyaya  gelmişlerdir.  1955  yılında  Maliye  Bakanlığı  Gelirler  Genel  Müdürlüğünde  Şube  Müdürlüğüne  atanmış  ve  1973  yılında  emekli  olmuştur.  Ötüken  Dergisi'nin   yayınlanması  ve  dağıtımında   etkin  görev  alıyordu,  Atsız  Bey,  sağlığını  kaybetmişti  ve  artık  eskisi  gibi  dergi  ile  ilgilenemiyordu.  Refet  KÖRÜKLÜ  Bey,   çok  sevdiği  ve  30  yılını  beraber  mücadele  ile  geçirdiği  H.Nihal ATSIZ'ın  yanında   devamlı  olarak  bulunmak  amacıyla  İstanbul'a  taşındı,  kışları  Anadolu  yakasındaki  evinde,  yazları  ise  Heybeliada'daki  yazlık  evinde  kalıyordu  ve  kitap  yayınlamaya   devam  ediyordu.

           İlk  şiir   kitabı  1965  yılında   yayınlanan  ''Hani'' den  sonra  Türkiye  Hoyratları,  Türkçü'lerin  Kaleminden   Atsız  gibi  pek  çok  eserleri  ve  şiirleri  Toprak,  Bucak,  Orkun,  Filiz,  Emel,  Milli  Yol,  Ötüken,  Türk  Yurdu,  Defne gibi  dergilerde  yayınlanmıştır.  Turnalar  isimli  şiiri  Çinuçen  TANRIKORUR  tarafından  şarkı  olarak  bestelenmiştir.  1943  yılından  itibaren  Milliyetçiler  Derneği,  Türk  Ocakları  Ankara  Merkez  Şube  Başkanlığı,  Türk  Kültür  Derneği  kuruculuğu,  Türkçüler  Derneği,  Türk  Ocakları  Umumi  Heyet  azalığı  görevlerinde  bulunmuştur.  23  mart  2002  tarihinde  Türk  Ocağı  Genel  Merkezi  tarafından  Hizmet  Ödülü  verilmiştir. 

          Refet  KÖRÜKLÜ,  H.Nihal  ATSIZ'ın  samimi  arkadaşı   ve  kendi  deyişiyle  ülküdaşlarındandın   ve  30  yıllık   can  dostudur.  Atsız,  11  Aralık  1975  günü  Hakka  yürürken  vefalı  kadim  dostu  Refet  KÖRÜKLÜ  yanından  ayrılmamış  ve  dini  vecibelerini  yerine  getirmiştir.  Refet  Amca,  ömrünün  son 15  yılında  acılar  üzerine  acılar   yaşamıştır,  tüm  sevdiklerini  tek  tek,  bazen  de  çift   çift   kaybediyordu,  yalnızlık  duygusunu  sineye  çekiyor,  tevekkülle  karşılıyor  Cenab-ı  Allah'ın  kendisini  imtihan  ettiğini  inanıyordu.  Çok  sevdiği  kızı  Neslihan'ı  ve  damadını  1988  yılında  Bolu'daki  bir  trafik  kazasında   kaybetti,  bu  acı  küllenmeden  1991  yılında  ise  Sivas'taki  bir  trafik  kazasında  Tıp  Fakültesinde  Doç.  DR.  olan  oğlu  Ertuğrul  Osman'ı  ve  gelinini  kaybetti.  Eşi  Münevver  Hanım  ve  torunlarıyla  baş  başa  kalmıştı,  artık  dostları  sadece  kitapları  v e  şiirleri  idi.  Devamlı  telefonla  arıyordum,  bu  güçlü  Hatip  konuşmakta  zorluk  çekiyor,  en  son  görüşmemizde  ''  Türk  Milleti de   sahipsiz  kaldı,  bizler   de  sahipsiz  kaldık.'' diyordu.  2010  yılında  eşi  Münevver  Hanımı  da  vefat  edince   koca  dünyada  yapyalnız  kalmıştır.  Başsağlığı  için  telefon  açtım  ve  rahmetli  Atsız'ın  bir  dörtlüğünü  okudum.

            ''Yapyalnız'ım  ne  kadar   aranıp  dursam  da,  

              Baş  ucumda   seni  bulamıyorum, 

              Güneş'ten  vazgeçip   susuz  olsam   da,

              Seninle  olmadan  olamıyorum.''

             Bana  en  son  yayınladığı   imzalı  bir  kitabını,   kartvizitini   ve   kısa   bir  mektubunu  göndermişti,   mektubunda  Türk  Millet'inin  sahipsiz  kaldığından  şikayet  ediyordu.  Her  bayram  ve   özel  gönlerde   telefon   açıp  hal   ve  hatrını  soruyordum,  konuşmamız  çok  kısa  sürüyördu,  kalp  yetmezliği  olduğu  için   O'nu   üzmek  istemiyordum.   Refet  beyi,  1971  yılında  arkadaşlarla  ziyaretine   gittiğimizde   anlattığı  ilginç  bir  olayı  naklatmeden  geçemeyeceğim.  O  yıllarda   Maliye  Bakanlığında  Genel  Müdür   olan  ve  zıt    siyasi  görüşleri  ile  meşhur  A.B.K.'nın   tedavi  olduğu  hastanede  ziyaretine  giderler,  ameliyat  olan  yüksek  bürokrat  için  acil  kana   ihtiyaç  vardır,   bu  zat    ailesine  '' herhangi bir   kişiden  kan  almayın,  soyuna   ve   sopuna   bakın''   diyor,   başkalarını  ırkçılıkla  suçlayan   bu   zat  kendisine  kan  ararken   bile  ırkçılık  yapıyor.  Bu  zat   daha   sonra  politika  sahasında  kaybolup  gitmiştir. 

              Refet  amca'mızın  2  Nisan  2011  tarihinde  İstanbul'da  tedavi   gördüğü  hastanede  kalp  yetmezliğinden  vefat  ettiğini  çok  geç  haber   aldım,  bu  sebeple   cenazesine  de   katılamadım.   Ruhu  şad  ve  mekanı  cennet  olsun...                  

                                                                                                     Seyhan   Çağlar   EMEN

                                                                                                     Emekli   Öğretmen 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum