Seyhan Çağlar EMEN yazdı: REFET KÖRÜKLÜ
Refet amcamızın 2 Nisan 2011 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğinden vefat ettiğini
BİR VEFA TİMSALİ ŞAİR REFET KÖRÜKLÜ
Kendisini 1960'lı yıllarda çocuk yaşında tanımıştım, küçük kardeşi rahmetli Fevzi KÖRÜKLÜ bey Tarsus Sadık ELİYEŞİL ilkokulunda öğretmenimiz idi. O yıllarda sosyal ve kültürel faaliyetler sık sık yapılırdı, bu faaliyetlere mutlaka katılır, içten gelerek şiirlerini okurdu. O'na Refet Amca diye hitap ederdi, neşeli, güleryüzlü ve hoş sohbet ton ton Amcamız idi.
Hemşehri canlısı idi, Ankara'ya giden Tarsus'luların her işini takip ederdi, Maliye Bakanlığı'nın Ulus semtindeki eski binasında Şube Müdürü olarak görev yapıyordu. O yıllarda her ilde Üniversite' ye giriş sınavı yapılmıyordu, üniversite sınavı için Ankara'ya gidince ziyaret ettik , bizlerle yakından ilgilendi .Ankara'da okurken her fırsatta bazen görev yerinde, bazen de evinde ziyaretine gider, sohbetlerini ve nasihatlarını dinlerdik. Refet Bey'in öğrencilik ve memuriyet yılları Ankara'da geçtiği halde kökünü, aslını ve köyünü unutmamıştı , Tarsus'un Namrun (Çamlıyayla) kasabasında bir yörük çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
Çocuklarını da Türk kültürü ile yetiştirmişti, kızı Neslihan KÖRÜKLÜ A.Ü. Ziraat fakültesinde, oğlu Ertuğrul Osman ise A.Ü. Tıp fakültesinde okuyorlardı. Neslihan KÖRÜKLÜ aynı zamanda okçuluk milli takımında spor yapıyordu ve Türkiye şampiyonu idi. Eşleri Münevver teyzemiz ise tam bir Anadolu kadını idi, çocukları yaşında olmamıza rağmen bizlere hizmet ve ikramda bulunurdu. Ailece gelenek ve göreneklerimize son derecede bağlı, dindar ve milli değerlere bağlı idiler. Kendilerini ve tüm aile fertlerini yakından tanıyan biri olarak Refet amcamızın İslam'ı, Kuran-ı Kerim'in Arapçasını ve Türkçesini mükemmelen bildiklerine şahit olmuşumdur. Refet KÖRÜKLÜ kimdir?
1922 yılında Tarsus'ta doğdu, ilk ve orta okulu Tarsus'ta tamamladı, 1947 yılında Ankara'da Maliye Mektebi'ni bitirdi, aynı yıl Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünde memurluğa başladı, aynı yıl Münevver Hanımla evlendi, 1948 yılında yedek subay olarak askerliğini yaptı. Askerlikten sonra Bursa ve İstanbul Defterdarlıklarında görev yaptı, 1949 yılında kızı Neslihan Hatice, 1952 yılında ise oğlu Ertuğrul Osman dünyaya gelmişlerdir. 1955 yılında Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünde Şube Müdürlüğüne atanmış ve 1973 yılında emekli olmuştur. Ötüken Dergisi'nin yayınlanması ve dağıtımında etkin görev alıyordu, Atsız Bey, sağlığını kaybetmişti ve artık eskisi gibi dergi ile ilgilenemiyordu. Refet KÖRÜKLÜ Bey, çok sevdiği ve 30 yılını beraber mücadele ile geçirdiği H.Nihal ATSIZ'ın yanında devamlı olarak bulunmak amacıyla İstanbul'a taşındı, kışları Anadolu yakasındaki evinde, yazları ise Heybeliada'daki yazlık evinde kalıyordu ve kitap yayınlamaya devam ediyordu.
İlk şiir kitabı 1965 yılında yayınlanan ''Hani'' den sonra Türkiye Hoyratları, Türkçü'lerin Kaleminden Atsız gibi pek çok eserleri ve şiirleri Toprak, Bucak, Orkun, Filiz, Emel, Milli Yol, Ötüken, Türk Yurdu, Defne gibi dergilerde yayınlanmıştır. Turnalar isimli şiiri Çinuçen TANRIKORUR tarafından şarkı olarak bestelenmiştir. 1943 yılından itibaren Milliyetçiler Derneği, Türk Ocakları Ankara Merkez Şube Başkanlığı, Türk Kültür Derneği kuruculuğu, Türkçüler Derneği, Türk Ocakları Umumi Heyet azalığı görevlerinde bulunmuştur. 23 mart 2002 tarihinde Türk Ocağı Genel Merkezi tarafından Hizmet Ödülü verilmiştir.
Refet KÖRÜKLÜ, H.Nihal ATSIZ'ın samimi arkadaşı ve kendi deyişiyle ülküdaşlarındandın ve 30 yıllık can dostudur. Atsız, 11 Aralık 1975 günü Hakka yürürken vefalı kadim dostu Refet KÖRÜKLÜ yanından ayrılmamış ve dini vecibelerini yerine getirmiştir. Refet Amca, ömrünün son 15 yılında acılar üzerine acılar yaşamıştır, tüm sevdiklerini tek tek, bazen de çift çift kaybediyordu, yalnızlık duygusunu sineye çekiyor, tevekkülle karşılıyor Cenab-ı Allah'ın kendisini imtihan ettiğini inanıyordu. Çok sevdiği kızı Neslihan'ı ve damadını 1988 yılında Bolu'daki bir trafik kazasında kaybetti, bu acı küllenmeden 1991 yılında ise Sivas'taki bir trafik kazasında Tıp Fakültesinde Doç. DR. olan oğlu Ertuğrul Osman'ı ve gelinini kaybetti. Eşi Münevver Hanım ve torunlarıyla baş başa kalmıştı, artık dostları sadece kitapları v e şiirleri idi. Devamlı telefonla arıyordum, bu güçlü Hatip konuşmakta zorluk çekiyor, en son görüşmemizde '' Türk Milleti de sahipsiz kaldı, bizler de sahipsiz kaldık.'' diyordu. 2010 yılında eşi Münevver Hanımı da vefat edince koca dünyada yapyalnız kalmıştır. Başsağlığı için telefon açtım ve rahmetli Atsız'ın bir dörtlüğünü okudum.
''Yapyalnız'ım ne kadar aranıp dursam da,
Baş ucumda seni bulamıyorum,
Güneş'ten vazgeçip susuz olsam da,
Seninle olmadan olamıyorum.''
Bana en son yayınladığı imzalı bir kitabını, kartvizitini ve kısa bir mektubunu göndermişti, mektubunda Türk Millet'inin sahipsiz kaldığından şikayet ediyordu. Her bayram ve özel gönlerde telefon açıp hal ve hatrını soruyordum, konuşmamız çok kısa sürüyördu, kalp yetmezliği olduğu için O'nu üzmek istemiyordum. Refet beyi, 1971 yılında arkadaşlarla ziyaretine gittiğimizde anlattığı ilginç bir olayı naklatmeden geçemeyeceğim. O yıllarda Maliye Bakanlığında Genel Müdür olan ve zıt siyasi görüşleri ile meşhur A.B.K.'nın tedavi olduğu hastanede ziyaretine giderler, ameliyat olan yüksek bürokrat için acil kana ihtiyaç vardır, bu zat ailesine '' herhangi bir kişiden kan almayın, soyuna ve sopuna bakın'' diyor, başkalarını ırkçılıkla suçlayan bu zat kendisine kan ararken bile ırkçılık yapıyor. Bu zat daha sonra politika sahasında kaybolup gitmiştir.
Refet amca'mızın 2 Nisan 2011 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğinden vefat ettiğini çok geç haber aldım, bu sebeple cenazesine de katılamadım. Ruhu şad ve mekanı cennet olsun...
Seyhan Çağlar EMEN
Emekli Öğretmen
FACEBOOK YORUMLAR