Sevil İrevanlı: RUSYA'DAN SUOMİ'YE GELEN TEHDİT MEKTUBU/Venäjältä Tuli Kirje

Sevil İrevanlı: RUSYA'DAN SUOMİ'YE GELEN TEHDİT MEKTUBU/Venäjältä Tuli Kirje
15 Mayıs 2022 - 15:02

Sevil İrevanlı Uluslararası Vizyon Üniversitesi
Gostivar Kuzey Makedonya. MedyaGrup Finlandiya.  

RUSYA’DAN SUOMİ’YE GELEN TEHDİT MEKTUBU/Venäjältä Tuli Kirje

Suomi’nin/Finlandiya’nın NATO’ya Katılmasına Rusya’nın Tepkisi

Avrupa’nın en ucunda yer alan Suomi ülkesi ülkelerarası bağlamda Finlandiya adlandırılır. Burada yaşayan halk ülkelerine Suomi, kendilerine suomalainen adını verir dilleri için de suomen kieli (Fin dili). Baltık-Fin halkları, başta Finler, Estonlar, Kareller, Vepsler, İngriler, Votlar ve Livonlar olmak üzere Kuzeydoğu Avrupa'da Fin dillerini konuşan Baltık Denizi çevresinde yaşayan halklardır. Finler ve Estonlar, Baltık-Fin halklarının büyük bir kısmını oluşturmakta olup iki bağımsız ulus devleti olan Finlandiya ve Estonya'da yaşamaktadırlar. Baltık-Fin halkları, Fin-Ogur veya Ural halklarının en batısında yerleşir. Diğer gruplandırmalara gelince Suomi bir İskandinav ülkesi deüildir. Öte yandan Baltık kıyısındaki üç ülke Latviya, Litvanya ve Estonya dilce ve kültürce biribirine yakın ülkelerdir. Suomi ile Eesti/Estonya dilce ve kültürce Türkiye ve Azerbaycan misalinde. Esasında bu dördü Ural-Altay halklarındandır.

Suomi/Finlandiya ülkesi yüzyıllarca yayılmacı İsveç ve Rus İmparatorlukları arasında çatışma bölgesi olmuştur. Uzun süren İsveç sömürüsü Suomi halkının milli kültür faaliyetlerinin sindirilmesi ve Kalevala gibi milli destanın yasaklanması dönemi olmuştur. 1808’den sonra Suomi bölgesinin tamamının Çarlık Rusya hakimiyetine geçmesiyle bir yüzyıl içinde dönemin başkenti Turku Üniversitesi’ndeki gençliğin sayesinde çağdaş milli devlet haline gelebilmiş; bağımsız Suomi kimliği ilk Turancı Mathias Castren, daha sonra da filozof Wilhelm Snellman gibi ilim adamları sayesinde yaratılmıştır. Rus hakimiyetinin sadece en son yirminci yüzyılın başlarındaki 2. Nikola dönemi bir zulüm dönemi olarak bilinir ve 1917 İhtilali ile Suomi/Finlandiya’dan Azerbaycan’a uzanan kuşaktaki on ülkenin bağımsızlığı ile son bulur. Bu açıdan Bolşevik İhtilali Suomi tarihinin en önemli dönüm noktasıdır.

Sonraki gelişmeler dünya tarihi ile paralel olup Sovyetler Birliği’ne dönüşen Rusya’nın yitirdiklerini geri alma çabası içinde olmuştur. Sovyetler devrildikten sonra dahi Rus yetkililer açıkça Suomi’nin ‘yakın çevre kuşağı’ içinde olduğunu belirtirler. Eski uydu devletlerin nerede ise tümü NATO’ya katılmış oldukları halde, Suomi’deki katılmama yanlısı ve çekimser kalan siyasetçiler bugüne kadar üstün gelmişlerdi. Rusya’nın Ukrayna vd. devletlerin NATO’ya girmesini önlemek için Ukrayna’ya saldırısının ardından Suomi’nin NATO’ya girme konusu ivedilikle yeniden gündeme geldi. Bu konu kamuoyunda açıklandığında Rusya’dan Suomi’ye de ültimatom niteliğinde bir mektup gönderildi.

Suomi/Finlandiya Rusya’dan gelen mektuba Fin medyasında Rusya’dan mektup geldi; “Venäjältä tuli kirje” adıyla müzakerelere başlamıştı. Mektubun içeriği özetle ağır bir tehdit idi. Sakın NATO’ya katılmayı düşünmeyin bile, yoksa bunun sonuçları çok ağır olacak. Bu mektubun karşılığında elbette birçok kimsenin tahayyülünde bir şeyler belirmiştir. Mektuba hemen cevap verilmedi. Rusya’nın istediği ayrı ayrı bağımsız ülkelere gönderdiği mektubuna her bağımsız ülkenin kendi cevabını vermesiydi. Burada cevap vermek için birçok müzakereler geçirildi, sonra Avrupa Birliği ile görüş birliğinde olup ortak bir karar vermeleri kararlaştırılmıştı. Suomi’nin uzun bir zamandır tarafsız kalıp, NATO’ya girmek istememesi yıllarca sürüp giden sabit bir durumdu.

Rusya devlet başkanı Putin’in kudurmuşçasına Ukrayna’ya saldırması bütün eski dengeleri altüst etti. Burada Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ilk başta Rusya ile bir diyaloğun kesilmeyip sürdürülmesine çalışıyordu. Cumhurbaşkanı Niinistö ve Başbakan Sanna Marin ile NATO konusunda her ikisi tam bir anlaşma içerisindeydiler. Bunların dışında hem başbakan hem de cumhurbaşkanının Çin’deki Uygur Türklerine yapılan zulmü için kimseden bağımsız olarak ayrı ayrı kesin görüş belirtmiş oldukları kaydedilmelidir. Bu arada Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sürerken Viladimir Putin özellikle Avrupa Birliği, NATO gibi yerlere üyeliğini ayrıştırmak siyasetini devam ettiriyordu. Ancak bu arada Rusya eski Sovyet yerlerine sürekli saldırıp ayrıştırma politikasını sürdürüyordu. Putin hayalindeki dünya gerçeklerle hiçbir şekilde eşleşmiyordu. Bundan dolayı gittikçe çok ağır yöntemlere baş vurmakla Ukrayna’da bir savaş yöntemi olarak sistematik bir şekilde sivilleri katletme, yakınlarının gözü önünde kadın ve çocukların ırzına geçilmesi gibi yöntemlere baş vurulması gibi kendisi de zor durumda kalıp tehditle yaptıklarını bir çeşit ört-bas etmeye çalışıyordu.

Ancak Ukrayna Cumhurbaşkanı Viladimir Zelenski’nin devamlı olarak Avrupa ve Amerika meclislerine çağrı etmesi üzerine Buca’daki cinayet olayları ortaya çıkarıldığında Putin’in yaptığı katliamın boyutu dünya kamuoyunda yankılandı. Yoksa Mariupolde savaş cinayetlerinin açığa çıkarılması sırasını beklemektedir. Bu arada İsveç ile Finlandiya’nın NATO’ya katılma konusunun yarattığı gerginlikler sürmektedir. Estonya Başbakanı Kaja Kallas Finlandiya’ya ziyareti sırasında şöyle açıklama yapmıştı: Rusya’nın kötü kötü tehditlerinden korkmayın, biz bu tehditlere çok alıştık. Rusya’nın bu tehditlerini ciddiye almamak lazım, sonuçta herhangi bir saldırının olmayacağını söylese de bu hibrit saldırı halen de hissedilmektedir. NATO konusunda müzakereler, analizler her gün Fin medyasında ışıklandırılır. Bu hafta içinde cumhurbaşkanı ile başbakan NATO’ya girme konusundaki kesin görüşleri hakkında açıklama yapacaklar. Finlandiya NATO üyeliğine İsveç hükümeti ile birlikte hareket ederek üye olacağını açıklasa da İsveç kararını 15 Mayıs Pazar günü açıklayacağını bildirmişti. Her iki ülkenin güvenliği NATO’ya girmekle sağlanacaktır. Finlandiya’nın/Suomi’nin NATO’ya katılma yanlılarının oranı Suomi’de 75% yükselmiş. Bu durumda, basında NATO’ya girmek için referanduma gerek görülmediğini Finlandiya yetkilileri açıkladı. Suomi’nin NATO’ya girmesi Rusya’nın saldırılarından korunmak için en iyi seçenek koalisyon parti başkanlarından Petteri Orpo tarafından açıklanmakta. En çok karşı olanlardan sol ittifakından Li Anderson ise her üyenin kendi görüşünü belirtmesinde serbest olduğunu söylemiştir.

Sonuç olarak henüz yazıyı bitirmeden senaryolar çok süretle değiştiğinden yazıyı tamamlamak zorunda kaldım. NATO trafiği çok sıklaştı bu arada  Estonya Cumhurbaşkanı Suomi’yi ziyaret ettti. Daha sonra Büyük Britanya Başbakanı Boris Conson – kamuoyuna bildirilmeden–  önce İsveç’e sonra da Suomiye/Finlandiya’ya geldi. Burada Her iki ülkenin İsveç ve Suomi’nin NATO’ya katılmadan önce bir güvenlik oluşması nedeniyle bugün karşılıklı, gerektiğinde ülke savunmasını da içeren bir anlaşma imzalandı. BU arada aynı anda Başbakan Sanna Marin Japonya ziyaretinde bulunuyordu.  Conson’un gelişinin de haber verilmeyişi ile bu anlaşmanın içeriğinin müsebbibi Vladimir Putin’in tehditleri idi. Yine bu sırada Suomi Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö Putin’e hitaben aynaya bakın: Suomi’nin/Finlandiya’nın bu şekilde karar almasının sebebi siz kendinizsiniz. Bir süre önce hep Finlandiya ile İsveç’in tarafsız olması Baltık Denizi güvenliğini stabil sağlamaktadır. Bu yılın başında ise Suomi/Finlandiya NATO’ya katılamaz diye buyurdunuz. Yani bağımsız bir ülke olan Suomi’nin böyle konularda söz seçim hakkı bile yoktur. Bugün sabah saat 10’da cumhurbaşkanı ile başbakanın ortak ayrı görüşte oldukları Suomi’nin savunması için NATO’ya girmesi gerektiği gereginin hiç gecikmeden yapılmasını beklediklerini belirttiler.

Bildirinin okunmasından sonra tehdit bütün vatandaşların kendileri açısından da hazırlıklıu olmaları uyarısında bulunuldu. Rusya’nın olası tacizlerinden sürekli bulunduğu sibel saldırılarını yoğunlaştırabileceği vede elektrik kesintilerinin en basitinden marketlerde kart ödemelerinin kesilme olasılıkları da hazırlıklı olması ve insanların birkaç günlük erzak bulundurma gibi durumlar olabilir. Bu ara Ukrayna’da altyapının sağlam olduğu görülüyor. Bir ara dikkatimi çekmişti. Lavrov (Kelenteryan) çıkıp biz güvenliğimiz için Ukrayna’nın infrastrukturunu mahvetmeliyiz dediğini hatırlayalım. 

Özetle, Dünya Savaşı’nda (Kış Savaşı) Rusların Suomi’nin yeniden işgali. İkinci Dünya Savaşın’da Mareşal Gustav Mannerheim’in Suomi ülkesini kurtarma çabaları, cumhurbaşkanlığına gelişini sağladı. Son olarak 1970’li yıllarda gelişen kültür faaliyetleri, 90’lı yıllar teknolojinin gelişmesi, Varsinais/Suomi’nin Avrupa Birliği’ne katılması muhacir ve mültecilerin ülkeye gelişi. Bütün bu saydıklarımız Suomi’nin görüntüsünü değiştirmektedir. Baltik-Fin dili öncelerde daha geniş konuşulurdu. Finlandiya’da, Kareliya’da, İnkeri’de, Estonya’da, Latviya’nın kuzeyinde ve buradan geniş bir bölgeye Sibirya’ya doğru uzanıyordu.

Baltık-Fin halkları, başta Finler, Estonlar, Karyalalılar, İnkerililer, Vepse, Votlar ve Livonlar olmak üzere Kuzeydoğu Avrupa'da Fin dillerini konuşan Baltık Denizi çevresinde yaşayan halklardır. Finler ve Estonlar, Baltık-Fin halklarının büyük bir kısmını oluşturmakta olup iki bağımsız ulus devleti olan Finlandiya ve Estonya'da yaşamaktadırlar.



Haritadaki adlandırmalar İspanyolcadır.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum