RAMAZAN OKUMASI

Zeynep Göze Uluant, yazdı

RAMAZAN OKUMASI
27 Haziran 2016 - 11:50

RAMAZAN OKUMASI
Ramazan ayında genellikle İslam tarihi ile ilgili kitapları okumayı seçerim. Bu ramazanda da iki sene önce Kubbealtı Neşriyat tarafından basılan, İlahiyat Fakültesi Mezhepler Tarihi profesörü (emekli) Mustafa Fayda’nın “Hulefâ-yı Râşidin Devri “adlı eserini okumayı tercih ettim. Aynı zamanda âile dostumuz olan kendisinin daha önce Halid Bin Velid adlı kitabını bir solukta okumuş ve İslam tarihinin bu mühim simasının hayatını yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Üstelik eser ilmi olmasına rağmen katiyen kuru değildi ve gayet rahat okunuyordu. Hatta orada yer alan korku namazı kısmını, ilk defa öğrendiğim bu tâbiri, önce toplu namazın haşmetiyle düşmanı korkutma, sindirme olarak anlamış, kendisiyle bu konuda konuşurken, savaşta düşmana karşı ihtiyatlı olarak kılınan namaz olduğunu öğrenmiştim. Gene Halid Bin Velid’in tereddütlerle, yavaş yavaş kıvama gelerek Müslüman oluşu bahsini heyecan ve zevkle okuduğumu hatırlıyorum. Şunu da ilave etmek isterim ki rahmetli Mustafa Akkad’ın başyapıtı Çağrı filminde bu safha, Halid’in gösterişli kıyafetleri ve atıyla bir ileri bir geri Peygamberimizin etrafında dolaşmasıyla pek güzel anlatılır. Bu güzel eserden dolayı, Sâmiha Ayverdi büyüğüm de “Aferin Sana Mustafa Fayda” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.
“Dört Halife Devri” ne başladığımda gayet rahat okunan, tartışmalı olduğu kadar da acı ve mühim devre ile ilgili çok ciddi bir eserle karşı karşıya olduğumu anlamıştım. Tek tek dört halifenin hayatının anlatıldığı ilk bölümün henüz sonuna Hz. Ali kısmına gelmiş bulunuyordum ki bana çok tesir eden ifadelere rastladım. Bunlar Peygamber Efendimizin Hz. Ali’ye söyledikleri ve Hz. Ali’nin eşsiz ahlâkının sergilendiği davranışlarıydı. Hz. Peygamber, savaşa yolladığı Hz. Ali’ye şunları söylemişti. Aynen alıyorum: “Meydanlarına vardığında, seninle çarpışmaya kalkmadıkları sürece onlarla çarpışma! Şayet seninle çarpışmaya başlarlarsa, içinizden birini öldürünceye kadar onlarla çarpışma! Bir müddet onların ne yapacağını gözle; sonra da onları “Allah’tan başka ilâh yoktur” demeye dâvet et; kabul ederlerse namaz kılmalarını, bunu da kabul ederlerse mallarının zekâtını vermelerini iste! Bunları kabul ederlerse onlardan artık başka bir şey isteme! Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın, bir tek insanı senin elinle hidâyete ulaştırması, sana önündeki günlerin getireceği her şeyden daha hayırlıdır.” Buyurmuştur.”
Mezhiclilerle karşılaşılan meydanda maalesef düşman şartları kabul etmez ve çarpışma olur. Asıl dikkat çekici kısım savaşın sonunda ganimet dağılımında Hz. Ali’nin takındığı titiz tutumdur. Gene Mustafa Fayda’dan dinleyelim; “Hz. Ali ganimetlerin taksiminde olduğu gibi beşte bir beytülmal hissesinin muhafazasına büyük bir hassâsiyet göstermiş, ganimetleri önce beşe ayırıp kur’a çektikten sonra beytülmâl hissesine kimsenin el sürmesine izin vermemiştir. Dönüş yolunda bunlardan alanları azarladığı gibi, zekât develerine de askerlerin binmesine izin vermemiştir.”
İslâm adalet ve ahlâkının sadece pek az kısmını gözler üzerine seren bu satırlar, bana ister istemez şunları düşündürdü. Tekbir getirip koyun boğazlar gibi insan öldürenler, devletin malını sorgusuz sualsiz, şatafatlı iftar sofralarında, görgüsüz ama gösterişli kıyafetlerde harcayanlar, namazı zekâtı arka plana tıp sırf başörtüsüne odaklananlar, zekât develerine asker bile bindirilmezken, deve yükü beytülmâlin üzerinde oturanlar, dünyaya nasıl sakat bir sözde İslam anlayışının reklamını yapıyorlardı? Düşündüm ve iğrendim, gerçek İslam asla bu değildi. En büyük tehlike ise İslamiyet adı ve örtüsü altında bâtıl ve hurafelerle, maddi menfaatlerle dolu bir hayat tarzını câhil kesimlere yutturmaktı ki çaresi ehil ellerden çıkmış bu gibi eserleri okuyup gerçek İslâm’ı araştırmaktan geçiyordu. Sanıyorum ki ilerleyen bölümlerde de istifadeli gerçeklerle karşılaşacak, birçok sualime cevap bulacağım. Böyle mühim bir eseri kazandırdığı için Mustafa Fayda Hoca’ya minnet ve şükran hislerimi ifade ediyor, okuyucunun bu eserden fazlasıyla müstefid olacağına inanıyorum


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum