RABİA AKSU: SAYGI DUYARIM DE GEÇ

Hafifçe saçlarını savurur. Peşinden gidersin engelleyemezsin. O kadar yükselirsin ki en dipte olduğunu söylersin. Aşkının peşinden giderken sana o aşkı veren aşkı keşfedersin…

RABİA AKSU: SAYGI DUYARIM DE GEÇ
25 Mayıs 2015 - 19:21

SAYGI DUYARIM DE GEÇ

Bir adam ki aşka inanmaz. Neden inanmıyorsun diye soranlara "mutlu aşk yoktur "der… Aşk ateştir der… Ergenlikle gelen ve yapılsa da yapılmasa da cinsellikle biten bir ateştir der…

Soru bir ve son; bu fikirlere sahip bir adamı, aşkın cinsellik olmadığına, sadece başkasının fikri diyebileceği kadarıyla bile nasıl yüz yüze getirebilirsiniz?

Yanıt;  madem inanmıyorsun, senin fikrin der geçerim ama ben niye inanıyorum onu da söyleyeyim. Çünkü bence aşk, iki kişi arasında geçmez, geç de gelişmez.  Belki de bu yüzden aşka ateştir diyorsun(!)

Öyleyse aile nedir? Bana aileyi tanımla desem tahminimce anne, baba, çocuklar falan filan işte diyeceksin. Bence aşk ailedir. Ne alakası mı var söyleyeyim. Bir kıza âşık oldun, kızda sana. Büyü başladı, zaman geçti.  Kızı gerçek anlamda seviyorsun, kızda seni. ‘’Eee ne bekliyorsun oğlum yürüüü.’’ Diyor arkadaşların. Çekiniyorsun… Acaba o ne der diyorsun, ya hazır değilim derse, ya böyle iyiyiz derse, ya bitirelim derse...

Onu bunu derse diye diye bir sürü hazırlık yaparsın.  Ama hiç beklenmedik bir anda söylersin. Hazırlıklar çöpee… Ama merak etme, kız kısmı böylesini daha çok sever. Eee kabul ediyorum, biraz tuhaf mahlûklarız...

Sonunda aile büyükleri de dâhil olur, bu hayırlı işe. Söz, kına, düğün telaşı… Gelin, kaynana, kayınvalide dırdırı. İlk önce isteyip daha sonra beğenmeme Saçmalığı…  Derken evlenirsiniz. Veee o günleri kahkahalarla dinlersiniz… Ama yetmez, kavgalar bitmez. Bir sen kıskanırsın bir o…

Bazı hareketleri hoşnutsuz ediyordur, seni. Mesela, kumandanın hep onun elinde durması, yemeklerini beğenmemesi veya sekreterini kıskanıyorsundur. Aslında uygarsındır ama o sekreter de seni rahatsız eden bir şeyler mutlaka vardır…

Ama en baştan düşününce her şey sevdiğin içindir o insanı... Tamda duyguyla yüklü sümüklü sümüklü iç çekerken birden karşına geçer… Sana önemli bir şey söyleyeceğim der. Suratı asık değil, hem de konu ciddi… EYVAH (!) Kesin boşanmak istiyor dersin. Birbirinize baktığınız arada göz göze gelip birbirinizden saklandığınız o bir kaç dakika, size bir kaç Asır gibi gelir… Sen bu kadar kolay mı derken O, bir şeyler söyler -kaybettik, başımız sağ olsun- kısmı çok nettir… Bir anda çark eder. ÖLÜM!!!

Sana en hakiki gerçeği işte böyle hatırlatır.  Boşluğa fırlatır gibi. Ve sen aslında bir gün öleceğini, yapamadıklarını, umursamadıklarını hatırlamaya başlarsın. Yanında en çok sevdiğin ama canını en çok yakanlar olur. Ve ilahi Aşk seni bulur.

Hafifçe saçlarını savurur. Peşinden gidersin engelleyemezsin. O kadar yükselirsin ki en dipte olduğunu söylersin. Aşkının peşinden giderken sana o aşkı veren aşkı keşfedersin…

İkisini de sana vereni hissederken birinden bile vazgeçemezsin. Aileni sahiplenirsin, ama her an bırakıp gidebileceğini düşünerek…

İnanıp inanmaman umurumda bile değil… Saygı duyarım de geç!

24.05.2015 RABİA AKSU

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum