Özerklik verilecek silah da bırakmayız

HDP lideri Demirtaş iktidarın yalanladığı PKK dayatmalarını teröristbaşının birebir sözleri ile Avrupa Parlamentosu’ndaki kürsüden okuyarak tüm dünyaya ilan etti

Özerklik verilecek silah da bırakmayız
15 Aralık 2014 - 19:35

Yerel parlamento ve eyalet meclisleri ile özerklik ısrarı “Her kimliğin, anlayışın ve inancın kendini yerelde yönetebildiği, yetki sahibi olduğu, ‘yerel parlamento, belediye meclisi, il genel meclisi, eyalet meclisi’ temsiliyetini bulduğu, kendi dilini, eğitimini, kültürünü, geçmişini ve geleceğini garanti altına alabileceği, karar mekanizmalarına katılabileceği yönetim birlikteliğine ihtiyacımız var.”

Silah bırakmadan dağdan inip savunma gücü kuracak “Bu devletin kendini savunabilmesi gerekir. Neye karşı, devletin demokrasiden uzaklaşarak merkezileşmesine karşı. Öz savunmamızı yapabilecek yerel güvenlik birimlerine ihtiyaç var. Bölgede demokratik düzeni koruyabilecek savunma birimleri oluşmalı. Ulusal savunmanın da merkezi hükümete bağlı şekilde kurgulanması lazım.”

Üniter yapıyı yıkıp, Kuzey Irak’la birleşme peşindeler
“Bu kavramlar Öcalan’a aittir. Demokratik bir toplum ve devlet yarattığınızda bunu yaşatmanın şartlarından biri de o bölgede başka devletlerle ittifak kurabilmenizdir. Bu da demokratik konfederalizmle mümkündür. Yani, komşu halklarla sınırların anlamsızlaştığı yeni birlikler, yeni ittifaklar ve yeni işbirlikleri geliştirebilmektir.”

AKP’nin sloganı haline gelen “Yeni Türkiye” nin mimarının İmralı canisi Abdullah Öcalan olduğu ortaya çıktı. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, “özerklik, kendilerine ait savunma gücü ve konfederal yapı” yı içeren ihanet süreci yol haritasındaki bu projelerin Öcalan’a ait olduğunu açıkladı. Geçen çarşamba günü, ihanet süreci müzakerelerinde anlaşılan yol haritasında “özerklik” olduğu açıklamasını AKP iktidarından gelen tepkiler üzerine yalanlayan HDP’li Sırrı Süreyya Önder’i Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa’da doğruladı. Demirtaş, “demokratik özerklik” diye adlandırılan yeni aldatmacayla ilgili Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen 11. Kürt Konferansı’nda ayrıntılı açıklamalar yaptı. Demirtaş, partisinin savunduğu “demokratik özerklik” kavramını şöyle açıkladı:

Adı önemli değil
“Her kimliğin, anlayışın, inancın kendini yerelde yönetebildiği, yerelde yetki sahibi olduğu, ’yerel parlamento, belediye meclisi, il genel meclisi, eyalet meclisi’ne derseniz deyin orada temsiliyetini bulduğu, kendi dilini, eğitimini, kültürünü, geçmişini, geleceğini garanti altına alabileceği, karar mekanizmalarına temsilcileri aracılığıyla katılabileceği yönetim mekanizmalarına ihtiyaç var. Bir de bu demokratik ulusun, demokratik devletin kendini savunabilmesi gerekir. Neye karşı savunacak? Yani toplum kendini her şeyden önce ’devlet’denen egemen aygıta, otoriter aygıta ya da otoriterleşme tehlikesi olan o aygıta karşı savunabilmelidir. Yargının, medyanın, sivil toplumun özgür ve tarafsız olabildiği bir düzene ihtiyaç var. Ayrıca toplumun kendi öz savunmasını gerçekleştirebileceği yerel güvenlik birimlerine ihtiyaç var.”

Savunma birlikleri
Konuşmasında AKP iktidarının terör örgütü PKK’nın silah bırakma şartına da atıfta bulunan Demirtaş, yerel güvenliğin yerel meclislere, belediyelere ya da kendi konseylerine bağlı olabileceğini söyledi. Demirtaş, “En nihayetinde yerelde demokratik düzeni, oradaki kazanımları koruyabilecek savunma birimlerinin oluşması lazım. Ulusal savunmanın da ortak bir çerçevede, merkezi hükümete bağlı şekilde kurgulanması lazım” dedi. “Demokratik bir toplum ve devlet yaratılan yaratılan coğrafyada bunu yaşatabilmeniz, sürdürülebilir kılmanızın koşullarından biri de o bölgede başka halklarla, devletlerle ve güçlerle bu anlayışa uygun ittifaklar kurabilmenizdir” diyen Selahattin Demirteş, şöyle konuştu:

Kavramlar ona ait
“Bu da demokratik konfederalizmle mümkündür. Yani konfederal bir örgütlenmeyle aynı çerçevede, aynı anlayışla eşit kurucu unsur anlayışıyla komşu halklarla sınırların anlamsızlaştığı yeni birlikler, yeni ittifaklar ve yeni işbirlikleri geliştirebilmektir. Bu kavramlar, Öcalan’a aittir. Bu, Türkiye’de demokratik çözüm ve müzakere süreci tartışılırken taraflar nerede, konuları nedir, kim ne istiyor ne yapmaya çalışıyor bunlar ifade edilirken asla gözden  kaçırılmaması gereken derinlikli bir perspektiftir. Türkiye’de yürüyen bu müzakere sürecinin esası budur.”


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum