Op. Dr. Muzaffer Yurttaş'ın yazısı: Yunus Emre'yi Anlamak ve Anlatmak!

2021 Yılı UNESCO tarafından “Yunus Emre Yılı” olarak ilan edildi. Kültür Bakanlığı’mızın bu konuda çalışmalar yaptığını biliyorum.

Op. Dr. Muzaffer Yurttaş'ın yazısı: Yunus Emre'yi Anlamak ve Anlatmak!
06 Ocak 2021 - 10:36 - Güncelleme: 06 Ocak 2021 - 15:30
2021 Yılı UNESCO tarafından “Yunus Emre Yılı” olarak ilan edildi. Kültür Bakanlığı’mızın bu konuda çalışmalar yaptığını biliyorum. Manisa’nın Kula ilçesi Emre Köyü’nde metfun olduğuna inandığımız Yunus Emre için Manisa Valiliği ve İl Kültür Müdürlüğü ne gibi çalışmalar yapıyor açıkçası merak ediyorum. Şimdiye kadar bu konuda bir haber okumadım. Ama ümit ediyor ve inanıyorum ki hem Manisa Valiliği hem de Büyükşehir ve Yunus Emre Belediyesi bu hususta ses getirecek program ve projeler ortaya koyacaktır.

İlim verip irfan veremediğimiz, talim edip terbiyesini eksik bıraktığımız günümüz nesline Yunus Emre’yi gerçek manası ile tanımak ve insanlığa anlatmak en önemli görevlerimizden birisidir. Mevlana denince sadece hümanist bir yaklaşım sergileyen, Yunus deyince sadece bir şair diye gören bir anlayış ile hiç bir yere varmak mümkün değildir.

Zulmün, savaşların, her türlü şiddetin arttığı bir dünyada gönül sultanlarına ve gönül eğitimine ne kadar çok ihtiyacımız olduğu apaçık ortadadır. “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyen Yunus’un yaklaşımı, yalın ve anlaşılır dili, içten söyleyişi eğitimde temel esas alınması gereken bir husus olmalıdır.

Halkımız Yunus Emre’ye “Bizim Yunus” ya da sadece “Yunus” demektedir. Bu halkın Yunus’u ne kadar kendinden gördüğünün bir delilidir. Manisa toprakları Yiğitbaşı Veli, Eroğlu Nuri, Şekerci Baba, Yunus Emre gibi pek çok gönül sultanına ev sahipliği yapan bir ilimizdir. Yunus Emre’nin yaşadığı ve metfun olduğu Kula Emre Köyü’ndeki Tapduk Emre ve Yunus Emre’nin mezarlarının bulunduğu bölge Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmiş ve ziyaretçilerin her türlü ihtiyacını karşılayacak bir ziyaretgah haline getirilmiştir. Başkan Sayın Cengiz Ergün’e ve proje ile yakından ilgilenen Sayın Azmi Açıkdil’e teşekkür ediyorum. Yunus’u anlatacak ve hakkıyla en anlaşılır şekilde tanıtacak insanlara ve rehberlere ihtiyaç vardır. Bu konuda harika bir eser hazırlayan Sayın Naci Yengin beye bu vesile ile şükranlarımı sunuyorum.

Yunus’u tanıtmak için Manisa Valiliğimiz ve kültür müdürlüğümüzün öncülüğünde bu yıl içinde yapılacak programlar planlanabilir. Yunus Emre türbesine düzenli, rehberler eşliğinde geziler düzenlenebilir. Yunusemre Belediyesi ve Kula Belediyesi işbirliği ile anma programları, broşürler, sempozyumlar organize edilebilir. Okullarda Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde öğrencilere yönelik okuma programları, şiir ve edebiyat yarışmaları düzenlenebilir. Manisa’nın değişik yerlerine ve anayol üzerlerine Yunus Emre’nin sözlerini içeren büyük panolar asılabilir. Sosyal medya vasıtası ile Yunus’un sözleri paylaşılabilir. Yunus Emre’nin eserleri ve onun hakkında yazılmış eserlerden oluşan bir müzeye Kula Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi öncülük edebilir. Otobüslerin ve araçların üzerlerine Yunus Emre’nin resmi ve sözleri yazılabilir. Onun sözlerinin bulunduğu hediyelik eşyalar tasarlanabilir. Bunlar ilk planda benim aklıma gelen öneriler. Bu konuda valiliğimiz öncülüğünde oluşturulacak bir kurul ile ortak akılla ne gibi çalışmaların daha verimli olacağı ortaya çıkartılabilir.
Yunus’u hem kendimiz tanımalı, hem de ülkemize ve tüm dünyaya tanıtmalıyız. İslam düşmanlığının ve İslamafobi’nin gün geçtikçe yayıldığı Avrupa insanına, İslam’ın sevgi ve kardeşlik dilini en kolay anlatabileceğimiz kişilerden biri belki de Yunus olacaktır.
Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Yiğitbaşı Veli gibi irfan mektebinin öğreticileri, insan ruhunu iyi okuyabiliyor, onların ruhundaki yaraları görebiliyor, duyabiliyor ve onların gönüllerine hitap edebiliyorlardı. Bunu okulda ders anlatır, nasihat verir gibi dikte ederek yapmıyorlardı. Bunu yaparken insanlarla sohbet ederek, konuşarak, onları dinleyerek, kısa ve özlü söz ve beyitlerle yapıyorlardı. Bazen bir şiir, bazen bir ney, bazen de bir söz ile sorunlarına çare olabiliyor, yol gösteriyor ve yaşamları ile onlara örnek teşkil ediyorlardı. İşte bu erenleri tanımak ve gelecek kuşaklara en güzel şekilde tanıtmak görevimizdir. UNESCO tarafından ilan edilmiş olan bu anma ve anlama yılını değerlendirmek gerekir. Yapılabilecek çok şey var. Sadece yola çıkmak ve iyi niyetle adım atmak gerekiyor. Atılan tohumlar asla boşa gitmeyecektir.

Son söz Yunus’tan olsun “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür” vesselam.

İlk yayın: www.manisadenge.com
http://www.manisadenge.com/yunus-emreyi-anlamak-ve-anlatmak-makale,3670.html

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum