Muhafazakâr 'duygusal' popüler dergiler

Türkiye’de popüler muhafazakâr hayat tarzı dergilerinin tarihi son birkaç yıla uzanıyor. Piyasaya ilk çıktıklarında ‘tesettür modası, tüketim kültürü, İslami burjuvazisi’ eksenli tartışmalara sebep olmuşlardı. Tartışmalar yabancı basında da karşılık buldu, New York Times gibi prestijli yayın organlarına kadar uzandı. İslam dünyasının modernleşme tarihinde kadın ve tesettür önemli bir gösterge olarak algılandığı için bu yeni fenomen, sosyal bilimcilerin de dikkatini çekti. Söz konusu dergiler üzerinden muhafazakâr kadının yaşama biçimi ve değişen talepleri okunmaya, değişim dinamikleri analiz edilmeye çalışıldı. Bu esnada önemli bir okur kitlesine ulaşan dergilerin sayısı gün geçtikçe arttı. Âlâ, Hesna, Aysha derken, Doğan Medya’nın aynı kulvarda Noura isimli bir derginin deneme sayısını çıkarmasıyla süreç yeni bir safhaya evrildi.

Muhafazakâr kesime hitap ettiği söylenen dergilerin ‘merkez medya’ya doğru uzanan hikâyesi, Türkiye’nin geçen on yılının da sosyolojisini oluşturan dinamiklerden besleniyor. Ekonomik iyileşme, artan alım gücü, değişen tüketim alışkanlıkları ve şehirleşmenin tetiklediği gelişmeler bu dergilere yönelik arz-talep dengesini oluşturuyor. Görece iyileşen özgürlük ortamıyla başörtülü kızların, kadınların toplumsal hayata katılımı önündeki engellerin kaldırılması ve başörtülülerin kamusal alanda daha fazla yer almaları, ‘görünür’ olmanın şekliyle ilgili arayışları beraberinde getirdi. Söz konusu arayışların motivasyonu epey çeşitlilik gösterse de mevcut talep büyüyen bir tesettür giyim endüstrisi şeklinde sonuçlandı. Piyasanın, alım gücü yükselen bu kesimi keşfetmesi, sadece kılık kıyafette değil, değişik alanlardaki tüketim arzları hacminde de belirgin artışa yol açtı.