MİLLİ MÜCADELE'NİN HATIRASINI TAŞIYOR: GAZİLER GÜNÜ

Bugün Türkiye’de Gaziler Günü kutlanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Eylül 1921 tarihinde “Gazi” ünvanını almasına atfen her yıl bu tarihte Gaziler Günü kaydediliyor.

99 YIL ÖNCE BUGÜN

Milli Mücadele’nin (İstiklal Harbi-Kurtuluş Savaşı) en kanlı çarpışmalarının yaşandığı, işgalci Yunan ordusunun bozguna uğratıldığı Sakarya Meydan Muharebesi Zaferinden sonra 19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Mustafa Kemal Paşa’ya (Atatürk) Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi.

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından TBMM tarafından verilen bu unvan, o günden sonra “Gaziler Günü” olarak kutlanmaya devam ediyor.

Kurtuluş Savaşından bu güne, Türk tarihinin geçmişi ve geleceğindeki mücadelelerinde hayatını kaybeden ve vatanı uğrun bedel ödeyen tüm gaziler için 19 Eylül tarihi, bir gurur günü olarak kaydediliyor.

BAKAN AKAR’DAN GAZİLER GÜNÜ MESAJI: “TÜRK KAHRAMANLIĞININ, TÜRK FEDAKARLIĞININ GURUR TİMSALİ…”

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 19 Eylül Gaziler Günü’ne ithafen yayımladığı mesajda

“Kahraman Gazilerimiz, Gazilerimizin Fedakâr Aileleri, Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım, Bugün; devletimizin bekası, asil milletimizin huzur ve güvenliği için üstün bir cesaret ve fedakârlıkla canları pahasına mücadele eden kahraman gazilerimizin gurur günüdür. Millî ve manevi değerlerimiz uğruna canını seve seve feda etmeyi göze alıp şehitlik niyetiyle giriştiği mücadeleden “gazilik” onuruyla çıkan kahraman ve fedakâr silah arkadaşlarıma bu anlamlı gün vesilesiyle saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi”lik unvanı ve “Mareşal” rütbesi verilişinin 99’uncu yıl dönümüdür. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve minnetle yâd ediyorum.

“ONLARLA NE KADAR GURUR DUYSAK, KAHRAMANLIKLARIYLA NE KADAR ÖVÜNSEK AZDIR”

Değerli Silah Arkadaşlarım, Karakteri bağımsızlık olan asil milletimiz, kutsal değerleri için tarih boyunca mücadele etmiş, bu değerleri uğruna gerektiğinde canını vermekten çekinmemiştir. Bu nedenle şehitlik makamı ve gazilik nişanı, Türk milletinin kültürel değerleri içinde en yüce rütbelerden sayılmıştır. Şehit ve gazilerimizin fedakârlık ve kahramanlıkları da milletimizin hafızasına ebediyen kazınmıştır. Cennet vatanımızda birlik, bütünlük, kardeşlik içinde, başı dik ve özgür yaşamamızı, aziz şehitlerimiz ile kahraman gazilerimize borçluyuz. Onlarla ne kadar gurur duysak, kahramanlıklarıyla ne kadar övünsek azdır. Yazdıkları kahramanlık destanları da nesilden nesle aktarılarak sonsuza kadar yaşayacaktır. Şehit ve gazilerimiz; aynı zamanda şanlı tarihimizin, vatan, millet ve bayrak sevgimizin ölümsüz abideleri; Türk kahramanlığının, Türk fedakârlığının gurur timsali; mazisi şan ve şerefle dolu Türk ordusunun ilham kaynağıdır.

“ÖLÜRSEM ŞEHİT, KALIRSAM GAZİ ANLAYIŞIYLA…”

Türk Silahlı Kuvvetleri; aziz şehitlerimizden, kahraman gazilerimizden, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla vatan toprağımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve 83 milyon vatandaşımızın güvenliği için gece gündüz, yaz kış, dağ bayır demeden başta FETÖ, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere, vatanımıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Mücadelemiz, yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, “Ölürsem şehit, kalırsam gazi…” anlayışıyla aralıksız devam edecektir.

Bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Tedavileri devam eden kahraman gazilerimize acil şifalar diliyor; hayatta olan gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”

Kaynak: Kırım Haber Ajansı - QHA