M FURKAN KOCAASLAN:ÇAĞAN IRMAK’TAN ‘’DEDEMİN İNSANLARI’’

Çağan Irmak’ın ‘’Dedemin İnsanları’’ filmini geçen gün izleme fırsatı buldum

M FURKAN KOCAASLAN:ÇAĞAN IRMAK’TAN ‘’DEDEMİN İNSANLARI’’
11 Haziran 2012 - 16:05

 

ÇAĞAN IRMAK’TAN ‘’DEDEMİN İNSANLARI’’

Çağan Irmak’ın  ‘’Dedemin İnsanları’’ filmini geçen gün izleme fırsatı buldum. Yine güzel bir film, yine güzel bir hikaye ortaya çıkmış yönetmen Çağan Irmak’tan.

Aslında ne yalan söyleyeyim izlemeden önce Babam ve Oğlum filminin bir benzeri olacağını düşünmüştüm. Ama yok, çok farklı, çok güzel bir film olmuş.

Çağan Irmak bizi yine Egeye götürüyor. Bağ bahçelerle çevrili, deniz kıyısında şirin bir Ege kasabasına.

1923’ten başlayıp 1980’e kadar uzanan yer yer acı, yer yer gülümseten şriin insanların hikayesini izliyoruz. Hemen belirtmek gerek; Çağan Irmak filmin hikayesini, aynı zamanda filmdeki baş  karakterimiz de olan dedesi Mehmet Yavaş’ın hikayesinden almış.

Mehmet Yavaş, 1923’te henüz 7 yaşındayken ailesiyle birlikte doğduğu Girit topraklarından nüfus mübadelesi sebebiyle İzmir’e taşınır. Orada büyür ve hiç ayrılmaz, ayrılamaz. Aynı zamanda sever de bu geldiği toprağın insanlarını, hiç ayırt etmez bir kişiliğe sahip, çevresince saygı duyulan ve örnek olan bir insandır. Bir küçük dükkanı vardır, bir de mutlu olduğu bir ailesi.

Karışıktır ortalık. Henüz 7 yaşındaki torunu da ortalıktaki söylentilerden, arkadaş çevresinin dışlamalarından nasibini alır, Türk, gavur diye ayırmaya başlar herkesi ve iki arada bir derede kalır. Bir yandan da ailesinin de Girit kökenli olmalarından dolayı utanç yaşar.

Dede Mehmet Bey üzülür torunun bu haline. Anlatamaz bir türlü bazı şeyleri ve hikayenin kilit kısmı da bundan sonra başlar.

Bir akşam bahçede ailesi ve dostlarıyla yemek yerken anlatmaya başlar hüzünlü hikayesini, torunu Ozan da onu çok etkileyecek olan hikayeyi dinlemeye başlar.

Mehmet Bey, doğduğu topraklardan ansızın ayrılışlarını anlatır ve sahile inip belki doğduğu evde oturanlar alırlar diye hep denize şişeler içinde mektup bırakmasını anlatır.

Filmdeki kahramanımız Ozan, o yaşta tam olarak anlayamasa da aradan geçen yıllar Ozan’ı dedesinin doğduğu topraklara sürükler, dedesinin mazisini görmek için.

Bu tür hikayeler belki çevrenizde de var, birkaç sararmış fotoğrafta saklı kalmış hikayelerden birisi de işte Mehmet Yavaş’ın hikayesi.

Çağan Irmak, başarılı bir işe imza atmış ve bu hikayeyi çok güzel bir şekilde dokumayı başarmış.

Tabi, yer yer mesajını da eksik etmemiş filmde. Bazı mesaj kaygılı sahneler de görüyoruz.

Bu filmi benim için güzel yapan hikayeden de öte oyunculuklar. Kesinlikle oyunculuklar çok samimi, içten, harika performanslar.

Çetin Tekindor ustadan bahsetmemek olmaz. Yine muhteşem bir oyunculuk, filmi alıp götürmüş tek başına Çetin Tekindor. Çağan Irmak’ın oyuncu seçiminde de ne kadar isabetli olduğunu görüyoruz.

Öte yandan yan oyunculardan Gökçe Bahadır, Yiğit Özşener, çocuk oyuncu Durukan Çelikkaya, kısa bir rolü olmasına rağmen oyunculuğunu konuşturan Ünal Silver. Her biri çok iyiydi.

Dedemin İnsanları vakit kaybetmeden izlemeniz gereken, sıcak ve hüzünlü bir hikayenin filmi. Film bittiğinde ise şüphesiz akıllarda Egenin mavisi, bağları ve tek katlı evleri kalıyor akılda.

İyi seyirler.

Sinemasalpaylasimlar.blogspot.com  

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum