Kadınlar günü (!) / Tahsin Gündoğan

Sekiz Mart dünya kadınlar gününe ithafen;

Kadınlar günü (!) / Tahsin Gündoğan
00 0000 - 00:00 - Güncelleme: 08 Mart 2020 - 17:36

Sekiz Mart dünya kadınlar gününe ithafen;

Biz erkek dünyasının çok sevdiği, en kıymetlisi, baş tacım dediği, vazgeçilmezi…(!) Ama madalyonun diğer yüzüne bakıldığında ise bunların hepsinin bir  “ikiyüzlülük” ve “yalandan” ibaret olduğunu görmek hiçte zor olmuyor tam anlamıyla… 

Peki lafta bu kadar değer verilen, baş tacı denilen –elbette tenzih edilmesi gerekenler var- kadınlara, her gün gazetelerin üçüncü sayfasında birden fazla cinayet haberiyle öldürülmüş, dayağa maruz bırakılmış, yemiş olduğu dayaklar neticesinde boşanmak istemiş ama bunu istedi diye bu sefer öldürülmüş olan, bi’ nevi işkenceye maruz bırakılan, ve bunları yapanların okumamış cahil diyebileceğimiz insanların yanında, üniversiteyi bitirmiş olan ve gayet bilgili, mürekkep yalamışlar diyebileceğimiz ancak kadına şiddet konusunda ise nice okumamış, eğitim görmemiş olanlardan bile daha geri kafalı, insanlıktan nasibini alamamış ve hala “erkeğim” diye dolaşan insanlar (!) var ne yazık ki aramızda…

Ülkemizde hala kadınların, töre cinayeti denilen çağ dışı bi’ uygulama ile, kendi kendilerine koymuş oldukları kanunlar ile öldürüldüğü bi’ zihniyet var… Karısına uygulamış olduğu şiddeti, dayağı görmezden gelip kadın boşanmak istediğinde “benden nasıl boşanırsın” diyerek karısını öldürdüğü insanlar var… Yaşları daha çok küçük olmasına rağmen, kendilerinden onlarca yaş büyük adamlarla evlendirilmek zorunda bırakılan daha reşit dahi olmamış genç kızların yaşadığı topraklar var… Bu ve bunu gibi yapılan onlarca yüzlerce şey sayılabilir… Ve bunları yapanların, uygulayanların kendilerini hala birer “erkek” olarak görmeleri ise pişkinliğin, riyakarlığın daniskasıdır…

Şimdi gelin birde sözde Müslümanlığın yaşanmakta olduğu şeriat ile yönetilen toplumlarda kadınların yerine bakalım kısaca…

Kanunlara göre haklarınız şöyle:


Her türlü motorlu vasıta kullanmanız yasak.
Bisiklete binmeniz yasak…
Sokaklarda başınız açık gezmeniz yasak...
Bir topluluk içinde konuşmanız yasak…
Erkeklerin elini sıkmanız yasak…
Kocanız sizi döverse şikayet etmeniz yasak…
Siyasete girmeniz yasak…
Derneklere üye olmanız yasak…

Kocanızın veya aile büyüğü erkeğin izni olmadan şunları yapamıyorsunuz:

Seyahat etmeniz yasak…
Otelde veya kiralık bir evde tek başınıza kalmanız yasak…
Çocuğunuza istediğiniz adı vermeniz yasak…
Bir işte çalışmanız yasak…
Çarşafınızın rengini değiştirmeniz yasak…
Orta öğretim lise veya üniversitede okumanız yasak…
Yüzünüzü göstermeniz yasak…
Kocanızdan boşanmanız yasak…
Sevdiğiniz kişiyle evlenmeniz yasak…
Boşandıktan sonra çocuklarınızı görmeniz yasak…
Sosyal toplantılarda konuşmanız yasak…
Kocasının ikinci bir kadınla evlenmesine itiraz etmesi yasak...
Ekleme: Mayo bikini mini etek vücut hatlarınızı belli edecek derecede dar pantolon giymeniz yasak...(!)

Bizim için en önemli değerlerimizin başında olması gereken ve varlıkları ile bizleri daha da anlamlı hale getirdikleri aşikar bi’ durum olması gerekirken değişik toplumların kadınlara vermiş oldukları değerleri tüm televizyon kanallarından, okuduğumuz gazetelerden veya internet üzerinden görmekteyiz. Tüm bu görülenlerin başlıca kaynağı erkek hegemonyasının iğrenç emelleri ve inanç kisvesi altında kadınlara uygulamış oldukları şiddetten öteye gitmemektedir.

Söylenilen bunca şeye rağmen kadınlar günü diye kutlanılan sekiz mart’ ta, politikacılarımızın çıkıp da kadınlarımız şöyledir, kadınlarımız böyledir gibi söylemleriyle kameraları gördükleri yerde atladıkları, kadın haklarından bahseden yazıların kaleme alındığı, kadınlarımıza verilen önemin vurgulanacağı programların yapıldığı, devletin başındakilerin kutlama mesajlarının yayınlandığı yani her seneki görülen görüntülerin aynı şekilde devam edeceği fakat gazetelerdeki, haberlerde çıkan gerçeklerin asla değişmediği bir kadınlar günü…

 

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum