İsmet Özel deyip Türk dememek mümkün mü?

Günümüz kültür dünyasının ihtilaflı meselelerinden biri de İsmet Özel’in yaklaşımları. İsmet Özel’in yaklaşımlarına ya da algılayış biçimlerine bugün kalem’den haberdar insanların tarafgirlikle bakmalarını her zaman anlamlı buluyor değilim. Çünkü kimimizin bir insana ya da olaya bakışımızı belirleyen şey, duygusal zekâmız oluyor. Bu toprakların olanı ve olabileceği anlama biçimi böyle çoğumuzda.  Duygusallık taraftarın ve antitaraftarın olumlamasına da olumsuzlamasına da neden oluyor.

İsmet Özel kendisini tefsire icbar edilen sanatçılardan biri. Bir sanatçı için en zor şey, kendini tefsir etmek olsa gerek. Bu bakımdan insanların pek çoğunun şair olarak olumladığı İsmet Özel’in düz yazılarıyla olumsuzlanmasını nasıl okumak gerekir? Elbette İsmet Özel sözünü eğip bükmeden kendince söylüyor. Kendince söylemek, tarihteki örneklerinde olduğu gibi anlaşılma eylemini zorluyor. Bir de şunu hesaba katmak gerekir ki tefekkürün artması, beraberinde soyut bir dil oluşmasına neden oluyor. Bu kaçınılmaz bir sonuç. O zaman düşünce üretimi sonrasında soyut bir dil ile yazmak icbariyetinde kalan insanların metin çözümlemelerini nasıl yapmak gerekir?  Bu konuda okuyana ip ucunu yine en iyi sanatçı verir.

İsmet Özel için bir toprak ancak ümmet hayatının teminatı için önemlidir

İsmet Özel’in Desem Öldürürler, Demesem Öldüm kitabını okurken benzer düşüncelere kapıldım. İsmet Özel kendi düşünce çözümlemelerine yer veriyor. İsmet Özel’in bir derdi var, “önce vatan” diye bir dert. Ona göre önce vatan demek imanın bir gereği. Onun için vatan, Müslümanlığı devam ettirmek için mesuliyet yüklenen insanların Kur’an ve Sünnet-i Seniyyeyi yaşatma biçimidir. İsmet Özel için bir toprak ancak ümmet hayatının teminatı için önemlidir.

Otuz altı yazının yer aldığı kitapta İsmet Özel, ülke gündemini kendi zaviyesinden ve özgün bir bakış açısı ile okuyor. İsmet Özel için en önemli okuma bağlarından biri de sahip olduğu tecrübe. İsmet Özel’in şiir dünyasına ya da düşünce dünyasına girmek için önemli metinler içeriyor kitap. Olayların arka planına da değiniyor İsmet Özel. Kitapta, İsmet Özel’in de hocası olan Cemil Bingöl’ün, Türklere “Türkiye’nin  Harika Çocuğu” olarak  kabul ettirilmeye çalışılan Bedri Baykam’dan daha nice harika çocuğun hangi ideolojik kaygıyla görmezden gelinmesine karşı çıkışı anlatılıyor. “Harika çocuk”lar hayatımızdan hiç eksik olmadı ki. O kadar harika çocuğumuz var ki. Ben bu harika çocuk okumalarını vatanın darlaşmasıyla zihnin de darlaşması olarak okuyorum.

İsmet Özel, yazılarından birinde neden yazı yazdığından ve neden bu kadar çok okunduğundan bahsediyor. O, yazdıklarının anlaşılma meselesinden rahatsız. Söylediklerinden farklı ve yanlış manalar çıkarılmasını anlamlı bulmuyor. İsmet Özel, yazılarını, dünya işlerinin çekip çevrilişinde hesabı olmayanların ancak anlayabileceğini söylüyor.

17 yaşında şiirle nasıl buluştuğunu anlatıyor

İsmet Özel’in bu kitabındaki “Korkuyorum Biletim Yanar Diye” başlıklı yazı, ayrı öneme sahip yazılardan biri. Hayatının bir bölümünü dünya hayatına dönük geçirdiğini söyleyen İsmet Özel, uzunca müddet bu hata içinde yaşadığından bahsediyor. İsmet Özel, bu yaşamayı kendisi için bir korunma olarak görüyor. Ayrıca insanlarla arasındaki temel ayrımın ahiret hayatını anlama eyleminden kaynaklandığı söylüyor. Yine kendisi, kişinin önce kendine bakması ve dönmesi gerektiğini düşünenlerden…

İsmet Özel, başka bir yazısında 17 yaşında şiirle nasıl buluştuğunu anlatıyor. Ona göre niçin ressam, musikişinas olmadığının sebeplerini sıralıyor. Şair aynı zamanda, 1960’a kadar Türkiye Cumhuriyetini Kur’an devleti olarak görenlerden.

İsmet Özel Türkiye’nin gündeminde olan olayların dış bağlantılarına da değiniyor. İsmet Özel’e göre, Almeria’yı İtalyan uçakları, Belgrat’ı da Nato uçakları, Dersim’i de Türk(!) uçakları aynı amaçla bombaladı. Dersim, Türklerin ikinci kez tarih sahnesine çıkmasını önlemek için bombalandı.

İsmet Özel, “Yaşamak Umrumdadır”a inanlardandır. Bu inanmaya yakin gelmeden İsmet Özel üzerine konuşmak zor olsa gerek. Ona her itiraz edeni de peşin peşin haksız görmek çok doğru olmasa gerek.

Zeki Dursun, anlamaya çalışarak yazdı