İREMNAZ USTA: UÇURTMA AVCISI

                                            Uçurtma Avcısı

            Kabil de monarşinin son zamanlarında doğan iki çocuk…Emir ve Hasan.Hikayeyi emir anlatıyor doğumda annesi ölür, babanın tek oğludur.Fakat baba hakkında tüm bildiklerini başkalarından öğrenir babası ve arkadaşlarıyla ne zaman vakit geçirmek isterse babası olgunların zamanı diyerek onu kapıdan çıkartır ve odasına gönderirdi.Babasıyla ilgili şeyleri genelde Ali’den öğrenmekle yetinmiştir. Hasan ise babanın hizmetkarlarından Ali’nin oğlu onunda annesi doğumdan 1 hafta sonra tarafından terk edilmiş.Hasan ile Emir iyi arkadaşlardır.Fakat hasan hazara olduğu için etraf tarafından dışlanır.Hasan hazara olduğu için sokaktaki çocuklar tarafından darp edilir bunu gören Emir hiçbir şey yapmaz.Bu vicdan azabını kaldıramayacaktır tüm hayatını etkileyecektir.

             Kabil de har yıl uçurtma şenlikleri düzenlenir. Uçurtma şenliklerinde Uçurtma düşürme olayı vardır, rakibin ipini kesmek amacı ile sert bir şekilde uçurtmasının yanından uçurtma ile geçilir, uçurtma ipi o sertliğe dayanamayarak düşer, oyunu kaybeder. Bu durumdan sonra düşen uçurtmayı alan çocuklar da vardır. Bunlara Uçurtma Avcısı denir, Kabil’in en iyi Uçurtma Avcısı Hasandır. Taliban’ın yasaklarından sonra ilk defa uçurtma şenliği yapılacaktır, Emir ve Hasan katılmaya karar verirl.

       Emir ve Hasan büyük bir heyecan ile yarışmaya katılır, son ikiye kalan uçurtmaları aynı güçlükle uçmaktadır. Emir’in elleri ipler yüzünden kesilse de dayanmaktadır, çünkü son dakikalara gelmiştir… Emir, Hasan’ın talimatları ile ne zaman rakibinin ipini keseceğini belirleyecektir. Hasan şimdi zamanı değil diye sürekli tekrarlar, az zaman sonra tam zamanı der ve Emir harekete geçer, Hasan’ın tam zamanında söylemesi yarışmayı kazanmalarına neden olacaktır. Emir, rakibinin ipini keser, yarışmayı kazanır. İkinci olan uçurtma’yı yakalayan kişi çok önemlidir, Hasan Emir’e bakar, Emir aynı zamanda Hasan’a.. Hasan “Senin için bin tane olsa yakalarım” dedikten sonra, diğer uçurtma avcılarının koştuğu istikametten ters bir istikamete koşar. Uçurtmanın nereye düşeceğini çok iyi tahmin eden Hasan, uçurtmayı alır. Eve hızla koşup Uçurtmayı Emir’e ve evdekilere gösterecektir. Yol kesen çocuklar Uçurtma’yı ister, Hasan vermek istemez, dayak yer.Hasan Emire çok bağlıdır kardeş gibidirler.

        Monarşi yüzünden ve evde yaşanan tatsızlıklar yüzünden Hasan ve Babası giderler, Emir bu duruma çok üzülür… Bu üzüntü tüm hayatına yansıyacaktır. Yıllar sonra Amerika’ya yerleşen Emir ve Babası, Kabil’i unuturlar, yıllar sonra Emir evlenir, çocuğu olmaz, Hasan’ın vefat ettiğini ancak bir erkek çocuğu olduğunu öğrenir, Kabil’e giderek oradan almak ister. Taliban’ın eline düşen çocuğu zor bir şekilde alır ve Amerika’ya getirir. Burada çocuğun eve alışmasını bekler ve bir hafta sonra parkta gezmeye karar verirler.

        Burada bir grup uçurtma şenliği düzenler, Emir, çocuğun oynamasını ister ve çocuk babasından öğrendiği taktikler ile yarışmayı ustaca kazanır.. Çocuk Emir’e “Yakalar mısın?” diyince Emir, “Senin için bin tane olsa yakalarım” der.Kitap ‘’koştum koştum.’’cümlesiyle biter.