TUTKU SEMERCİLER:GÖLGEMİ BIRAKTIM LALE BAHÇELERİNDE

Romanın başlarında Gülnuş Sultan’ın yapmış olduğu planın kötü olduğunu ve böyle bir plan yapmaması gerektiğini düşünüyorum.

TUTKU SEMERCİLER:GÖLGEMİ BIRAKTIM LALE BAHÇELERİNDE
18 Mayıs 2012 - 10:52

 

Gölgemi Bıraktım Lale Bakçelerinde – Gül İREPOĞLU

 

Gül İrepoğlu: “Padişah portreleri projesinde çalışırken bana 18. yüzyıl düşmüştü. Levni, müthiş bir padişah portreleri dizisi yapmış. Levni’yi inceledikçe, o dönemin padişahı benim Ahmet’imi (III. Ahmet) getirdi. Bazı konferanslarda Levni için ‘Hayatımın en önemli erkeği’ diyorum. Onları rüyamda görüyorum”

 

1991'de Sanat Tarihi doçenti, 1997’de Sanat Tarihi profesörü unvanını alan Gül İrepoğlu’nun 2003 yılında yazdığı Lale Devri'ni anlatan "Gölgemi Bıraktım Lale Bahçelerinde" adlı roman okuyucuyu kendine bağlıyor. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir devrini hayalimizde canlanmasını, renklenmesini sağlıyor. Etkileyici bir anlatıma sahip olması ile birlikte anlatılan güzellikteki bahçelerin içindeymiş hissi veriyor.

 

Gölgemi Bıraktım Lale Bahçelerinde adlı romandan dönemin gelenek ve görenekleri, şenlikleri, yaşama biçimleri, giyim tarzları, sanat anlayışları hakkında bilgiler de edinebiliyoruz. Örneğin; yılda bir kez, ilkbaharda büyük kazanlarda macunlar kaynatılır ve padişah için gereği kadar ayrılır daha sonra saray halkına dağıtılırdı.

 

Romanda şair ve nakkaş olan Abdülcelil Çelebi, Padişah III. Ahmed ve daha birçok önemli karakter yer almakta. Daha çok Levni ismi ile karşılaştığımız Nakkaş Abdülcelil Çelebi’ye Levni ismini arkadaşları vermişti, çok renkli, çeşitli anlatımında…

 

Yazmış olduğu şiirleri ile olsun, çizdikleri ile olsun herkesin beğenisini alan Levni, çizmiş olduğu şiddetle kıvrılmış sivri uçlu iri yaprakla üzerindeki göz alıcı taçyaprakları henüz gonca halindeki sahici gibi görünen çiçeğin üzerine yaşlı usta kıskandığı için ender bulunan parlak yeşil bir böceği ezerek elde edilen boyayı bilerek dirseği ile Levni’nin çiziminin üzerine dökmesi ile birlikte Levni’nin vermiş olduğu cevap çok hoşuma gitti: “Bu küçümen boya kasesi nakşetmiş olduğum çiçeklerin yerine, daha canfeza olanlarını yapmam gerektiğinden devrilmiştir. Sebep olan ustama şükran borçluyum. Boya devrilmese idi eğer, şimdi daha büyük heyecanla, daha büyük şevkle yapamayacağım tezhibe yer açılmayacak idi.”

 

Romanın başlarında Gülnuş Sultan’ın yapmış olduğu planın kötü olduğunu ve böyle bir plan yapmaması gerektiğini düşünüyorum.

Gülnuş Sultanın Afife Hanım’ı kıskanması üzerine Afife Hanım’ın Avcı Mehmed’ten doğurduğu oğlunu ölmüş gibi göstererek, asıl oğlunu bir Hıristiyan ailenin yanına  iyi bakılması ve bir gün, yine Gülnuş’un belirleyeceği bir gün devşirilerek tekrar saraya alınması koşuluyla verilmesi Afife Hanım’ı ne kadar üzmüştür kim bilir…

 

 

Tutku SEMERCİLER

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum