İnsani yardımda Türk modeli

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serdar Çam, Türkiye'nin uluslararası insani yardımda çıkar hesabına dayanmayan 'Türk modeli'ni oluşturduğunu belirterek, 'Türkiye'nin acil insani yardımlarda dünyanın dördüncüsü olması, Somali, Suriye ve Afrika'daki pek çok yardımlarda giderek sesini duyurması öncelikli olarak samimiyetini ortaya koyuyor' dedi.

MEMNUNİYET VERİCİ

Çam, BM Cenevre Ofisinde Kalkınma İnisiyatifleri kuruluşunun hazırladığı ve bu yıl 10'uncusu yayımlanan Küresel İnsani Yardım Raporu'nu değerlendirdi. Türkiye'nin uluslararası faaliyetlerdeki etkinliğinin sürekli artış gösterdiğine dikkat çeken Çam, raporda Türkiye'nin dördüncü sıraya yükselmiş olmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

YÜZDE 99'LUK ARTIŞ

Bunun milletin ve devletin gücünü yansıtan bir sonuç olduğunu ifade eden Çam, Türkiye'nin önceki yıl resmi yardım artışlarında yüzde 99'luk artış yakaladığını ve bu alanda da birinci olduğunu hatırlattı.Türkiye'nin, 2010 yılında 970 milyon dolar, 2011'de 1,3 milyar dolar, geçen yıl da 2,5 milyar dolarlık dış yardım yaptığına dikkat içeken Çam, şunları söyledi:

SAMİMİYETİMİZİ GÖSTERİYOR

'İnsani yardımda çıkar hesabı yapmayan Türk modeli oluşturduk. Dünyada böyle bir artış böyle bir hız hiçbir devlette yok. Aksine giderek azalmakta olan bir süreç var. Türkiye'nin acil insani yardımlarda da dünyanın dördüncüsü olması, Somali, Suriye ve Afrika'daki pek çok yardımlarda giderek sesini duyurması öncelikli olarak samimiyetini ortaya koyuyor.

VAKIF KÜLTÜRÜ

Giderek seslendirilen Türk modeli, Türk anlayışı, yani çıkar hesabı yapmayan oradaki insanların sıkıntılarını azaltmak üzere paylaşımcı bir yaklaşımla giden ve vakıf medeniyetinden, vakıf kültüründen gelen bir bakış açısı olarak algılanması gerektiğini ifade etmek gerekir.' Çam, Türkiye'nin pek çok ülkenin aksine kriz veya sıkıntı olan yerlerde sorunları çözmek üzere elindeki kaynakları milletiyle paylaşan bir yaklaşımı olduğunu ve bu rakam ve raporların da bunu ortaya koyduğunu bildirdi.

Diğer devletler ders almalı

Çam, Türkiye'nin pek çok ülkenin aksine kriz veya sıkıntı olan yerlerde sorunları çözmek üzere elindeki kaynakları milletiyle paylaşan bir yaklaşımı olduğunu ve bu rakam ve raporların da bunu ortaya koyduğunu bildirdi. Açlık ve sefaletin açık bir şekilde yaşandığını, devletlerin çok kolay ve basit bütçelerle bu konuyu çözüme kavuşturabileceğini vurgulayan Çam, 'Aslında insanlığın, diğer devletlerin bu konuda da ders alması gereken bir süreçtir. Bütün devletler bu konuyu kökten çözme imkanına sahipken çözemiyor ya da çözmüyor. Çünkü maalesef bilindiği üzere bu yardımlar kısmi olarak yapılarak aslında başka devletin bir başka devlete hükmetmesi, ekonomisini, siyasetini kontrol etmesi, hükümetleri indirip çıkarması gibi hedeflere de aracılık hizmeti yapıyor' diye konuştu.

KONTROL ALTINA ALIYORLAR

Son yıllarda bazı ülkelerde yaşanan olayların temelinde 'sözde dış yardım adı altındaki' faaliyetlerin yattığına dikkat çeken Çam, şunları kaydetti: 'Yardım yapılan ülkede taraf gibi çalışılarak belli güçleri muhafaza ederken, diğer taraftan ülkenin sürdürülebilir ekonomisine balta vurarak uluslararası lisanslarla, anlaşmalarla da kontrol altına almakta. Dünyanın bunları çok net bir şekilde görmesi gerekmektedir ve artık görüyor dünya artık eskisi gibi iletişimden uzak yönlendirilebilir ve çok kolay bir şekilde aldatılabilir bir konumda değildir.'

yenişafak