Hiç kapanmayan yara: Doğu Türkistan

Öldürülen erkeklerle fuhuş için zorlanan kadınlar, camiye gitmesi, oruç tutması ve hatta Türk olduğunu söylemesi bile yasaklanan insanlar. Doğu Türkistan’ın yakın tarihinde yaşanan gelişmeleri sizler için derledik.

Hiç kapanmayan yara: Doğu Türkistan
23 Temmuz 2014 - 11:23

İlkay Yaprak ve Harun Nayir'in haberi


Komünist Çin Yönetimi ve Zulmün Adı ‘’Doğu Türkistan’’



Doğu Türkistanlı Müslüman Türkler, uzun süredir Çin egemenliği altında yaşamakta. Çinliler, bir Türk toprağı olan Doğu Türkistan'a "kazanılmış topraklar" anlamına gelen "Sincan" adını koydular ve burayı kendi toprakları olarak tanımladılar. 1949 yılında Mao önderliğindeki komünist partinin Çin'in yönetimini ele geçirmesinin ardından, Doğu Türkistan üzerindeki baskılarda daha da arttı.

Çin Halk Cumhuriyeti yönetiminin özellikle Doğu Türkistan'a yönelik uyguladığı "Çinlileştirme" politikası adı altında sistematik bir katliama başlandı.

Çin’in güttüğü bu politikanın ardından ise tek bir tarihsel gerçek vardı: Uygurlar!
 

 

Devlet tarihinde Uygur Türkleri’ne ve Karahanlı’lara sıkça boyun eğmiş olan Çin, ekonomik açıdan zengin olan Doğu Türkistan topraklarında Komünist rejime karşı direnen halkı soykırımlarla sonucu korkunç boyutlara varan ölüm cezalarına mahkum etti. 1949-1965 yılları arası tam 20 milyon Uygur Türkü ya Çin ordusu tarafından yada hapishanede gördükleri açlık ve işkence sonucu hayatını kaybetti. Günümüze geldiğimizde ise bu katliam rakamın 30 milyonu aştığı tahmin edilmekte.
 

Bu bağlamda ifade etmelelidir ki, Çin’in komşu olduğu Asya ülkeleri ile imzaladığı anlaşmalar sonucunda ülkeden kaçan Uygurlar geri iade ediliyor. Öte yandan Şanghay İşbirliği Örgütü sayesinde Çin, Uygur sorununa karşı sınır meselesini çözmeye ve baskı politikasını artırmaya muvaffak olmuştur. Devletin bu şekildeki etnik temizlik politikası diğer bölgelerde de "milli azınlık"lara karşı kendini gösteriyor.
 

Çin’e karşı Uygur türkleri 1950, 1953, 1958, 1962, 1965 ve 1968 yıllarında defalarca özgürlükleri için mücadeleye kalkmış ancak bu itirazlar kanlı şekilde önlenmiştir. Pekin yönetimi,  yaşanan olaylara göre ABD’de yaşayan Dünya Uygur Forumu Başkanı Rabia Kadir’i suçlu bulmuştur.

Asimilasyon ve Zulümle Yok Edilemeye Çalışılan Bir Halk
 

Çin Yönetimi "Çinlileştirme" politikası çerçevesinde Doğu Türkistan üzerinde uyguladığı baskıları özellikle son zamanlarda daha da arttırdı. Çin hükümetinin uyguladığı politikalar sonucu bölgede yaşayan Çinli nüfus belirgin şekilde arttı.
 

1953 yılında bölgede %75 Müslüman Doğu Türkistanlı, %6 Çinli yaşarken bu oran 1982 yılında %53 Müslüman Doğu Türkistanlı, %40 Çinli'ye kadar yükseldi. 1990 yılında yapılan son nüfus sayımında ulaşılan rakam %40 Müslüman Doğu Türkistanlı, %53 Çinli olduğunu belirledi.
 

Çinliler şehirlerin merkezlerine yerleştirilirken, Uygur Türkleri köylerde yaşamaya zorlanmakta hatta Doğu Türkistanlı gençler zorla Çinlilerle evlendirilmekte…


 

Çin Hükümetinin Doğu Türkistanlı insanları nükleer denemelerde kobay olarak kullandığı ve bu denemelerin sonucunda yaklaşık 250 bin Uygur Türkünün hayatını kaybettiği biliniyor.


Asıl Sebep İslam Düşmanlığı

Çin'in, Doğu Türkistan'daki halka uyguladığı zulmün en önemli sebeplerinden biri de halkın Müslüman olmasıdır. Komünist rejimin önündeki en büyük engellerin başında Müslümanlık gelmekte.

Halkı dininden vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yöntemini kullanan Çin yönetimi camileri yıktı, oruç tutulmasına engel oldu, Kuran kurslarını kapattı ve toplu ibadeti yasakladı.

Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip alim kişilerin halkı eğitmeleri ise tamamen yasaklandı. Buna rağmen halkın İslami kimliği yok edilemedi.


Doğu Türkistan’da Son Durum

Doğu Türkistan'ın gerçek sahibi olan Uygur Türkleri kendi öz vatanlarında işkence ve zulüm görmeye hala devam etmekte. Bugün binlerce Doğu Türkistanlı Müslüman Çin'deki işgal ve zulümden yalnızca hayatta kalabilme umuduyla kendi vatanından kaçıyor. Doğu Türkistan meselesi, Türk milletlerinin ortak bir sorunudur.
 

Bu sorunu sistematik katliamlar, devlet terörü ve baskı politikalarıyla bölgeyi hegemonyası altında tutmaya çalışan Çin karşısında, milletlerin de kendi soydaşlarına sahip çıkması gerekmekte.



Ülke Haber

[email protected]
[email protected]

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum